İTALYA'nın başkenti Roma bugün önemli bir olaya daha tanık olacak. Geçen cuma gününden beri kentin 40 kilometre dışında Palestrina kasabasındaki bir hastanede kaldığı kesinleşen PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı, Roma Temyiz Mahkemesi 4. Bölümü'nden uluslararası iadeler konusunda uzman hakim Giovanni Carlino bu sabah hastaneye giderek sorgulayacak.
İlk sorgulamada Öcalan'ın kimlik tespiti yapılırken İtalya'ya geliş nedeni ve kullandığı pasaportun sahte olup olmadığı belirlenecek. Sorgulamaya basın mensuplarının girmesine izin vermeyen İtalyan makamları, sorgulamanın nerede yapılacağını da gizliyor. Bu gizliliğin başlıca nedeni ise Roma'daki Kürt göstericilerin olası bir eyleme başvurabilecekleri endişesi.
İtalyan gazeteleri ilk kez dünkü sayılarında Öcalan'nın tutuklanması ve Türkiye'nin girişimlerine geniş yer verdi. Olayı manşetlerine taşıyan gazeteler sözbirliği etmişçesine "Öcalan'ın Türkiye'ye iade edilmeyeceğini ve kendisine siyasi sığınma hakkı tanınabileceğini" ifade etti. Hatta bazı gazeteler daha da ileri giderek Apo'ya destek vermek amacıyla gösteri yapan Kürtlerin doldurduğu Celio Hastanesi önündeki meydana "Roma'nın kalbinde Piazza Kürdistan" (Kürdistan meydanı) yakıştırmasında bulundu.
İtalya Parlamentosu'nda Apo'ya destek verenlerin çoğunluğu oluşturduğunu ileri süren gazeteler, "Öcalan'a siyasi sığınma hakkı verilmesinin ağırlık kazandığı" yolunda haberlere yer verdi.
Öcalan'ın Roma'da tutulduğu Palestrina Hastanesi'nin çevresi İtalyan polisince yasak bölge ilan edildi. Apo'nun bu hastanede kaldığına ilişkin iddialar üzerine bölgeye giden ve polis tarafından gözaltına alınan Türk gazeteciler de bir saat alıkonulduktan sonra serbest bırakıldı.
Serbest bırakılan gazeteciler, kimlik kontrolü yapan İtalyan polisinin "Burası yasak bölge, bir daha yaklaşmayın" dediğini belirtti.
Öte yandan geçen cumartesi Roma'da gelişmeleri izlerken PKK yandaşlarının saldırısına uğrayan Türk gazeteciler, dün bir gösteri yaparak İtalyan hükümeti ve polisinin tavrını protesto etti. İtalya dışişleri ve içişleri bakanlıklarına birer şikayet dilekçesi veren yaklaşık 100 gazeteci, eylemlerini Batı Avrupa Birliği toplantısının yapıldığı konferans merkezinin önünde sürdürdü.
Hastaneye girebilen bir görgü tanığının ifadesine göre, Öcalan Palestrina'daki 30 - 40 yatak kapasiteli iki katlı hastahanenin iki kişilik bir odasında kalıyor. Odanın kapısında ve hastane koridorlarında İtalyan polisi ve gizli servis ajanları 24 saat nöbet tutuyor.
50 yıllık bir bina olan ve bahçesi adeta bir ormanı andıran hastanede Öcalan'nın kaldığı oda ise birinci katta ve koridorun en sonunda bulunuyor. Görgü tanığının ifadesine göre, odada küçük bir dolap, komodin, televizyon ve banyo var. PKK lideri günlerini kendisine bir PKK'lının tercüme ettiği İtalyan gazeteleriyle Türk gazetelerinin Avrupa baskılarını okuyarak geçiriyor.
Aynı görgü tanığı, sözde Sürgündeki Kürt Parlamentosu temsilcileri ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilen Öcalan'ın başlangıçta çok az
yemek yediği, bol miktarda su içtiğini de söyledi.
Başından beri Öcalan'ın yeri konusunda çelişkili
bilgi veren İtalyan makamları güvenlik gerekçesiyle PKK liderinin yerini sürekli değiştirdikleri de açığa çıktı.
