Siyaset‘Şahsım için istemiyorum’

‘Şahsım için istemiyorum’

18.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanlığı sistemini belediye başkanlığı döneminden beri savunduğunu söyleyen Erdoğan, “Biz faniyiz ama sistem kalıcı. Dolayısıyla bu sistemi şahsım için isteyecek, bunca mücadeleyi nefsim için verecek halim yok, karaktersiz değilim” dedi

‘Şahsım için  istemiyorum’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımın projesidir. Diğer hizmetler gibi ülkemize yarar getireceğine inandığım için bu sistemin mücadelesini veriyorum. Bu sistemi şahsım için isteyecek, bunca mücadeleyi nefsim için verecek kadar halim yok, karaktersiz değilim” ifadesini kullandı. Yeni sistemle eski kavgaları yaşamayacaklarını ve herkesin kendi işini yapacağını belirten Erdoğan, “İnşallah 16 Nisan onların son umut kapılarını da da kapatıyor. Buna hazır mıyız? Çocukların ifadesiyle: Havada bulut, eski Türkiye’yi unut” dedi
Erdoğan, referandum mitinglerinin startını dün Kahramanmaraş’ta ortak açılış töreniyle verdi. Tören alanında referandum kampanyasının ikinci şarkısı olan “Bin kere evet” şarkısı çalındı. Tören alanındaki vatandaşların rabia işareti şeklinde, “Kararımız Evet” yazılı karton eller taşıdığı görüldü. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
TARİHİ KARARIN ARİFESİNDEYİZ: Yeni ve tarihi bir kararın arifesindeyiz. Aslında kökleri oldukça eskiye dayanan, ancak Cumhuriyet döneminde de hiç bitmeyen yönetim sistemi arayışımızda yeni bir yola giriyoruz. Meclis onayına dayalı Başbakanlık hükümeti sisteminden millet onayına dayalı Cumhurbaşkanlığı hükümeti veya Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Milli iradenin tecellisinin üzerinde kara bir bulut gibi dolaşan vesayet güçlerinin devri inşallah tamamen kapanıyor.
KAFANIZI KARIŞTIRMAYIN: Birilerinin 16 Nisan’da yapılacak halk oylamasına bambaşka anlamlar yüklemeye çalışması kafanızı karıştırmasın. Onlar Kasım 2002 seçiminden beri her seçimde, her halk oylamasında aynı çarpıtmayı yapıyorlar. Her defasında milletimizden hak ettikleri dersi almalarına rağmen, tekrar ve tekrar aynı hezeyanları ortaya saçmaktan geri durmuyorlar. Sağ olsun MHP’li kardeşlerimizle el ele vermek suretiyle inşallah bu süreci çalıştırıyoruz.
HAVADA BULUT ESKİ TÜRKİYE’Yİ UNUT: Son günlerde ‘Eski Türkiye bugünden daha iyiydi’ diyorlar. Yahu 25 günlük hükümetler kuruldu bu ülkede. Biz gelene kadar tüm hükümetlerin ortalama ömrü 16 ay. Ya 16 aylık hükümetlerle bir ülke ayakta durabilir mi, dik durabilir mi? İşte o Türkiye bizi bitirmiştir. Siyasi çekişmelerin, sosyal çalkantıların, ekonomik krizlerin adeta anamızı ağlattığı o kabus günlerini unutmadınız değil mi? Benzin, ekmek, gaz yağı kuyruklarını unutmadınız değil mi? Dedelerimizin, ninelerimizin nüfus kağıtlarındaki o mühürleri görenler yoksa, dedelerinin nüfus kağıtlarını alsınlar bir baksınlar. Gençler, bu ülkede CHP il başkanlarının valilik yaptığını bilir misiniz? İşte bunlar o Türkiye’nin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Bu puslu havayı kendilerine ikbal devşirmek için kullanmak istiyorlar. İnşallah 16 Nisan onların son umut kapılarını da da kapatıyor. Buna hazır mıyız? Çocukların ifadesiyle, ‘Havada bulut, eski Türkiye’yi unut.’ Onun için bu kadar hırsla, gözü dönmüş bir şekilde saldırıyorlar. Ayak ısırmaktan burun kırmaya, kürsü işgalinden slogan atmaya kadar Meclis’e yakışmayacak ne varsa hepsini de arsızca yaptılar.
KARAKTERSİZ DEĞİLİM: Bunların itirazı sisteme değil millete. Bunlar Tayyip Erdoğan karşı değil, millete karşı. Ben kimim ya, ben bir faniyim. Benim 16 Nisan’a çıkacağıma elimde bir belge var mı? Yok. Biz faniyiz. Ama sistem bu noktada kalıcı. dolayısıyla biz fani olanı değil, baki olanı konuşuyoruz. Bu sistemi şahsım için isteyecek, bunca mücadeleyi nefsim için verecek kadar, halim yok, karaktersiz değilim. Bunca hizmeti şahsımız için mi getirdik?
ŞAHSIMIN PROJESİ: Evet Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımın projesidir. Belediye başkanlığımdan bu yana savunduğum, ısrar ettiğim bir reformdur. Diğer hizmetler gibi ülkemize ve milletimize faydalı olacağına, yarar getireceğine inandığım için bu sistemin mücadelesini verdim, veriyorum.
SİSTEM MUCİZE DEĞİL: Elbette Cumhurbaşkanlığı sistemi bir mucize değildir. Değdiği her şeyi, her yeri bir anda değiştirecek sihirli değnek de değildir. Bu sistemin en net özelliği ülkemizin ekonomisi ve demokrasisi için lazım olan güven ve istikrar ortamını eskisine göre daha güçlü şekilde tesis edecek olmasıdır.

