'Vizesi iptal edilen kaç Türk’ü aramışlar?'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ABD elçiliğinden FETÖ’nin firari sanığı Adil Öksüz’ün aranmasının izah edilebilir bir tarafının olmadığını belirterek, “Buradan benim şu soruları sormam gerekiyor: ABD Büyükelçiliği bugüne kadar kaç tane vizesini iptal ettiği Türk vatandaşını arayıp da ‘senin vizeni iptal ettik, haberin olsun, boş yere yorulma, gelme gitme’ diye haber vermiş? Bir tane örnek açıklayabilir mi? Vizeniz iptal edildi diye o şartlar altında bir arama hayatın olağan akışına uymuyor

İkincisi de Amerika’ya gidip gelişine baktığınızda, Amerika’ya aktarılan paralara baktığınızda yani kendisi ve ailesi üzerinden, bütün bunlar bir şeyi gösteriyor. Adil Öksüz’ün kilit isim olduğunu ve bu konuda oynadığı rolü herkesin bildiği gibi ABD’nin de çok iyi bildiğini gösteriyor” dedi.

Milliyet Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan ve Ankara Haber Müdürü Gökçer Tahincioğlu ile birlikte Adalet Bakanı Bozdağ’ın misafiri olduk. Bozdağ, Hakimevi’nde ağırladığı Milliyet ekibinin sorularını şöyle yanıtladı:

İnfaz etmiş olabilirler

- Adil Öksüz Türkiye’de diyorsunuz. Bir delil var mı?

Kanaat olarak söylüyorum. Öksüz’ün kimliği öğrenildikten sonra herkes görüntülerinden ve fotoğraflarından haberdar oluyor. Bu aralıkta kaçması mümkün gözükmüyor. Kilit isim olduğu anlaşılınca emniyet güçleri, istihbarat birimleri, medya, herkes teyakkuz haline geçti. O nedenle hareket halinde olsa mutlaka görülebilir. Birileri tarafından bir yerde saklanıyor olabilir. Kendisinin becerisinden değil de örgüt tarafından saklanıyor olabilir. Ya da örgüt infaz etmiş olabilir. Ama ikisine dair de bir belge yok, akıl yürütmesidir.

- Öksüz’ün ABD Büyükelçiliği’nden aranması ve yapılan açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

ABD Büyükelçiliği’nin yaptığı açıklama Türkiye’yi ve Türk kamuoyunu tatmin etmedi. Bu açıklama ABD Büyükelçiliği’nin Öksüz’ü aradığını itiraf eden bir açıklama. Dosyadaki belgenin doğruluğunu teyit etmiş oldu. Buradan benim şu soruları sormam gerekiyor: ABD Büyükelçiliği bugüne kadar vizesini iptal ettiği kaç Türk vatandaşını arayıp da ‘senin vizeni iptal ettik, haberin olsun. Boş yere yorulma, gelme gitme’ diye haber vermiş? Bir tane örnek açıklayabilir mi? Merak ediyorum. İki, FETÖ elebaşı Gülen, Amerika’da terör örgütünü yönetmeye devam ediyor. Hakkında bir sürü delil var. Eğer Öksüz’ün aranması Türkiye ile samimi işbirliğinin bir göstergesiyse o zaman evvela Gülen’in vizesini iptal etmeleri, oturma iznini iptal etmeleri, onu geçici tutuklamaları ve Türkiye’ye iade etmeleri gerekmez mi? ABD’de pek çok FETÖ üyesi var, Türkiye’den kaçan oraya gitti. Bunlara vizeyi kim veriyor. Neden onların vizelerini iptal etmiyorlar? Başka vizesini iptal ettiği hangi kişiyi aramışlar? Hepsini arıyorlarmış da, normalmiş de. Türk vatandaşlarına da sesleniyorum; vizesi iptal edilip elçilikten aranan var mı? Haber verirlerse memnun oluruz.

- Kuşkunuzun sebebi ne, neden aranmış olabilir?

“Vizeniz iptal edildi” diye o şartlar altında bir arama hayatın olağan akışına uymuyor. Çünkü darbe teşebbüsünün en önemli faili ve kilit ismi olduğu, soruşturma makamları tarafından ifade ediliyor. Bütün Türkiye bununla çalkalanıyor. Adam her tarafta aranıyor. Siz onu arıyorsunuz. Bunun izah edilebilir bir tarafını ben bulamıyorum. Eğer buluyorlarsa açıklamaları lazım. İkincisi de Amerika’ya gidip geliş sayısına, Amerika’ya aktarılan paralara baktığınızda yani kendisi ve ailesi üzerinden ABD’nin bazı yerlerine aktarılan paralara baktığınızda çok ciddi kaynaklar aktarıldığını görüyorsunuz. Defalarca gidip gelmeler var. Bütün bunlar bir şeyi gösteriyor o da şu; Öksüz’ün kilit isim olduğunu ve bu konuda oynadığı rolü herkesin bildiği gibi onların da çok iyi bildiğini gösteriyor.

