Şükür TBMM’ye bildirmemiş!

TBMM Başkanlığı Ak Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür’ün özel bir televizyon kanalında futbol yorumculuğu yapması eksenindeki tartışmaların alevlenmesi üzerine, siyasi partilere göre farklı ve yanlı davranılmasının sözkonusu olmadığını savundu. TBMM Başkanlığı, Şükür’ün konuyla ilgili TBMM Başkanlığı’na başvuru yapmadığı ve kendisine resmi cevap verilmediğini açıkladı. Şükür, ilk tartışmaların yaşandığı süreçte TBMM Başkanlığı ile görüştüğünü ve bir sakıncası olmadığı yanıtını aldığını söylemişti.
TBMM Başkanlığı İletişim Ofisi, Şükür’ün futbol yorumculuğu yapmasına rağmen CHP’li vekillerin yasama dışı ücretsiz çalışma taleplerinin reddedilmesi üzerine başlayan tartışmalar üzerine yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şöyle denildi:

TBMM açıklama yaptı
“Milletvekillerine, mensup oldukları partilere göre farklı tutum iddiası gerçek dışıdır. Nitekim kendilerine talep ettikleri türden işlerde çalışmalarının ilgili yasa hükümlerine aykırı olduğu bildirilen Muharrem İnce, Kazım Kurt ve Orhan Düzgün CHP’ye mensup iken, Hüseyin Üzülmez Ak Parti’ye mensuptur. Milletvekillerinin yaptıkları işlerden ücret alıp almadıkları veya ne kadar ücret aldıklarının dikkate alınmasını gerektiren bir yasa hükmü mevcut değildir. Anayasa ve aynı paralelde düzenlenen ‘TBMM Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanun’ milletvekillerinin özel kuruluşlarda iş yapmalarına genel bir engel getirmemiştir.”

Vekillere verilen yanıtlar
TBMM Başkanlığı’nın, CHP’li Muharrem İnce’nin istemine 16 Aralık 2004’te olumsuz cevap verdiği belirtilerek, “Çünkü Sayın İnce özel bir okulda değil, Çankaya Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bir devlet okulunda öğretmenlik yapmak isteminde bulunmuştur” denildi.
Avukatlık yapmak isteyen CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’a “Milletvekilleri avukatlık yapamaz” hükmü nedeniyle olumsuz cevap verildiği kaydedildi.
CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün’e herhangi bir özel sağlık merkezinde değil, Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir yerde çalışma isteğinin yasalara aykırı olması nedeniyle olumsuz cevap verildiği ifade edilirken, Ak Parti Konya Milletvekili Hüseyin Üzülmez’in Karatay Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanlığı görevinden çekilmesinin, söz konusu üniversitenin kamusal niteliği nedeniyle istendiği bildirildi.

Şükür’e resmi cevap verilmedi
Şükür tarafından TBMM Başkanlığına konuyla ilgili herhangi bir başvuru yapılmadığı ve kendisine herhangi bir resmi cevap verilmediği belirtilerek, “Milletvekilinin,durumu hakkında başvurması halinde de başkanlığımızın yasaların gereklerini bildirmekten başka bir yetkisi yoktur” denildi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Şükür’ün Meclis Başkanlığı’ndan izin almadan yorumculuk yapmasıyla ilgili soru üzerine, “Başbakan’dan izin almış ya. ‘Ne takarım Meclis Başkanı’nı’ diyor. Git bırak, yorumunla uğraş” dedi.

Şükür twitter’dan yanıt verdi:
‘Yorum yapmama engel bir hal yok’
Hakan Şükür, kendisine yönelik eleştirilere twitter aracılığı ile yanıt verdi. Şükür, şunları kaydetti: “Meclis kürsüsünden şahsıma yönelik hukuki dayanağı olmayan abartılı söylem ve spekülasyonlarda bulunulduğunu, oysa ki Anayasa’nın 82. Maddesi ve TBMM İç Tüzüğü’nün ilgili hükümlerine göre kamu ve kamu iştiraki olmayan özel bir TV kanalında spor yorumculuğu yapmama engel bir hal bulunmadığını kamuoyunun bilmesini isterim. Birkaç ay önce burnumdan cerrahi bir operasyon geçirdim. Sonrasında nükseden sağlık sorunlarım ve ağır gribal enfeksiyon ve serum tedavileri sebebiyle, TBMM Başkanlığı’na mazeret göstererek Genel Kurul çalışmalarına üzülerek katılamadım.
Gelmiyor diyerek kamuoyunu, ciddi anlamda yanıltmışlardır. TBMM’ye devamsızlığım olmadığı gibi, bu kutsal görevimin ifasını büyük bir özenle yerine getirmekte olup, yanıltıcı söylemlerde bulunanlar hakkında yasal işlemlere başlayacağımı duyururum.”
HABER MERKEZİ

‘Konuştum’ demişti
Tartışmaların ilk alevlendiği günlerde Şükür, konuyu TBMM Başkanlığı ile görüştüğünü belirterek şunları kaydetmişti: “Buradaki idari birimleri aradım. Aldığım cevap, yasal olarak bir sorun teşkil etmediği ve bu görevi yapabileceğim söylendi. Bugün Meclis Başkanımız, ‘inceleme başlatırız, bununla ilgili böyle bir şey varsa’ dediği bundandır. Bir anda sorulan soruya verilecek cevap budur, doğrudur. Böyle bir cevabı aldım ve Sayın Başbakanımızla konuştum. Bana, ‘Yasal bir sorun yoksa yapabilirsin’ dedi.
Bazı medya organlarında, ‘yasal bir sorun olmadığı ama bunun da etik olmadığı’ yazıldı. Türkiye’de etik anlayışı kişiye göre değişiyor maalesef.”