Siyaset Tırmanamazsak gedik açacağız

Tırmanamazsak gedik açacağız

19.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ak Parti’nin toplumsal kimlikleri ön planda tutarak insanlar arasına duvar çektiğini söyleyen Karayalçın, 2019 seçimlerinin kadrolarını yetiştireceğini ifade etti

Tırmanamazsak gedik açacağız

CHP’nin yeni İstanbul İl Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın, seçimlere 6 ay kala çok önemli ve bir o kadar zor bir göreve geldiğini belirtti. Karayalçın, ön seçim mesajı verirken, toplumun farklı kesimlerinin CHP’ye üye olması çağrısında bulundu.
Karayalçın, İstanbul İl Başkanlığı’na atandıktan sonra Milliyet’e yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
- İSTANBUL PROGRAMI OLMALI: İstanbul 2015 diye bir bölümün, CHP’nin Türkiye’ye sunacağı seçim programına eklenmesini düşünüyorum. Bir Türkiye programımız olacak, bir de İstanbul programımız olacak. İstanbul’u İstanbul’un yerel yöneticileri yönetmiyor, merkezi hükümet yönetiyor. O nedenle İstanbul’un sorunlarının çözümü, merkezi yönetim seçimleriyle bire bir bağlantılı. İstanbul’daki sorunların çözümü için CHP’nin merkezi yönetime gelmesi gerekmektedir.
- GEZİ’NİN MESAJININ ALTINI ÇİZECEĞİZ: Gezi’nin verdiği mesajların altı çizilerek gündeme getirilmesini gerekli görüyorum. Aslında, mekana olan bağlılık, duyarlılık yalnızca İstanbul’da yaşanmadı. Türkiye’nin her yerinde yaşanıyor. Bir yanda HES mücadelesi, bir yanda Soma’da kesilen zeytin ağaçlarına sahip çıkma durumu var. Dünyanın asi meydanlarında bu mesajlar yükselmeye başladı. Kent muhalefetinin önem taşıdığı bir sürecin içine girdik. İnsanlar, ‘benim yaşam alanıma benim rızamı almadan karışamazsın’ mesajı veriyor. Gezi’de yükselen duyarlılığın Kuzey Ormanları’na da taşınacağını görüyorum. Beyaz Fil projelerinin yapılabilirlik çalışmalarında ortaya çıkan sorunların İstanbulluların ilgisini artıracağını düşünüyorum.
- KOMPARTIMANLARA AYRILDI, DUVAR ÖRÜLDÜ: AKP’nin kurulduğundan bu yana izlemiş olduğu siyaset, insanları kutuplaştıran bir siyaset. Siyaset toplumsal sorunlar üzerinden değil, toplumsal kimlikler üzerinden yaptırıldı, insanlar kompartımanlara ayrıldı. Bir mesajı, bir başka toplum kesiminin yaşamakta olduğu alana taşıyamıyorsunuz, bir söz söylüyorsunuz, söylediğiniz söz geri geliyor, çünkü orada bir duvar örülmüş. Maalesef bunun en olumsuz, en ileri örneklerini yaşıyoruz. Çarşı grubunun birden bire çok sevilmesinin altında yatan şey, bu grubun içinde kompartımanlaşmamış insanların olmasıdır.
- MAZLUMUN KİMLİĞİ SORULMAZ: 2008 Aralık’ındaki CHP programında ‘Toplumsal kimlikler insanın şerefidir’ diye bir tanımlama var. Cumhuriyetçi kökten gelen, herkesi ‘yurttaş’ olarak gören, ‘yurttaş’ sözcüğünün dışında bir kimlik göremeyen bir siyasi hareketin, bunu demesi CHP’nin kendi içinde elde ettiği gelişmenin bir göstergesi. ‘Senin toplumsal, kültürel kimliğinin bir önemi yok, mazlumun kimliği sorulmaz’ diyoruz. Biz, bir yandan Türkiye’nin bütünlüğünü, cumhuriyetçi değerlerimizi korurken, bir yandan mazlum, gelir dağılımından pay alamayan insanlarımızın hakkını savunarak bu sorunu aşacağız. Duvarı aşmamız gerekiyor, duvarı tırmanıp aşamazsak, duvarda gedik açmamız gerekiyor.
- 2019’UN KADROLARI: Kadroyu örgütümle birlikte oluşturmak istiyorum. İlçe başkanlarımla çalışarak, partililerimizin önerilerini toplamak istiyorum. Bir yandan deneyimli isimler olmalı ama öte yandan genç insanları yönetimde görevlendirmek istiyorum. 2019 seçimlerinin kadrolarını da yetiştirmek durumunda olmalıyım.
- ÖRGÜTÜMÜZDEN BAŞKA KİMSEMİZ YOK: Üye yapılarımız sağlıklı değilse, parti yönetiminin görevi üye yapılarını sağlıklı hale getirmektir. Üye bizim her şeyimiz, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, yol arkadaşlarımız... Örgütümüzden başka kimsemiz yok, güç odakları yok, varımız yoğumuz örgütümüz. Tercihim ön seçim yapılmasıdır. Genel Başkan’ın açıklaması var. Yüzde 85 ön seçim diye. Bu, doğru bir yaklaşım. İstanbul’da 85 milletvekili var, 28 tanesi bizim vekilimiz, inşallah bunu 30’un üzerine çıkarırız. Yüzde 85 tanımını İstanbul için de geçerli tutmak gerektiği inancındayım. Parti hukukunun işletilmesini istiyorum. Bu olursa, örgütümüz kendisini partinin patronu olarak görecektir, çok daha yüksek bir performans gösterilecektir.