Geçen perşembe gecesi Roma Havaalanı'nda yakalanan Öcalan'ın gözaltında tutulduğu yer sır olmuştu. İtalyan Dışişleri Bakanlığı, Türk Büyükelçiliği'ne verdiği ilk resmi bilgide "Apo'nun kent merkezindeki bir cezaevinde tutulduğunu" belirtmişti. Ancak Roma'da basın toplantısı düzenleyen PKK temsilcileri bunu yalanlamış ve Öcalan'ın, ismini daha sonra açıklayacakları sivil bir hastahanede polis gözetiminde tutulduğunu söylemişti.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden Roma'ya gelen PKK sempatizanları da yanlış bilgilendirildikleri için kent merkezindeki Celio Hastanesi önünde kamp kurmuştu.
Abdullah Öcalan'ın Roma'da `gözaltında tutulması' Avrupa basınının gündemindeydi. Hollanda'da yayınlanan Telegraaf Gazetesi, "Öcalan İtalya'nın midesine oturuyor" başlığıyla verdiği haberde, Türkiye'nin istemi karşısında İtalya'nın zor durumda kaldığı anlattı.
Belçika'nın yüksek tirajlı gazetesi Le Soir, Apo yüzünden İtalya'nın `başının çok ağrıyacağını' yazdı.
Gazete, Apo'nun, `uluslararası hukukta da başağrısı' olduğunu kaydetti.
İtalyanların Türkiye'den gelecek tepkileri de dikkate almak durumunda olduğunu vurgulayan Le Soir, Apo'nun geçmişini anlatırken, Türk Devleti'ne karşı silahlı mücadele verirken her yöntemi uygulayan, köy basan, insanları öldüren Öcalan'ın, terörist ilan edildiğine işaret ederek, "Teröristlerin, Batı demokrasilerinde himaye bulmaması gereği" görüşünü yansıttı. Le Soir, yazısının sonunda, "PKK'nın kafası koparıldı. İsyancılar zor durumda gözüküyorlar" dedi.
İngiliz basını ise, PKK yandaşlarının Roma'ya giderek İtalya hükümeti üzerinde baskı kurmaya çalıştıklarına dikkati çekti. Daha önce `Terörün prensi savaşı bırakıyor' başlığı atan The Guardian, dün de `gerilla' diye söz ettiği Apo'nun, İtalya'yı kendisi için bir sığınağa dönüştürme çabalarına işaret etti. The Times da konuyla ilgili haberinde, yine PKK yandaşlarının düzenledikleri gösterilerle İtalya hükümetine gözdağı vermeye çalıştıklarını bildirdi.
İTALYA'nın merkez sol eğilimli gazetelerinden La Republica, İtalya'daki sağ partilerin, Apo'ya siyasi sığınma isteyen çoğunluğa karşı `nihayet uyanarak' bir muhalefet oluşturduğunu yazdı.
Muhalefette bulunan Ulusal İttifak Partisi (AN) lideri Gianfrancu Fini gazeteye yaptığı açıklamada, Öcalan'ın İtalyan polisince tesadüfen mi tutuklandığının yoksa İtalyan makamlarıyla daha önce bir ilişkisinin olup olmadığının açıklanmasını istedi. Fini, Öcalan'a İtalya'da siyasi sığınma elde edeceği güvencesi verilip verilmediğinin de açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti. Fini, bu olasılıklardan biri doğruysa, hükümet çevreleri ve PKK arasında ideolojik benzerliklerin sözkonusu olacağını ifade etti.
Aynı partinin milletvekillerinden Maurizio Gasparri de şu görüşleri dile getirdi:
"Apo bir kahraman değil, uyuşturucu kaçakçısıdır. İtalya, kısa zamanda yine kaçak göç problemiyle karşı karşıya kalacak. PKK'nın başı bizi seçtiyse kuşkusuz yüzlerce, binlerce Kürt de aynı şeyi yapmaya karar verecektir. Zaten Avrupa'nın dört bir yanından gösteriler yapmak üzere geliyorlar."
Merkez Sağ partilerden Demokratik Katolikler Merkezi Partisi'nden (CCD) Mauriziu Roncuni de "Cinayetlerle lekelenen birisi için siyasi sığınma olamaz. Öcalan, özellikle İtalya'yı seçti. Savunma avukatlarından biri komünist Giuliano Pisapia. Mevcut Adalet Bakanı'nın da komünist olması düşündürücü" yorumunu yaptı.