Şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar

Hatay’da Asi Nehri üzerine yapılan Asi Dostluk Barajı’nın temelini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Başbakanı Muhammed Naji Otri birlikte attı. Türkiye’nin bölgede sadece barış, huzur, istikrar, refah ve kalkınma istediğini belirten Erdoğan, başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarına tepki gösteren CHP’ye de yüklendi. Başbakan, “Anamuhalefet Partisi lideri, ’Sayın Başbakan’da olan yetkiler, Başkan Obama’da yok’ diyor. Olaya buradan yaklaşırsak bir siyasi acemilik var gibi geliyor bana. Başkan olduğu zaman çok büyük yetkiler alacak diye bir taraftan ’Sayın Başbakan’da olan yetkiler, Obama’da yok’ dediklerine göre, tamam işte ne güzel Başbakan işte yetkilerinden vazgeçiyor. Bu yetkileri azaltıyor. Daha güzel işte. Anlamak mümkün değil. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar” dedi.

Kaleleri beraber savunduk
Erdoğan, Hatay’da Asi Dostluk Barajı temel atma töreninde yaptığı konuşmada, adeta tarihin akışını değiştiren, çok önemli bir temel atma törenini gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bugünden itibaren Asi nehri, bizi birbirimizden ayıran bir nehir olmaktan çıkıyor, bizi birbirimizle buluşturan, kucaklaştıran bir nehir haline dönüşüyor” diye konuştu.
Hatay’dan İstanbul’a, aynı şekilde Kudüs’e kadar bir hat üzerinde ve Suriye, Lübnan, Filistin topraklarında kale kalıntıları bulunduğunu belirten Erdoğan, bu kalelerin bin yıl önce bu toprakları düşmanlardan, Haçlı Seferleri’nden korumak için inşa edildiğini kaydetti. Erdoğan, “İşte bu bölgenin tüm halkları bin yıl önce bu kalelerde omuz omuza çarpıştık. Türkler, Araplar bölgedeki tüm etnik unsurlar, birlikte aynı cephede savaştık, şehit, gazi olduk” dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: “Esad kardeşimle, Naci Itri kardeşimle Türkiye ile Suriye arasındaki bütün yapay meseleleri tek tek ele aldık, çözüm yoluna koyduk. Mayınlı arazileri temizlemeye başladık, tren seferleri başlattık, karşılıklı turizmi, ticareti teşvik ettik.”

Şam’la 6 hedef
6 alanda, 2011 yılı sonuna kadar somut neticeler alınmasını kendilerine hedef koyduklarını söyleyen Erdoğan, bu 6 hedefin “Nusaybin-Kamışlı ortak gümrük kapısının inşa edilmesi”, “Türkiye ile Suriye arasında ortak banka kurulması”, “Gaziantep-Halep arasında hızlı tren seferleri başlatılması”, “İki ülkenin doğalgaz şebekelerinin birbirine bağlanması”, “Türkiye Eximbank’ının Suriye hükümetine kredi sağlaması” ve “Asi Nehri üzerinde Dostluk Barajı’nın temelinin atılması” olduğunu bildirdi. Erdoğan, bugün bu 6 hedeften birini gerçekleştirdiklerini, barajın en kısa sürede bitirilmesini temenni ettiğini belirterek, “İnşallah buradan ürettiğimiz elektriği ortak kullanacak, her iki taraf da topraklarımızı sulayacak, her iki tarafı da taşkınlardan koruyacağız” dedi.
Erdoğan, Hatay’a hareketinden önce Sabiha Gökçen Havalimanı’nda soruları yanıtladı. “Cumartesi anneleriyle görüştünüz. Acaba kayıpların ve faili meçhule kurban gidenlerin yakınlarının taleplerini karşılamak amacıyla bir komisyon kurma gibi bir düşünceniz var mı?” sorusu üzerine Erdoğan, bu konuyla ilgili komisyonun hangi hallerde kurulabileceğine yönelik TBMM’nin çalışma şeklinin belli olduğunu söyledi. Ancak bu işi insan hakları çerçevesi içerisinde ele aldıklarını belirten Erdoğan, yaklaşımlarının da bunun insan hakları noktasında bir annenin, bir babanın çektiği acıya sorumluluk noktasında kendilerindeki sorumluluğun gereğini yerine getirilmesi olduğunu söyledi.

Başkanlık eleştirilerine yanıt
Erdoğan, bir gazetecinin “Burhan Kuzu’nun önümüzdeki seçimlerden sonra başkanlık sisteminin gündeme geleceği yönünde bir açıklaması oldu. Bu konuda, ’milletvekillerinin desteği olsa da referanduma götürülmeli’ diye açıklamasına devam etti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, şöyle yanıt verdi:
“Bu toplum başkanlık sistemini de yarı başkanlık sistemini de tartışmalı, Cumhurbaşkanlığının yetkilerini de müzakere etmeli. Bundan kimsenin de gocunmaması lazım. Mesela Anamuhalefet Partisi lideri, ’Sayın Başbakan’da olan yetkiler, Başkan Obama’da yok’ diyor. Olaya buradan yaklaşırsak bir siyasi acemilik var gibi geliyor bana. Başkan olduğu zaman çok büyük yetkiler alacak diye bir taraftan ’Sayın Başbakan’da olan yetkiler, Obama’da yok’ dediklerine göre, tamam işte ne güzel Başbakan işte yetkilerinden vazgeçiyor. Bu yetkileri azaltıyor. Daha güzel işte. Anlamak mümkün değil. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar.”