Usulsüzlük imkânsız

- Referandumla ilgili sandık güvenliği tartışmaları var. “Hayır” diyenler de kuşkulu, “evet” diyenlerin de FETÖ kuşkusu var...

FETÖ’nün artık devlet içerisinde bir iş yapma kabiliyeti yok. Devletimiz bütün mekanizmalarıyla teyakkuz halinde. Türk halkı da bu konuda en az devlet kadar hassas ve duyarlı, hemen yetkilileri haberdar ediyor. Halk arasında kendilerine güvenli yer oluşturma şansları yok. Türkiye’nin en iyi yaptığı işlerden biri seçimdir. Her seçim öncesi benzer tartışmaları gündeme getirenler oldu. Seçimlerde hile yapılacak şeklinde bilinçli olarak platform, örgüt kurup bunu topluma enjekte edip seçimden sonra da bunu kullanmak üzere çalışan bir sürü isim var. Türkiye’nin seçimlerine hile karıştırmak, kirletmek istediler. Ama başaramadılar. Tek tek tutanaklar partililere veriliyor. Bütün aşamalar da YSK gözetiminde parti görevlileri çalışıyor. Halk oylamasında bir usulsüzlük yapılması fiilen imkansız. Hukuken de imkansız. Her seçim öncesi söylenir. 16 Nisan’da da demokratik ve Türkiye’ye yakışan bir halk oylaması yapılacaktır.

Fesih balonu patladı

- Fesih meselesi tartışılıyor. Sizin “fesih değil, yenileme” açıklamanız da eleştirildi...

Anayasa’nın 116. maddesi çok açık. Ben CHP’liler konuyu gündeme getirince ‘eğer sizin dediğiniz fesih, seçimlerin yenilenmesiyse o haliyle şu anda anayasada var’ dedim. Kılıçdaroğlu şimdi başka noktaya getirdi. ‘Seçimlerin yenilenmesi anlamında değil, parlamentonun feshi anlamında kullanıyoruz’ diyor. 7 Haziran’da TBMM seçimlerinin yenilenmesi yetkisi Cumhurbaşkanı tarafından kullanıldı. Parlamento kapatıldı mı? Milletvekillerinin vekillikleri yeni vekiller seçilinceye kadar devam etti. Fesih ile seçimlerin yenilenmesi arasında temel bir fark var. Fesih kararı alındığı an milletvekillerinin görevi sona erer. Seçimlerin yenilenmesi parlamento seçimlerinin yenilenmesini ifade ediyor. Parlamentonun kapatılmasını ifade etmiyor. Anayasamızda fesih diye bir kelime, fesih diye bir yetki yok. Referanduma giden pakette de yok. Seçimlerin yenilenmesi var. Darbeciler bildirilerinde bu yüzden Meclis feshedilmiştir derler. Meclisi kapatma yetkisini Cumhurbaşkanı’na veriyoruz demek çok büyük çarpıtmadır, yalandır. CHP sistemi karalamak için bunu kullanıyor. Bir balon uçuruyor ama bu balon patladı, artık uçmaz.

- Cumhurbaşkanının seçimi yenilemesi kolayken, Meclis’in yenileme kararı almasının çok zor olması da bir başka eleştiri konusu...

Biz ikisini de daha zorlaştırdık. 116. madde Cumhurbaşkanı’na Meclis’i yenileme yetkisini neden veriyor? Hükümetin kurulamaması, kurulduğu halde güvenoyu alamaması. Bu da parlamentoyu hükümet kurmaya zorluyor. Yeni sisteme gelince artık hükümetin kurulamaması diye bir sorun kalmıyor. 7 Haziran’da Cumhurbaşkanı Meclisi yeniden seçime götürdü ama kendi seçimini yenilemedi. Şimdi kendi seçimini de yenilemek zorunda. Kendine tanınan yetkiyi keyfi kullanmasın diye getiriliyor. Cumhurbaşkanı 5 yıllığına seçilmiş, seçimi yenileme kararı alınca 5 yılını silecek. Tekrar aday olup olmayacağı, kazanıp kazanmayacağı belli değil. Bu riskleri göze alıp seçimi yenilemesi kolay değil. Bu Meclis’i güçlendiren bir yetkidir. Müeyyide nedeniyle Cumhurbaşkanı’nın bu yetkisini kolay kolay kullanma imkanı yok. TBMM’ye de bu yetki veriliyor. İki tarafa da silahların eşitliği ilkesi gereği yetki veriliyor. Denge denetleme mekanizması burada. İki taraf da bunu keyfi kullanamaz. Cumhurbaşkanı daha fazla bedel ödeyecek, süreli seçiliyor. Parlamentoların tekrar seçilme hakkı var. Bu sistem tarafları anlaşmaya zorluyor.