‘MHP’li kardeşlerimizle kapı kapı dolaşın’

16 Nisan’a kadar sizler de inanıyorum ki kapı kapı dolaşacaksınız. MHP’li kardeşlerimizle inanıyorum ki dayanışma içerisinde, Parlamentoda güvenoyu almasını sağlayan tüm arkadaşlar olarak el ele çalışacağınıza inanıyorum. Türkiye’nin köşe taşı olan Kahramanmaraş kararını verdi mi? Siz 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 71.5’la şahsıma destek veren Kahramanmaraş’sınız. Ben inanıyorum ki 16 Nisan’da gerek MHP’ye gerek Ak Parti’ye gerek CHP’ye gönül veren kardeşlerim hepsi bir ve beraber olarak çok daha yüksek bir evet demeye hazır mı?

Çaya da ‘evet’ dedi

‘Şahsım için  istemiyorum’


Erdoğan’ı Kahramanmaraş havaalanında karşılayanlar arasında MHP İl Başkanı Süleyman Öner ve CHP İl Başkanı Esat Şengül’ün de olması dikkati çekti. Erdoğan, dün cuma namazını Abdülhamid Han Camii’nde kıldı. Çıkışta kendisini bekleyen vatandaşlara yaptığı konuşmada Erdoğan, kendisine gösterilen ilgiye teşekkür ederek, “Hele hele imam hatip nesli olarak sizleri karşımda görmek, bir imam hatipli olarak beni de çok çok mutlu ediyor” dedi.
Cami bahçesinde bekleyenlerin arasında, 16 Nisan’da yapılacak referandumda oy kullanacakların bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Demokratik hakkınızı da en güzel şekilde kullanacaksınız. Allah yar ve yardımcımız olsun. Bir olun, beraber olun, iri olun, diri olun, kardeş olun hep birlikte Türkiye olun” dedi. Erdoğan, camiden ayrıldıktan sonra annesiyle yanına gelen 5 yaşındaki Ahmet İribiş isimli çocuğu sevdi.
Elif Sarıgül isimli vatandaşın evinin balkonuna astığı, “Çayımız hazır evde, gel sen de çaya da evet de” yazılı pankart üzerine Erdoğan, bu daveti kırmayarak Sarıgül’ün evine çay içmeye gitti.

‘Desteğe ihtiyacımız var’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan’ın El-Arabiya kanalına mülakat verdi. Erdoğan, “Bölgede terör konusunda birinci derecede rahatsız edilen ülke Türkiye’dir. Asıl derdimiz şu: Acaba Suriye’deki bu kanı nasıl durdururuz, nasıl bir ateşkes sağlayabiliriz? Yoğun bir çabanın içerisindeyiz” dedi. “El-Bab temizlendikten sonra hedef Münbiç’tir” diyen Erdoğan “Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerinin de ciddi desteğine ihtiyacımız var” açıklamasını yaptı. Erdoğan “Bize de tabii geçmiş yıllarda laikliği, ladinilik diye, dinsizlik diye anlattılar. Ama biz şu anda partimizdeki tanımına bunu koyduk, dedik ki: Laiklik devletin bütün inanç gruplarına eşit mesafede olmasıdır ve bu inanç gruplarının inancını güvence altına almasıdır. Yani laik devlette her inanç grubu inancını rahatlıkla yaşayabileceği gibi, hatta ateistler de ateistliğini yaşayabilir. Bunlara karşı kalkıp da ben laik bir devletim, dolayısıyla size gereğini yaparım, vururum, asarım, keserim, böyle bir şey olamaz” dedi.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler