Siyaset Son dakika... Borell'in Ayasofya açıklamasına Bakan Çavuşoğlu'ndan tepki

Son dakika... Borell'in Ayasofya açıklamasına Bakan Çavuşoğlu'ndan tepki

14.07.2020 - 14:42 | Son Güncellenme:

Son dakika haberine göre; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Ayasofya açıklamalarına ilişkin, 'Kınama' sözcüğünü biz reddediyoruz. İspanya'da da cami olarak inşa edilmiş, daha sonra kiliseye çevrilmiş eserler var. Şimdi bizim de İspanya'ya 'Bunları camiye çevir, sizi kınıyoruz.' mu dememiz lazım.' ifadesini kullandı.

Son dakika... Borellin Ayasofya açıklamasına Bakan Çavuşoğlundan tepki

Çavuşoğlu, Malta Dışişleri Bakanı Evarist Bartolo ile Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığında görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Haberin Devamı

Dün yapılan AB Dışilişkiler Konseyi Toplantısı'nda Türkiye'nin gündemde olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin gündemde bulunmasını isteyen 3 ülkenin Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Fransa olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de herkesle diyaloğa ve iş birliğine hazır olduğuna dikkati çekerek, "Diyalogla bu konuları çözebiliriz. Biz, iş birliği ve paylaşıma varız ama tek taraflı dayatma ve yaptırımlara karşıyız. Onlara boyun eğmeyiz. Hem kararlılığımız hem de iyi niyetimiz var hem de bu anlamda iş birliği konusunda esnekliğimiz var." değerlendirmesinde bulundu.

"AB'NİN AYASOFYA'YA İLİŞKİN 'KINAMA' SÖZCÜĞÜNÜ REDDEDİYORUZ"

Bakan Çavuşoğlu, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell'in Ayasofya'ya ilişkin açıklamalarına yönelik de şu ifadeleri kullandı:

Haberin Devamı

"Daha önce de söylediğim gibi, Borell eğer 'Açılmasaydı daha iyi olurdu.' deseydi, buna saygı duyardım. 'Müze olarak kalsaydı daha iyi olurdu.' deseydi de buna saygı duyardım ama 'kınama' sözcüğünü biz reddediyoruz. İspanya'da da cami olarak inşa edilmiş, daha sonra kiliseye çevrilmiş eserler var. Şimdi bizim de İspanya'ya 'Bunları camiye çevir, sizi kınıyoruz.' mu dememiz lazım. Kaldı ki bu, Türkiye'nin egemenlik haklarını ilgilendiren bir konu."

Çavuşoğlu, Ayasofya konusuna ilişkin Türkiye bu kadar yapıcıyken, Türkiye'yi kınamanın doğru bir yaklaşım olmadığını bildirdi.

"TÜRKİYE MALTA'DA YATIRIMLAR BAKIMINDAN İKİNCİ SIRADA"

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını süresince Bartolo ile neredeyse her gün görüştüklerini aktaran Çavuşoğlu, karşılıklı ziyaretlerin devam edeceğini ve Cumhurbaşkanın Recep Tayyip Erdoğan'ın da Malta'ya ziyaret gerçekleştirmek istediğini söyledi.

Çavuşoğlu, yapılan baş başa görüşmede, ikili ilişkileri nasıl geliştireceklerini ele aldıklarını aktararak, karşılıklı konulan 1 milyar dolar ticaret hacmi hedefinin geçen yıl 1,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğine dikkati çekti.

İkili ticari ilişkilerin salgın nedeniyle durgunluk yaşadığına ancak salgın sonrası döneme hazırlık yapıldığına işaret eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Türkiye, Malta'da yatırımlar bakımından ikinci sırada. Bu yatırımları daha da teşvik edeceğiz. Malta, inşaat alanında Türk firmalarına güvendiği için önemli işleri Türk firmalara verdi. Önümüzdeki süreçte buna benzer projeler de var. Bu projelerde de Türk firmaları yine yer alacaktır."

Çavuşoğlu, salgın sürecinde Malta'da yaşayan 129 Türk vatandaşının Türkiye getirildiğini, 1 Ağustos itibarıyla Türk Hava Yollarının (THY) Malta uçuşlarına başlayacağını hatırlatarak, "Bu, iki ülkenin turizmi bakımından da önemli ama özellikle THY, Malta vatandaşlarını tüm dünyaya ulaştırıyor. Dolayısıyla onların seyahati bakımından da THY uçuşlarının başlaması önem arz ediyor." diye konuştu.

Malta'nın Türkiye'yi turizm açısından güvenli ülkeler listesine aldığının altını çizen Çavuşoğlu, "AB'den de aynı yaklaşımı bekliyoruz. Yarın listeyi güncelleyecekler. Malta'nın AB platformunda da tam desteği var. Bunun için de teşekkür ediyorum. Ancak objektif kriterler ortaya konduğu zaman Türkiye'nin bu güvenli listede yer alması gerekiyor." dedi.

Haberin Devamı

"LİBYA'NIN İSTİKRARI, AKDENİZ'İN KUZEYİNDEKİ ÜLKELER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Çavuşoğlu, Bartolo ile bölgesel konulara da değindiklerini ifade ederek, Türkiye ve Malta'nın bölgesel konularda görüş ayrılığının olmadığına dikkati çekti.