- “Evet” çıkarsa, yapılacak uyum yasaları için hazırlık var mı?

Siyasi partiler ve seçim kanunları konsensus içerisinde değişmeli. Bir hazırlık yapılır ve görüşülür. Belki bir masa olmayabilir ama m komisyon sürecinde hem de komisyona gelmeden önceki aşamalarda da bunların istişareleri değerlendirmeleri yapılır. Partilerin değerlendirmeleri son derece önemli. Partiler henüz görüşlerini açıklamış değiller.

İki yönetimin üslup farkı var

- ABD Adalet Bakanı ile görüşmeniz nasıl geçti?

Türkiye’nin beklenti ve hassasiyetinin altını çizdim. Usame Bin Ladin ABD halkı için hangi anlamı taşıyorsa Fetullah Gülen Türkiye ve Türk halkı için aynı anlamı taşıyor. Hala dost ve müttefik olan ABD’de hayatına devam etmesinin Türkiye-ABD ilişkilerine çok büyük zarar verdiğini, Türk halkının bakışını çok olumsuz etkilediğini kendilerine ifade ettim. İki yönetim arasında bir üslup farkı var. Obama yönetimi ile Sayın Trump yönetiminin kullandığı üslup ile olaya bakış açışı arasında gerçekten bir fark var. Türkiye lehine pozitif bir değerlendirme var. Ama adli işlemler, iade ve geçici tutuklama konusunda değişen bir şey henüz yok. ABD Adalet Bakanlığı geçici tutuklama talebimizi hala mahkemelere göndermedi. Biz açıkça kendilerine ‘Bu dosyadaki delil standardı başka hiç bir geçici tutuklama talebinde yok. Eğer ABD’de bu geçici tutuklama talebi çıkmayacaksa hiçbir dosyada çıkamaz” dedik.

Toronto’da arazi alındı

- Gülen’in ABD dışına kaçma ihtimali var mı?

İstihbarat birimlerinin bize aktardığı bilgilere göre Kanada Toronto’da çok büyük çiftlik arazisi FETÖ üyesi bir kişi adına alındı ve orada çok hummalı bir çalışma sürüyor. Özellikle Trump yönetiminin işbaşına gelmesinden sonra da çalışmaların daha da hızlandırıldığı haberi geldi. Güney Afrika, Mısır yönetimi ile temas kurmak için arayış içine girdiler. Hangi ülkeye giderse gitsin, kaçarsa kaçsın Türkiye peşini bırakmayacaktır. Türk yargısına hesap vermesinin sağlanması için devlet olarak yapmamız gereken ne varsa hepsini eksiksiz yapmaya devam edeceğiz.

‘MHP tabanının büyük bir kısmı ‘evet’ diyor’

- Sahada durum nasıl?

Toplumda büyük bir kararsız kesim yok. Herkesin kararı var, net. Kararsız kesim az. Benim gördüğüm kararsız kesimler de kararını vermiş durumda. Herkes sandığı bekliyor. Benim sokakta gördüğüm şey milletin bu reformu kabul edeceği yönündedir. Hayır propagandası yapanların hayır çıksın diye gerçekleri çarpıtan açıklamaları doğrular ortaya çıkınca bir tepki yaratıyor. İnsanlar aldatılmak istemiyor. Senin kadar akıllıyım kardeşim diyor. Bana yalan söyleme, abartma diyor. Muhtarlıklar kaldırılmıştır derseniz insanlar size inanmaz, inanmıyor zaten. Çarpıtarak yalan söylüyorlar. Yalanla propaganda değirmen taşını döndürmez. Anketler çok net ve evet. Hem de güçlü bir şekilde evet çıkıyor. Hayırcılar algı operasyonu yapmaya çalıştı.

- MHP tabanının yaklaşımı nasıl?

MHP çok net şekilde evet diyor. Bahçeli ve ekibi de anlatıyor ‘evet’i. MHP içinde farklılıklar varmış algısı yapılıyor. Benim ilim Yozgat oransal olarak MHP’ye en yüksek oyu veren illerden bir tanesi. MHP tabanının büyük bir kısmı evet diyor. MHP’de yer bulamamış bazı çevreler var. Onların üzerinden medyanın köpürttüğü bir çalışma var.