5. Uluslararası Bediüzzaman Said Nursi Sempozyumu’na 20 ülkeden bilim adamının tebliğ sunması bekleniyor...
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği 5. Uluslararası Bediüzzaman Said Nursi Sempozyumu yarın Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda başlıyor. İki yılda bir düzenlenen sempozyumun bu yılki konusu, “Risalei Nur’a Göre
Kur’an’ın İnsana Bakışı" ismini taşıyor.
25 - 26 Eylül’de İstanbul Akgün Otel’de devam edecek olan toplantıya 20 ülkenin bilim adamlarının tebliğ sunması bekleniyor. Toplantıya, Türkiye’nin yanı sıra ABD, Almanya, Bosna - Hersek, Brezilya, Cezayir, Fas, Filistin, G. Afrika, Hollanda, İngiltere, İtalya, Kanada, Lübnan, Malezya, Mısır, Romanya, Sudan ve Suriye’den de katılım bekleniyor.
Katılımcılar arasında Georgetown Üniversitesi’nden Yvonne Yazbeck - Haddad, Barbara Stowasser, İtalya Dinlerarası Diyalog Merkezi’nden Thomas Sj. Michel, Episcopal Kilisesi İlÉhiyat Fakültesi’nden Lucinda Allen Mosher dikkat çekiyor. CIA’nin eski üst düzey yöneticisi Graham Fuller’in de tebliğci olmamasına karşın sempozyumu izlemeye geleceği öne sürülüyor.
Demokrasi ve CumhuriyetKoordinatörlüğünü Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Faris Kaya’nın yaptığı sempozyumunun bilimsel heyetinde FP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. İbrahim M. Abu Rabi, Prof. Dr. Ahmed Akgündüz, Prof. Dr. İbrahim Canan, Prof. Dr. Faris Kaya, Prof. Dr. Suad Yıldırım gibi isimler yer alıyor.
DYP Van Milletvekili Doç. Dr. Hüseyin Çelik’in “Bediüzzaman’a Göre Demokrasi ve Cumhuriyet Kavramları" başlıklı bir tebliğ sunacağı toplantının diğer ilginç bir konuşmasını “Said Nursi ve Jean - Paul Sartre’in Varlık ve İnsan Anlayışları Üzerine Bir Karşılaştırma" başlığıyla Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. İbrahim Özdemir yapacak. Brezilyalı ruh hekimi Dr. Cecilia Marton Moreira’nın tebliğinin başlığıysa “Risalei Nur Üzerine Psikolojik Bir Bakış Açısı" olacak.
Prof. Faris Kaya sempozyumun hedefini şöyle açıklıyor:
“Bazı sosyal bilimciler ve gelecek bilimciler, iki binli yılların megatrendinin, ‘insan olmanın ne anlama geldiği’ sorusunu araştırma yönünde gelişeceğini öngörmektedir. Sempozyum konumuz, bu açıdan büyük bir önem taşımaktadır."
Hapis yattı, sürgüne gittiSaid Nursi (1873 - 1960) her iki meşrutiyeti, işgali, Kurtuluş Savaşı’nı, tek parti ve çok parti dönemlerini yaşadı. Hayatı, görüşleri, yazdığı Nur risaleleri ve yarattığı Nurculuk hareketi hep gündemde oldu. Her dönem hakkında koğuşturma açıldı, hapis yattı, sürgüne gitti. En
son olarak, Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Fethullah Gülen hakkındaki iddianamesinde Gülen’in Nurculuğuna da önemli bir yer ayırdı. Yüksel, Gülen"’i şöyle suçladı: “Nurculuğun ve bu görüşün ideologu olan, Ulu Önder Atatürk’ten ‘Deccal’ diye bahseden Said Nursi’nin günümüzdeki temsilcisi Gülen’dir. Bu amaca ulaşmak için, demokratik usuller ve ılımlı İslam görüntüsü altında kamufle edilmiş bir yöntem uygulamaktadır. Böylece Atatürkçü laik kesim içinde bile desteğini arttırmaya çalışmaktadır."