SiyasetSiyasal iletişimin unutulmaz kareleri

Siyasal iletişimin unutulmaz kareleri

08.06.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

11. günü geride bırakan Taksim Gezi Parkı protestoları akla yakın tarihte Türkiye’yi ayağa kaldıran diğer olay ve konuşmaları getirdi.15-16 Haziran’dan CHP’nin 77 Taksim mitingine, Ecevit’e suikasttan İnönü’nün limon kampanyasına, Zonguldak madenci yürüyüşünden Erdoğan’ın balkon konuşmasına hafızalara kazınan olayları derledik...

Siyasal iletişimin unutulmaz kareleri

Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların sökülmesine tepki olarak başlayan ve yükselerek Türkiye geneline yayılan olaylar ile başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gece yaptığı konuşma olmak üzere, açıklamalar, şimdiden tarihe geçti.
Olayların nasıl sonuçlanacağı ve nasıl bir etki yaratacağı şimdiden tartışılmaya başlanırken, akıllara, yakın tarihin Türkiye’yi ayağa kaldıran olayları ve liderlerin tarihe geçen açıklamaları geldi. Taksim’le, yepyeni bir toplumsal olayla karşı karşıya kalan Türkiye, demokrasi tarihinde de birçok kez ilklerle şaşırdı ve yıllarca yaşananları tartıştı.
Türkiye’nin son 40 yıllık döneminde, tarihe geçmiş önemli bazı olaylar ve tarihi konuşmalar şöyle:

Haberin Devamı

15 -16 HAZİRAN OLAYLARI: 1970 yılında çalışma yaşamını ve temel sendikalar mevzuatını düzenleyen 274 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası ile 275 sayılı Sendikalar Yasası’nda değişiklik yapan tasarı, Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin işbirliğiyle yasalaştı. Yasa, işçilerin sendika seçme özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlarken, sendika değiştirmeyi de güçleştiriyordu. Amaç, Türk-İş’ten DİSK’e kaymaları önlemekti. DİSK yöneticileri, 15 Haziran 1970 gününün sabahı, İstanbul’da yürüyüşe geçti. Bu yürüyüşe, İstanbul’un farklı noktalarındaki fabrikalardaki işçiler katılarak destek verdi. Anadolu yakasında başlayan yürüyüşte, İstanbul’un farklı güzergahlarından gelen işçi kolları birleşerek, 16 Haziran’da Eminönü’ne geldi. Yürüyüşe, 75 binin üzerinde işçi katıldı. Bakanlar Kurulu, 60 gün süreli sıkıyönetim ilan etti. DİSK ve bağlı sendikaların yöneticilerinin pek çoğu sıkıyönetim mahkemeleri tarafından tutuklandı. Kadıköy’de meydana gelen olaylarda 2 işçi, 1 polis ve 1 esnaf yaşamını yitirdi. Bu yürüyüşün etkisiyle 16 Haziran’da Ankara, Adana, Bursa ve İzmir’de de küçük çaplı olaylar yaşandı.

Haberin Devamı

CHP’NİN TAKSİM MİTİNGİ: CHP, 3 Haziran 1977 tarihinde İstanbul’da bulunan Taksim Meydanı’nda miting düzenledi. Ancak dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Bülent Ecevit’e Çiğli’de uğradığı suikast girişiminden 4 gün sonra ilettiği mektupta, kendisine suikast yapılacağı ihbarında bulundu. MİT’in Demirel’e verdiği istihbarata göre, miting sırasında Sheraton Oteli’nin üst katlarındaki bir odadan Ecevit’e dürbünlü silahla ateş edilecekti. Demirel’in uyarısına rağmen Ecevit, “Ben Taksim’de olacağım” dedi mitinge kimsenin gelmemesini istedi. Ancak halk 3 Haziran’da Taksim Meydanı’nı doldurdu.