İki ülkenin de başta Libya ve Doğu Akdeniz olmak üzere bölgenin barış ve istikrarını istediğini kaydeden Çavuşoğlu, "Örneğin, Libya'nın istikrarı Malta için, hatta İtalya için, Akdeniz'in kuzeyindeki, Avrupa'nın güneyindeki ülkeler için çok önemli. Oradaki her olumsuz gelişmenin Malta'ya yansıması da büyük olur. O nedenle başta kaçak göç ve terörizm olmak üzere Malta'nın endişelerini çok iyi anlıyoruz." ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, Libya hükümetine de Malta'yla iş birliği yapmak için telkinde bulunduklarını vurgulayarak, gelecek dönemde başta düzensiz göçle mücadele olmak üzere Türkiye'nin Malta'ya desteğinin artacağını söyledi.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de de herkesle iş birliğine açık olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

"Başta Kıbrıs Türkleri olmak üzere herkesin haklarını garanti altına alacak, hakça paylaşımı sağlayacak çalışmaların içinde olmak istediğimizi anlattım. Bu konuda geçmişte Türkiye dışlandığı için Türkiye tek taraflı adımlar atmak zorunda kalmıştır. Türkiye'yle diyaloğa hazır olanlar varsa Kıbrıs Rum Kesimi de Kıbrıs Türk halkıyla bu hakça paylaşıma varsa bu meseleleri çok kolay hallederiz."

Çavuşoğlu, Türkiye ile Malta arasında diplomat eşlerinin ve yakınlarının çalışmasına imkan veren anlaşmayı Bartolo ile karşılıklı imzaladıklarını belirterek, "Bakanlıklarımız arasındaki iş birliğini geliştirme kararlılığımız var." dedi.

 

 

Son dakika... Borellin Ayasofya açıklamasına Bakan Çavuşoğlundan tepki

MALTA DIŞİŞLERİ BAKANI'NDAN AÇIKLAMALAR

Malta Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Evarist Bartolo, Avrupa Birliği’nin (AB) Libya’ya yönelik silah ambargosunu denetlemek için kısa süre önce denizden başlattığı İrini Operasyonu'na ilişkin, "Adil olmalıyız. 'Libya'ya silah girmemeli' diyorsanız bu hepsini kapsamalı." dedi.

Libya'da adil bir barıştan yana olduklarını belirten Bartolo, "Mümkün olduğunca Libyalıların birbirini öldürmemelerini istiyoruz. Kesinlikle Libya'ya silahların gelmesini desteklemiyoruz. Adil olmalıyız. İkiyüzlü olmamamız gerekiyor. Aynı zamanda çifte standart olmaması gerekiyor. Eğer Libya'ya 'silah girmemeli' diyorsanız bu hepsini kapsamalı ve sadece denizden gelen değil aynı zamanda hava ve kara yoluyla gelen silahları da kapsamalı." diye konuştu.

Bartolo, "İrini Operasyonu, kısmi bir silah ambargosu olamaz çünkü karadan ya da hava yoluyla gelecek silahları ne yapacaksınız?" ifadelerini kullanarak "çifte standart olmaması ve açık ya da örtülü biçimde silah tedarik edilmemesi" çağrısında bulundu.

Bartolo, "Burada aslında önemli olan şey söylediğinizin yaptığınızla örtüşmesi, dürüst ve açık bir biçimde gerçek anlamda ne yapıyorsanız onu söylüyor olmanız." dedi.

"LİBYA'NIN BİRLEŞMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ"

Bölgesel konulara değinen Bartolo, Akdeniz için barış ve istikrarın önemine değinerek "Çözülmesi imkansız gibi görünen çatışmaların bile çözülebileceğine inanıyoruz. Eğer herkes bu çatışmaları çözmek isterse çözülebilir." diye konuştu.

Bartolo, Libya'nın kendileri için çok önemli olduğuna işaret ederek Avrupa'nın güvenliğinin Akdeniz'in ve Libya'nın güvenliğine bağlı olduğunu ifade etti.

Bu yılın ilk iki ayında Malta'ya 2 bin düzensiz göçmen geldiğini hatırlatan Bartolo, bunun kendileri için büyük bir rakam olduğunun altını çizdi.

Bartolo, "Libya'nın birleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Libya'yı, Libyalılar yönetmeli. Kendi çözümlerini kendileri bulmalılar ve kendi çözümlerini bulmaları için bizim onlara yardım etmemiz gerekiyor. Libya'da olup bitenlerle ilgili çifte standart olmaması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'ye geçen 3 ay boyunca sahil güvenliği konusunda desteklerinden dolayı teşekkür eden Bartolo, AB'nin de kendilerine yardım etme sorumluluğu olduğunu ifade etti.

Öte yandan, Türkiye'nin Malta'nın 77 kat büyük bir yüz ölçümüne sahip olduğunu, nüfusunun da 10 kat fazla olduğunu kaydeden Bartolo, "Ancak kalbimiz aynı atıyor." dedi.

Bartolo, Türkiye ile ticaret, yatırım, eğitim, turizm, dil öğrenimi, sağlık turizmi gibi birçok alanda iş birliği yaptıklarını anımsatarak Türk şirketlerinin Malta'da çok iyi bir imajı olduğunu ve ortak projeler geliştirilmesinin önemini vurguladı.