17.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Kıvanç El / Diyarbakır
Başbakan Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda Diyarbakır’da terörden zarar gören bölgelerin yeniden imar ve ihyası için başlatılan çalışmalarda ilk etabı tamamlanan projelerin açılışını yaptı. Terörden zarar gören Sur esnafını gezen ve sohbet eden Yıldırım, “Vatansever Diyarbakırlıları selamlıyorum” diyerek sözlerine başlayan özetle şunları söyledi:
DİYARBAKIRLIYIM: Başbakan olduktan sonra Diyarbakır’a üçüncü gelişim. Bir sene içinde üçüncü sefer Diyarbakır’dayım ne kadar Erzincalıysam o kadar Diyarbakırlıyım. Ne kadar İzmirliysem o kadar Vanlıyım. Ne kadar İstanbulluysam o kadar batmanlıyım. 780 bin kilometre kare vatan toprağının her köşesinde 81 milyon bir olarak kardeş olarak sonsuza kadar birlikte yaşayacağız. Teröre Türkiye’nin hiçbir yerinde el aman vermeyeceğiz. Diyarbakır 4 Eylül’de geldik arkadaşlarımızla beraber ‘artık yeter’ dedik.
ELEMAN VERDİRMİYORUZ: ‘Terörün Diyarbakırımızı, bölgemizi geri bırakmaya insanımıza zarar vermesine artık müsaade etmeyeceğiz’ dedik; o gün bugündür sizlerin desteği ile terör örgütüne eleman verdirmiyoruz. Güvenlik güçlerimiz polisimiz, jandarmamız, korucumuz, askerimiz her yerde teröristlerin saklandıkları her delikte peşlerine düşüyor. Masum insanların, çocukların intikamını alıyoruz. 6-7 Ekim tarihini hatırlayın milleti sokağa çağırıyorlar. Terör örgütlerine vatandaşları hedef gösterdiler. 53 masum insanın canına kastettiler. Yasin Börü’yü öldürdüler bir de işkence ettiler; bunları yapanlar hesabını veriyor, verecekler. Kimse Diyarbekir’in güzel insanlarını dize getiremez.
GÖMECEĞİZ DEDİK; GÖMDÜK: Buraya geldiğimizde dedik ki çukurları kazanlar bu çukurda kendilerini yok edecekler. ‘Bu çukurlara gömeceğiz’ dedik gömdük mü, gömdük. Gün bunların verdiği zararları kaldırma günüdür. Birlik olma beraber olma, birlikte Türkiye olma zamanıdır. Diyarbakır’ın ihtiyaçlarını biliyorum. Birinci derdi; terörden şehri temizlemek. Terörü buradan kökünü kazımak. Terörün kökü kazındı, artık terör örgütü esnafa vatandaşa tehdit ederek, haraç alarak buradan zulüm yapabiliyor mu yapamıyor. Çünkü Türkiye güçlüdür, Diyarbakırlının yanındadır. Yanında olmaya da devam edecek. Onlara asla bu topraklarda bir daha nefes aldırmayacağız. Diyarbakır’ın Türkiye’nin geri kalmasına kalınmada zaman kaybetmesine sebep olmasına izin vermeyeceğiz. İhtiyacımız olan birliktir, beraberliktir, kardeşliktir.
MEYDANLARA İNMEYENLER: Ulu Camii 639 yılından beri ayakta. Bu tarih bizim gurur duyduğumuz geçmişimizdir. Bu toprakların evladı Selahattin Eyyübi ne diyor biliyor musunuz; ‘hataları affet ama ihaneti asla affetme’ diyor. İhanet affetmeyeceğiz. Diyarbakır ihanete geçit vermez. Diyarbakır Türkiye’nin birliğine beraberliğine ay yıldızlı bayrağına sahip çıkmıştı sahip çıkmaya devam edecek. 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımızın ‘meydanlara inin’ dediğinde bayrağı ele alarak, dilinizde şahadetlerle bu meydanları siz doldurmadınız mı? Alçak darbecilere hak ettikleri cevabı siz verdiniz. O gün meydanlara inmeyenler, sokaklara inmeyenler şimdi tutmuşlar Ankara’dan İstanbul’a yürüyor. Yürüyeceksen darbeye karşı yürüyeceksin. Adalet sokakta bulunmaz. Adaletin olacağı yer mahkemelerdir. Adalet mülkün temelidir.
YEMİN ETTİK: Yıkılan evlerin en güzeli yapılır asıl zor olan yıkılan gönülleri yapmaktır gönüller yapmaya geldik. PKK-PYD-YPG hepsi bunların aynı bu örgütlerin; ‘Kürtler’ diye sorunu yok. Kürtlerin de Türklerin de sorunu PKK’dır, PYD-YPG’dir. Bunları aramızdan çıkarmaya yemin ettik karar verdik. 16 Nisan’da rekor destek verdiniz. Oylarınızı yüzde 70 arttırdınız. Teşekkür ediyoruz sağ olun; var olun. Her zaman beraberiz.