İNÖNÜ’NÜN LİMON KAMPANYASI: Türkiye’deki klasik siyasetçi tipinin dışında kendine has üslubu Türk siyaset tarihinde ayrı bir yer edinmiş olan dönemin SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, 1989 yerel seçimleri öncesinde alışılmadık bir kampanya düzenledi. Kampanya, içerdiği mizahi üslup ile başarılı olacaktı. Sıkılmış Limon kampanyası, seçim kampanyasının yıldızı oldu. “Beş Yıl Daha Bir Limon Gibi Sıkılmaya Hayır!”, “Beş Yıl Daha Bir Limon Gibi Sıkılmaya Gücünüz Var mı?” gibi sloganları, SHP’nin afişlerinde, ilanlarında yer aldı. Limon esprisi gazetelerin manşetlerine taşınırken, toplumda büyük bir ilgi gördü. SHP, seçimden birinci parti olarak çıktı.

Haberin Devamı

ASTORİA OTEL SUİKASTİ: 1976 yılında da, Rum suikastçı Stavros Psihopedrisdes tarafından New York Waldorf Astoria Oteli’nde, Ecevit’e silahlı saldırıda bulunuldu. Ecevit, suikasttan FBI ajanının atak davranmasıyla kurtulduğu bu olaydan sonra Türkiye’ye dönüşünde kalabalıklar tarafından karşılandı.

KONYA MİTİNGİ: Selamet Partisi, İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesi üzerine, 6 Eylül 1980 tarihinde Konya’da, “Kudüs’ü Kurtarma Mitingi” düzenledi. Mitinge, Konya ve çevre illerden gelen 100 bin kişi katıldı. Kalabalığın içinde çok sayıda sarık, cübbe ve şalvarlı insan vardı. Binalara yeşil renkli boyalarla sloganlar yazıldı. İstiklal Marşı okunurken, tepki gösterildi. Şeriat amaçlı bir başkaldırı olarak algılanan bu miting, 12 Eylül darbesinin önemli gerekçelerinden biri sayıldı.

Haberin Devamı

AB ŞÖLENİ: 17 Aralık 2004’te Brüksel’deki AB Konseyi Zirvesi’nde, Avrupa Komisyonu’nun 6 Ekim 2004’te hazırladığı rapor ve öneri kararı doğrultusunda Türkiye ile müzakerelerin 3 Ekim 2005 tarihinde başlamasına oybirliğiyle kabul edildi. AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’den Ankara’ya dönüşü için şölen düzenledi. Erdoğan, AB bayrakları ile donatılan Kızılay’da konuşma yaptı. Şölende gündüz olmasına rağmen havai fişek gösterisi yapıldı.

BALKON KONUŞMASI:

2007’de Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başlamasının ardından Ak Parti, Abdullah Gül’ü aday gösterdi. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararı ve parlamentodaki sayısal denge nedeniyle seçim süreci tıkandı. Erken seçime gidildi. 2007 genel seçiminde Ak Parti oy oranını artırarak yüzde 47’ye çıkardı. Türkiye, seçime siyasi gerilim ve kutuplaşma ortamında girmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonuçlarının büyük ölçüde netleşmesinin ardından seçim gecesi Ak Parti’nin balkonundan Türk siyasi tarihine not düşülen bir konuşma yaptı. Başbakan, uzlaşmacı tutumuyla tarihe geçtiği konuşmadan sonraki genel seçimde de yine seçmenlere balkondan benzer içerikli bir konuşmayla seslendi.

Haberin Devamı

TEKEL İŞÇİLERİ:

Ak Parti ikitdarının özelleştirme programına, en büyük tepki TEKEL işçilerinden geldi. 15 Aralık 2009 tarihinde Türk-İş’e bağlı Tekgıda-İş Sendikası’na kayıtlı TEKEL işçileri, Ankara’da eylem yaptı. Eylem, Türk - İş Genel Merkez Binası’nın yanında Sakarya Caddesi üzerinde kurulan çadırlarda haftalarca sürdürüldü. 1980 sonrasının en büyük işçi eylemlerinden biri oldu. Hem iç hem de dış kamuoyunda büyük destek bulan eylem, müdahaleyle bitirildi. Polis müdahalesinin sertliği bu olayda da çok tartışıldı.

Siyasal iletişimin unutulmaz kareleri

HABUR GÖSTERİSİ:

Kürt sorununun çözümü için başlatılan demokratik çözüm sürecine İmralı’da hükümlü olan Abdullah Öcalan destek verdi. Öcalan’ın çağrısı üzerine 19 Ekim 2009’da Habur Sınır Kapısı’ndan Kuzey Irak’taki Mahmur Kampı’ndan 34 kişi Türkiye’ye gelerek teslim oldu. DTP’nin organinazyonu çerçevesinde sayısının yüzbinleri bulduğu söylenen kalabalık gelenleri gösteri yaparak karşıladı. PKK’lıların otobüsün üzerine çıktığı bu gösteri, Türkiye kamuoyunun büyük bölümünden tepki aldı. Bu gösteri ilk demokratik açılım sürecinin sonu oldu.

Siyasal iletişimin unutulmaz kareleri

IRAK SINIRINA BÜYÜK GÖÇ:

Irak diktatörü Saddam’ın güçlerinin Kuzey Irak’taki Halepçe bölgesinde 1988 yılında düzenlediği kimyasal saldırıda 5 bin dolayında Kürt yaşamını yitirdi. 1991 Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak’taki Kürt gruplar, Saddam’a karşı ayaklandı. Saddam güçleri Kuzey Irak’a saldırı başlattı. Katliamdan korkan Kürt halkı, kitlesel olarak Türkiye sınırına akın etti. Türk sınırında oluşturulan geçici barınma bölgelerine yaklaşık 2 milyon Kürt geldi.

Siyasal iletişimin unutulmaz kareleri

MADEN YÜRÜYÜŞÜ:

Maden-İş Genel Başkanı Şemsi Denizer, 1990’lı yılların başında karizmatik sendika önderlerinden biriydi. 30 Kasım 1990 günü grev gömleğini giyerek Büyük Madenci Grevi’ni fiilen başlattı. Onbinlerce işçisi katıldığı grev sonuç vermeyince, madenciler, grevin 35. gününde aileleriyle birlikte Zonguldak’tan Ankara’ya doğru yola yürüyüş başlattı. İşçiler ve aileleri; erzaklarını yanına alarak soğuk hava ve zorlu kış şartları altında gün boyu yürüdü. Yolda halkın desteğini alan işçiler, dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut ile yapılan görüşme sonucunda, işçiler yürüyüşe son verdi.

Siyasal iletişimin unutulmaz kareleri

Kurşun Özal’ın baş parmağına isabet etti

ÖZAL SUİKASTI: 18 Haziran 1988 tarihinde ANAP’ın olağan büyük kongresinde, Türk siyasi tarihine geçecek bir olay yaşandı. Kartal Demirağ adlı bir saldırgan, kürsüde konuştuğu sırada dönemin Başbakanı ve ANAP lideri Turgut Özal’a iki kez ateş açtı. Kurşun, Özal‘ın önündeki mikrofonun ayağına çarparak sekti ve Özal’ı sağ el başparmağından yaraladı. Saldırgan, korumalardan birinin açtığı ateş ile yaralandıktan sonra yakalandı. Özal’ın vurulduktan sonra kürsüden sarfettiği, “Allah’ın verdiği ömrü ondan başka alacak yoktur, biz de ona teslim olmuşuzdur” sözleri kitleler tarafından büyük ilgi gördü.

Siyasal iletişimin unutulmaz kareleri

CUMHURİYET MİTİNGİ:

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na ilk kez aday olduğu süreçte organize edilen Cumhuriyet mitingleri, tarihe geçti. Mitinglerden içinde en önemlilerinden biri, 14-15 Nisan 2007 tarihlerinde Ankara’da düzenlendi. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından düzenlenen mitingde, hedef Ak Parti iktidarıydı. İstanbul ve İzmir’de yapılan mitingler, daha sonra Ergenekon davalarının da konusu oldu. Mitinglerde ordunun göreve davet edildiği hatta mitingleri bizzat ordu içindeki isimlerin organize edildiği iddiası hem mahkemelerde hem de farklı platformalarda hâlâ tartışılıyor.