Siyaset Muhalefet Özal’ı örnek gösterdi

Muhalefet Özal’ı örnek gösterdi

12.08.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Muhalefet, seçim sonuçlarının Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla Erdoğan’ın başbakanlığının düşeceğini savunuyor. Ak Parti kurmayları ise bu görüşe karşı çıkıyor

Muhalefet Özal’ı örnek gösterdi

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ilk turda tamamlanan cumhurbaşkanlığı seçiminin kesin sonuçlarını 15 Ağustos’ta açıklayacağını bildirmesi bu tarihten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresinin sona ereceği 28 Ağustos’a kadar olan 13 günlük sürede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Başbakanlık” görevini sürdürüp sürdüremeyeceği tartışma konusu oldu.
Tartışma Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’nın “nitelikleri ve tarafsızlığı”nı düzenleyen 101. maddesinin, “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer” hükmünden kaynaklanıyor. Söz konusu hükümdeki “seçilenin” ifadesine dikkat çeken muhalefet, YSK’nın kesin sonuçları Resmi Gazete’de yayımlamasıyla birlikte anayasa hükmünün yürürlüğe gireceğini savunuyor.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Milliyet’e konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yaşanan sürece dikkati çekti. “Daha önce yaşanmış uygulamalar var. Rahmetli Turgut Özal 31 Ekim’de cumhurbaşkanı seçilmiş hemen ardından 1 Kasım’da Cumhurbaşkanı Kenan Evren, TBMM’ye bir yazı göndererek Özal’ın Başbakanlığı’nın sona erdiğini bildirmiş. Yeni hükümet kuruluncaya kadar da Devlet Bakanı Ali Bozer’e Başbakanlık vekâletini vermiş” diyen Vural, şöyle konuştu:

Hukuken tartışmalı
“Çünkü anayasa amir hükmü seçilen diyor, seçildiği an itibarıyla ilişkisi kesilire işaret ediyor. Yemin ettiği göreve başladığı tarih demiyor. Bu çerçevede YSK’nın kesin sonuçlarının Resmi Gazete’de yayımlandığı gün itibarıyla Erdoğan’ın Başbakanlık görevi sona erer. Başbakanlık görevi sürdürmekte ısrar edilirse o zaman anayasa hükmü uygulanmamış olur. Başbakan sıfatıyla yaptığı işlemler de hukuken tartışmalı işlemler olur.”

Çiçek’in yorumu
TBMM Başkanlığı da bu konuda muhalefetin tezine yakın bir pozisyonda duruyor. TBMM Başkanlığı konuya ilişkin çalışmasında Özal ve Süleyman Demirel’in seçildikleri gün milletvekilliği ve başbakanlıklarının sona erdiğini ortaya koyan örneklere yer verirken, TBMM Başkanı Cemil Çiçek de seçim öncesinde, “Sayın Başbakan seçildiğinde Resmi Gazete’de yayımlanır yayımlanmaz milletvekilliği de kalkıyor, Başbakanlığı artık yok. Hükümet üyesi arkadaşlarımızdan biri vekâleten Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından görevlendirilecek” demişti.

Çelik: Devam eder
Ak Parti yönetimi ise, sonuçların Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte Erdoğan’ın Başbakanlığı’nın düşeceği tezine karşı çıkıyor. Ak Partili hukukçu kurmaylar, 101. maddenin son fıkrasının, Cumhurbaşkanı’nın Meclis tarafından seçildiği dönemde kaleme alındığını ve Meclis seçiminde seçim sonucunun ilanı ile göreve başlama arasında boşluk olmadığını anımsattı. Bu nedenle hükümdeki “seçilenin” ifadesinin “göreve başlama” olarak kabul edilmesi gerektiğini savunan Ak Partili kurmaylar, “Aksi tez ülkede aynı anda iki cumhurbaşkanının varlığını kabul etme anlamına gelir. Buradaki ‘Cumhurbaşkanı seçilenin’ ifadesi ‘göreve başlayan Cumhurbaşkanı’nın’ şeklinde kabul edilmeli. Göreve başlama anı da TBMM Genel Kurulu’nda mazbatanın teslim edilip yemin edilen andır. Bu çerçevede Sayın Erdoğan, 28 Ağustos’a kadar Başbakanlık görevini sürdürebilir” görüşünü dile getirdi.

‘Yemin etmeli’
Ak Parti’den bu konuda net açıklama ise Erdoğan’ın 27 Ağustos’a kadar genel başkanlık görevini de sürdüreceğini ortaya koyan olağanüstü kongre kararının alındığı MKYK toplantısı sürerken parti sözcüsü Çelik’ten geldi. Çelik, “Başbakan mazbatasını almadan yemin etmeden fiilen Cumhurbaşkanı değildir. 28 Ağustos’a kadar Abdullah Gül’ün görevi devam ediyor. 28 Ağustos’ta Meclis’te mazbatası kendisine takdim edilip yemin ettikten sonra sona erecek” dedi.

“Topal ördek” örneği
Çelik, ABD’de de başkanlık seçimlerinden belli bir süre sonra süresi dolan başkanın görevden ayrıldığını, yeni başkanın göreve başlamak için bu süreyi beklediğini bu döneme de, “topal ördek” denildiğini anımsattı. Çelik, bu çerçevede 28 Ağustos’a kadar Başbakan’ın hiçbir Cumhurbaşkanı yetkisini kullanamayacağını ifade etti.

“367 krizi” benzetmesi
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de, MKYK toplantısı öncesinde, Erdoğan’ın Başbakanlık ve genel başkanlık görevlerinin ne zaman sona ereceğine ilişkin sorular üzerine “Bunun normali, devir-teslimin olduğu gündür. Yine bir takım tartışmalar oluyor, bir takım 367 krizi benzeri krizler üretilmeye çalışılır, bu tip dönemlerde. Ankara’nın geçmişten kalan standart algıları, bu algıları yöneten standart tipleri vardır. Ama göreceğiz bu herhangi bir kriz konusu olmayacak. Bundan sonrasında Ak Parti içerisinde kriz söz konusu olmayacak. Şu anda yapacağımız MKYK’yı bir kriz MKYK’sı, bir olağanüstü MKYK’sı olarak görmüyoruz. Göreceksiniz her şeyi çok rahatlıkla yöneteceğiz” dedi.
Erdoğan da 28 Ağustos’a kadar başbakanlık görevini sürdürme konusundaki kararlılığını kısa süre önce katıldığı televizyon programında şöyle dile getirmişti:
“Bunun uygulamaları, her şeyi ortada. Bizim 28 Ağustos’ta burada mazbata alınır. Mazbatadan sonra yemin, yeminle beraber iş biter. Orada milletvekilliği de düşer, genel başkanlığı da düşer.”
Muhalefet, Erdoğan’ın 28 Ağustos’a kadar Başbakanlığı sürdürmesi halinde nasıl bir yol izleyeceği konusunda renk vermezken, Ak Parti yönetimi ise olası bir itiraz halinde karar verme konusunda yetkinin TBMM’de olacağına işaret ediyor.

Yazarlar