Siyaset 'Şehitlerle ilgili söylem bazı şeyleri örtme aracı haline geldi

'Şehitlerle ilgili söylem bazı şeyleri örtme aracı haline geldi

21.04.2016 - 17:43 | Son Güncellenme:

HDP'li Ayhan Bilgen, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in şehit cenazelerinde marş yerine dua okunması önerisine "Şehitlerle ilgili söylem son dönemde galiba bazı şeyleri örtme aracı haline geldi. Özellikle Ensar Vakfının Karaman'daki astığı bayrak galiba bu açıdan da sembolik bir anlam ifade ediyor" dedi.

Şehitlerle ilgili söylem bazı şeyleri örtme aracı haline geldi

HDP Kars Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ayhan Bilgen, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in şehit cenazelerinde marş yerine dua okunması önerisinin sorulması üzerine şu ifadeleri kullandı: "Önerisi kendisi açısından anlam ifade ediyor olabilir ama biz cenazelerle, şehitlerle, acılarla, babalarının tabutlarına sarılmış çocuk manzaralarıyla karşılaşmak istemiyoruz. Siyasetçinin görevi de bunu önlemektir. Hiç kimsenin ne çocuğunun ne babasının tabutuna sarılmadığı bir ülkeyi kurmak zorundayız. Şehitlerle ilgili söylem son dönemde galiba bazı şeyleri örtme aracı haline geldi. Özellikle Ensar Vakfının Karaman'daki astığı bayrak galiba bu açıdan da sembolik bir anlam ifade ediyor."

Haberin Devamı

"BİZE GÖRE ÇOCUK ONURU VAKIFLARIN VE DEVLETLERİN GELECEĞİNDEN DAHA DEĞERLİDİR"

Karaman'daki cinsel istismar olayının ilk duruşmasında karara bağlanması ve tek kişinin yargılanmasına ilişkin Ayhan Bilgen şunları söyledi: "Yurtlarla ilgili mevzuat açık. Vakıf misafirhane olduğunu iddia ediyor ancak resmi yazılarda yurt diye geçiyor. Denetlenemeyen, şeffaf olmayan, hem üyeleri hem toplum tarafından sorgulanamayan her türlü faaliyet kirlenmeye, yozlaşmaya, kabul edilemez ilişkilere açıktır. Buradaki sorumluluğu sadece bir kişiye indirgemek sonra da bu sorunu örtmeye kalkmak toplumsal yozlaşma açısından da siyasetin sorumluluğu açısından da son derece ciddi bir iştir. Bize göre çocuk onuru vakıfların derneklerin siyasi partilerin ve devletlerin geleceğinden daha değerlidir. Daha vazgeçilmezdir. Onun için böyle şeylerin daha fazla yaşanmaması yaygınlaşmaması için ilgili bütün sorumluların Milli Eğitim Bakanlığı, yurtlarla ilgili sorumlular, mülki idare ve vakfın yöneticileri de dahil olmak üzere etkin kapsamlı ve bu anlamda caydırıcı -Adalet Bakanının söylediği gibi 500 küsür yıl ilgili kişiye verilen ceza dolayısıyla değil- gerçekten kapsamlı bir soruşturmanın işletilmesi gerekiyor. Özellikle bu kişi üzerinden yürütülen bir başka linç kampanyası dikkate değer. Belki medya etiği açısından da ders konusu yapılmaya değer ibretlik bir manzara. Bu kişinin geçmişinin devrimci gelenekten geldiği iddiasıyla neredeyse vakıfların , siyasetin her şeyin sorumluluğunu örtüp “Aa yani bu gelenekten gelenler ancak böyle işler yaparlar’ demekte gerçekten garip bir tablo."