SiyasetMuhalefetten ikinci tutanak

Muhalefetten ikinci tutanak

26.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

TBMM ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Başkanı Çiçek’in ‘Bırakıyorum’ diyerek fiilen sona erdirdiği komisyon çalışmalarına Ak Partili üyeler yine katılmadı

Muhalefetten ikinci tutanak

TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “bırakıyorum” diyerek fiilen sona erdirdiği, Ak Parti’nin de çalışmalarına katılmadığı TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu ikinci kez sadece muhalefet partileri tarafından toplandı. Ak Parti, bu toplantıya da katılmadı. Protokole göre bir siyasi parti mazeret göstermeksizin üç kere toplantıya gelmezse komisyon feshedilmiş sayılacak. İki toplantıya da katılmayan Ak Parti, 4 Aralık’taki toplantıya da katılmazsa komisyon sona erecek. CHP’li üye Atilla Kart, Çiçek’in ses-tutanak görevlisi ve iki sekretarya görevlisini görevlendirmediğini belirterek, “Sadece çay ocağı faaliyetteydi. Herhalde üçüncü toplantıya çay ocağı kalır mı, bilemiyorum. Göndermezler sanırım. Biz açıkçası kaygılandık, acaba bina girişinde polisin engellemesiyle karşılaşabilir miyiz diye...” ifadelerini kullandı. Kart, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın komisyona yönelik eleştirileri için de, “Türkiye’nin önündeki seçim takvimiyle bağlantılı olarak kendi şahsı adına, beklentileri adına ‘yüksek siyaset’ yapıyor” dedi. Ak Parti de Kılıç’a tepki gösterdi.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun CHP, MHP ve BDP üyeleri, dün toplandı. Toplantıya Ak Parti katılmadı. Muhalefet üyeleri, Ak
CHP’li Üye Kart, Çiçek’in liderlere gönderdiği mektuba işaret ederek, “Meclis Başkanı ‘istifa ettim’ demiyor. Durum tespiti yapıyor. Çalışmaların verimli olamayacağı yönünde değerlendirmeler yapıyor. Sayın Başkan ‘istifa ettim’ demiyor ama öbür taraftan Sayın Şentop ve Sayın Mehmet Ali Şahin, Sayın Başkan adına ısrarla ‘sen istifa ettin’ diyorlar. Sayın Başkan’ı bu noktada kamuoyuna açıklama yapmaya davet ediyoruz” dedi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ın, “Darbeciler de yapardı?” şeklinde açıklamalarına dikkati çeken Kart, “Sayın Başkan’ın ahkam kesmediği hiçbir konu yok. Öylesine tuhaf bir açıklama ki hem Meclis’in hem de aslında Anayasa Mahkemesi’nin meşruiyetini tartışmaya açıyor. Sayın Başkan ‘yüksek siyaset’ yapıyor. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı, Türkiye’nin önündeki seçim takvimiyle bağlantılı olarak kendi şahsı adına, beklentileri adına ‘yüksek siyaset’ yapıyor. Muhtelif kesimlere kendince mesaj veriyor, göz kırpıyor” diye konuştu.

‘Okuyunca şaşırdım’
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da, “Böyle oyunlara gerek yok. Ak Parti, eğer komisyon çalışmalarından memnun değilse, açıkça, ‘bu komisyon çalışmalarından vazgeçtim’ deyip masadan çekilmesi lazım. Bunu yapamadığı için Sayın Meclis Başkanı’nı, bu oyuna alet ediyor ve komisyonu itibarsızlaştıracak, değersizleştirecek bir takım söylemlerde bulunuyor. Okuyunca şaşırdım. Sayın Şentop, komisyon çalışmalarını kıraathaneye, Sayın Şahin kahvehaneye, Sayın İyimaya da hapishaneye benzetiyor. Şerefle ve büyük bir gayretle, milletimize anayasa yapmak için buradayız. Onlar demek ki bugüne kadar kahveye, kıraathaneye ya da hapishaneye gider gibi bu çalışmalara katılmışlar. Bunlar talihsiz beyanlardır. Meclis Başkanı’nı aracı kılarak, kirli bir oyunla komisyonun dağılması oyunun önüne geçilmiş oluyor. O oyun bozulmuş oluyor” dedi.

Haberin Devamı

Ahmet İyimaya: Kılıç’ın sözleri kabul edilemez

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ın, hükümet parlamento ilişkileri, Uzlaşma Komisyonu çalışmaları ve sistem hakkındaki açıklamalarını, “gerek üslubu gerekse muhtevası” itibarıyla kabul edilebilir görmediğini belirtti. Söz konusu beyanların, Anayasa Mahkemesi’nin kurumsal görüşü olmadığını düşündüğünü kaydeden İyimaya, şu ifadelere yer verdi:
“Parlamenter sistemin, anayasa yapım süreçlerinin ve siyaset kurumunun tabiatı ile bağdaşmayan değerlendirmeler, objektif olmaktan uzaktır. İki gün önce sarf edilen bu cümlelerin, en geç bir gün sonra başkanı pişmanlık hissine sevk etmiş olacağını kuvvetle muhtemel görüyorum. Vesayet ve darbe kavramlarına benzetme temelinde yapılan atfı ve tekrarından kaçındığım argo tamlamaları, hitabet iştihasına bağlı bir kolaycılık ve talihsizlik olarak telakki ediyorum. Hususen saygı duyduğum başkanın beyanlarını değerlendirmek zorunda kalmış olmam hoşuma gitmeyen bir zarurettir.”

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler