Siyaset Son dakika: Türkiye'den AB'ye mesaj: Çabayı memnuniyetle karşılıyoruz

Son dakika: Türkiye'den AB'ye mesaj: Çabayı memnuniyetle karşılıyoruz

25.03.2021 - 23:53 | Son Güncellenme:

Gelen son dakika haberine göre; Türkiye'den AB Liderler Zirvesi Raporu için açıklama geldi. Açıklamada, "Türkiye-AB ilişkilerini olumlu gündem temelinde ilerletme konusunda raporla ortaya konulan çabayı ve Zirve Bildirisine yansıtılmaya çalışılan söylemi memnuniyetle karşılıyoruz." ifadeleri yer aldı.

Son dakika: Türkiyeden ABye mesaj: Çabayı memnuniyetle karşılıyoruz

Bakanlık, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Mart Zirvesi sonuçları hakkında yazılı açıklama yaptı. 

Haberin Devamı

Açıklamada, AB Zirvesi Sonuç Bildirisi'nde temel alınan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı/AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilci Borrell ve AB Komisyonu tarafından hazırlanan, “Türkiye ile AB arasında siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin durumu” başlıklı raporun değerlendirme bölümünde olumlu gündemin gereği vurgulanmış olsa da birkaç üye ülkenin dar görüşlü iddialarının etkisinde ve Türkiye-AB ilişkilerine tek yönlü bakış açısıyla kaleme alındığının görüldüğü belirtilerek, "Bununla birlikte Türkiye-AB ilişkilerini olumlu gündem temelinde ilerletme konusunda raporla ortaya konulan çabayı ve Zirve Bildirisine yansıtılmaya çalışılan söylemi memnuniyetle karşılıyoruz." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Türkiye'nin müzakere eden aday ülke olarak AB ile ilişkilerini üyelik hedefi doğrultusunda, iş birliği ve karşılıklı yarar temelinde geliştirmeyi içtenlikle arzu ettiği kaydedilerek, gerginliğin azaltılması ve diyalog kanallarının yeniden işler hale getirilmesinin Türkiye’nin ve sağduyulu birçok AB üyesi ülkenin çabalarıyla mümkün olabildiği aktarıldı. 

"Yakalanan olumlu havanın kaybolmasına sebebiyet verilmemeli"

AB tarafından olumlu gündem temelinde somut ve yapıcı adımlar atılmasının Türkiye'nin haklı beklentisi olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu adımların zirve bildirisinde koşullara bağlanması, sadece belli alanlara değinilmesi ve hazirana ertelenmesinin ise yakalanan olumlu ivmenin kaybolmasına sebebiyet vermemesini umut ediyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, "18 Mart Mutabakatı’nın göç konusunda iş birliği dahil tüm unsurları ile yenilenerek uygulanmaya devam edilmesi için AB ile çalışmaya hazır olmamıza ve bu konuda somut öneriler sunmuş olmamıza rağmen, AB tarafının mutabakatın kapsamlı içeriğini göz ardı ederek seçici davranmak ve muğlak ifadelere yer vermek zorunda kalması, birlikte küresel aktöre dönüştürmek istediğimiz AB açısından zayıf adımlar olarak kalmıştır." ifadelerine de yer verildi.

Hukukun üstünlüğünün ve temel haklar alanlarında diyalogdan öte, katılım müzakereleri çerçevesinde fasıl bazında çalışılması gerektiğinin düşünüldüğü belirtilen açıklamada, "Bu çerçevede, AB’nin 23 ve 24. fasılları, yeni genişleme strateji çerçevesine de uygun olarak, açmasını bekliyoruz." değerlendirmesi yapıldı.

Haberin Devamı

Türkiye'nin Libya, Suriye, Güney Kafkasya gibi bölgesel krizlerin çözümü yönündeki çabalarını sürdüreceği belirtilen açıklamada, bu konularda AB ile iş birliğinin bölgesel barış ve istikrarın güçlendirilmesi ile ortak çıkarların ilerletilmesine katkı sağlayacağı, bu bakımdan sadece bölgesel konularda ve sağlıkta değil, ekonomi, enerji, ulaştırma, terörle mücadele, göç yönetimi ve vize serbestisi gibi ortak çıkarlara hizmet eden tüm alanlarda yerleşik üst düzey diyalog mekanizmalarının derhal başlatılmasından yana olunduğu aktarıldı. 

Açıklamada, Yunan-Rum ikilisinin maksimalist tutumunun, tek yönlü kışkırtıcı faaliyetlerini görmezden gelen ya da AB dayanışması ruhuyla engelleyemeyen AB’nin, Türkiye'nin ve KKTC'nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerini yasadışı olarak nitelendirmesi uluslararası hukuka aykırı olduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi:

Haberin Devamı

"AB'nin bu konuda yetki ve yargı hakkı da bulunmamaktadır. Kıbrıs konusundaki ifadeler ise Kıbrıs Rum tarafının çıkarlarını savunmaya yönelik, gerçeklikten kopuk yazımlardır ve olası bir uzlaşıya da katkıda bulunmamaktadır. Bildiride Kıbrıs Türklerine ve meşru hak ve çıkarlarına yine atıfta bulunulmaması da, AB’nin Kıbrıs konusunda taraflı ve önyargılı tutumunun devam ettiğini göstermektedir.

AB'nin ortak çıkarlarımız yönünde atacağı olumlu adımlar, aday Türkiye tarafından olumlu adımlarla karşılanacaktır."

 

AB LİDERLER ZİRVESİ'NDEN 'TÜRKİYE İLE İŞ BİRLİĞİ' MESAJI

Video konferans yöntemiyle düzenlenen AB Liderler Zirvesi'nin bildirisinde Türkiye ile ilgili kısım, zirve toplantısı devam ederken yayımlandı.

Liderlerin bildirisinde, AB'nin Doğu Akdeniz'in istikrarlı ve güvenli olmasında, ayrıca Türkiye ile iş birliği ve karşılıklı çıkara dayanan bir ilişkide çıkarı bulunduğu vurgulandı.

Haberin Devamı

Doğu Akdeniz'de gerginliğin düşmesinden, Türkiye ile Yunanistan arasında görüşmelerin başlamasından ve Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmeler yapılacak olmasından duyulan memnuniyetin dile getirildiği bildiride, şu ifadeler yer aldı:

"Gerginliğin düştüğü mevcut durumun devam etmesi ve Türkiye'nin yapıcı şekilde çalışması şartıyla ve önceki AB Konseyi sonuçlarında belirlenen koşullara bağlı olarak son dönemdeki daha olumlu dinamiği güçlendirmek için AB, ortak ilgi alanlarında iş birliğini geliştirmek üzere Türkiye ile kademeli, orantılı ve geri dönülebilir şekilde çalışmaya ve hazirandaki AB Konseyi toplantısında daha fazla karar almaya hazırdır." 

Gümrük Birliğinin güncellenmesi 

AB liderleri, AB Komisyonunu Gümrük Birliğinin tüm üye ülkelere etkili şekilde uygulanması sağlanarak uygulamadaki mevcut zorlukları ele almak üzere Türkiye ile görüşmeleri yoğunlaştırmaya davet etti.

Liderler, buna paralel olarak AB Konseyini de Gümrük Birliğinin güncellenmesi için yetki üzerinde çalışmaya davet etti.

Bildiride, "Kamu sağlığı, iklim, terörle mücadele ve bölgesel konular gibi karşılıklı ilgi alanlarında Türkiye ile yüksek düzeyli iş diyaloğu başlatmaya hazırız. AB Komisyonunu, Türkiye ile halklar arasında temas ve seyahat konularında iş birliğinin nasıl güçlendirileceğini araştırmaya davet ediyoruz." denildi.

Bildiride, Türkiye'ye "yeni provokasyonlardan ve uluslararası hukuku ihlal edecek tek taraflı adımlardan" kaçınması çağrısı yapılarak, böyle bir durum halinde AB'nin ve üye ülkelerin çıkarlarını savunmak, ayrıca bölgesel istikrarı korumak için eldeki araçların ve seçeneklerin kullanılması konusunda kararlı olunduğu belirtildi.

Suriyelilere yardım devam edecek

Türkiye'nin 4 milyon civarında Suriyeliye ev sahipliği yapmasının takdirle karşılandığı belirtilerek, "AB'nin mültecilere ve ev sahipliği yapan topluluklara yardımının devam etmesi konusunda mutabıkız. AB Komisyonunu Türkiye'nin yanı sıra Ürdün, Lübnan ve bölgenin diğer yerlerindeki Suriyeli mülteciler için finansmanın devamı konusunda AB Konseyi'ne teklif sunmaya davet ediyoruz." ifadesine yer verildi.

Bildiride, göç yönetimi ve AB’nin bütün göç yollarına ilişkin kapsayıcı stratejisinde Türkiye ile iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekilerek, özellikle sınır koruma, yasa dışı göçle mücadele, düzensiz göçmenlerin geri dönüşü ve iltica talebi reddedilenlerin Türkiye’ye gönderilmesinin, AB-Türkiye mutabakatına uygun biçimde ve ayrım yapılmaksızın uygulanmasının önemine işaret edildi.

AB Konseyinin Kıbrıs konusunda anlaşmazlığın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarına uygun biçimde giderilmesine bağlı olduğu belirtilen bildiride, AB’nin gözlemci olacağı ve BM himayesinde yeniden başlanacak müzakerelerin sabırsızlıkla beklendiği, müzakereleri aktif biçimde destekleneceği ve BM'nin İyi Niyet Misyon Ofisine temsilci atanacağı kaydedildi.

"Hukukun üstünlüğü ve temel haklar endişe konusu"

Bildiride, hukukun üstünlüğü ve temel hakların asıl endişe konusu olduğu, siyasi partilerin ve medyanın hedef alınması ve yakın zamandaki diğer kararların insan haklarına yönelik gerilemeyi temsil ettiği, bunun Türkiye’nin demokrasiye saygı yükümlülüğüne, hukukun üstünlüğüne ve kadın haklarına aykırı olduğu savunularak, bu alanlarda diyaloğun AB-Türkiye ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası olmayı sürdürdüğü ifade edildi.

Haziran zirvesinde yeniden görüşülecek

AB liderleri, Türkiye ve bölgedeki tüm aktörlerin Libya, Suriye, Güney Kafkaslar gibi bölgesel krizlerde çözüme yönelik olumlu katkı sunmasını beklediklerini vurguladı.

Düzenlenmesi teklif edilen Doğu Akdeniz Konferansı konusunda ise AB Dış İlişkiler ve Güvenlik politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in çalışmalarını ilerletmesi istendi.

Bildirinin sonunda, "Gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz ve ortaklarımızla koordineli bir yaklaşım arayışı içinde olacağız. AB Konseyi, bu konuyu hazirandaki toplantısında tekrar ele alacak." denildi.