Y. Ziya CANSEVER - VAN

TBMM Susurluk Komisyonu'nda babasının fidye için kaçırılmasıyla ilgili şok açıklamalarda bulunan Senar Er'in kardeşi Naci Keremoğlu babasını kaçıranlardan PKK itirafçısı Alaattin Kanat'ın 1994'te yakalanarak dört yıl ceza aldığını belirterek "15 gün sonra serbest bırakıldı. Kanat'ı üst düzey yetkililer koruyor" dedi.
Van Tur Seyahat'ın sahibi Keremoğlu aralarında özel timcilerin de bulunduğu öne sürdüğü çetenin kendilerinden önce 100 bin, ardından 750 bin mark haraç istediğini, vermeyince 69 yaşındaki babalarını namazdan sonra cami çıkışında kaçırdıklarını söyledi. Keremoğlu, "Babamızın hayatından ümidi kestik. O şartlarda ya eceliyle ölmüştür ya da fidyeciler babamızı öldürmüştür" diye konuştu.

Güneydoğu'daki zengin işadamlarından fidye isteyenlerin aslında Mardinli Kanat'ın liderliğindeki itirafçı çetesi olduğunu öne süren Keremoğlu, şu iddialarda bulundu:
"Kanat, çetenin kanlı olaylarında tetikçi olarak görev yapan liderdir. Bu çete 1994 başlarında abim Senar'den 100 bin mark haraç istedi, vermedik. Tehdit edince abim onlara yüz yüze görüşme teklifi yaptı, onlar da kabul etti. İstanbul Gelik Restaurant'ta buluştuk. Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na olayı ilettik. Abimin üzerine dinleme cihazı yerleştirildi. Fidyeyi beş gün sonra vereceğimizi söyledik, kabul ettiler. O sırada para alışverişi olmadığı için polis hiçbir şey yapmadı ve fidyeci ekip ellerini kollarını sallaya sallaya çıkıp gitti."

Fidyeyi ödemeyince tehditlerin arttığını belirten Keremoğlu, şöyle devam etti:
"Bunun üzerine abim soyadını değiştirdi ve `Er' yaptı. Birkaç ay izimizi bulamadılar. Daha sonra tehditler yine başladı. Fidyeyi ödemeyi kabul ettik gibi gözükerek polisin bilgisi dahilinde 26 Ağustos 1994'de Silivri'deki Yüksekovalı Kadir Akbıyık'ın yazıhanesinde fidyecilerle buluştuk. Polis baskın yaptı. Kanat ve suç ortakları DYP Bingöl milletvekili adayları Mehmet Yazıcıoğulları ile Nizamettin Kuzulu yakalandı. Mahkemede tutuklanarak dört yıl ceza aldılar. Çeteyi çökerttik derken sadece 15 gün sonra Kanat'ı dışarıda gördük. Resmi olarak içeride gözüküyor ancak dışarıya çıkarmış."

Kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin 15 Nisan 1995'te camiden çıkan babası Kadir Keremoğlu'nu 01 EA 600 plakalı Toros, 65 ER 279 plakalı Doğan, 06 SH 600 plakalı Broadway ve 34 ALL 82 plakalı otomobillerle kaçırdığını kaydedenKeremoğlu, şunları anlattı:
"Bir ay boyunca fidyecilerden haber alamadık. Daha sonra işadamı Lokman Şahin aracılığıyla bizi arayarak 750 bin mark istediler. Hakkari Milletvekili Mustafa Zeydan ile dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'a çıktık. Ağar, Özel Harekat Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin'e olayla ilgilenmesini söyledi. Aradan bir buçuk yıl geçti, her defasında `kişileri tespit ettik, yakalayacağız' dediler ancak babamdan bir ses yok. Sadece babamı önce Bingöl, sonra Elazığ, en sonunda da Ankara'da tuttuklarını öğrendik. Failler hala dışarda serbest."
Ağabeyinin olayı araştırdığı için "Sonun Savaş Buldan ve Behçet Cantürk gibi olur" diye tehdit edildiğini söyleyen Keremoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir keresinde uçakta abimle karşılaşan özel harekatçı Nazif Karacan, `Hala ümit var, 200 milyon ver, babanı serbest bırakılmasını sağlayayım' dedi. Ziraat Bankası Kavaklıdere Şubesi'ne 200 milyon Havale çıkardık, yine sonuç alamadık. Olayı duyan bizden para koparmaya çalışıyordu. Fidyeyi ödemeyince üç otobüsümüzü yaktılar. "