14.02.2009 - 00:42 | Son Güncellenme:
MUSA KESLER İstanbul
Susurluk sanıklarından Yaşar Öz, Mehmet Ağar’ın Susurluk davasından yargılandığı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kendisinden ‘insan simsarı’ olarak söz etmesi üzerine medyaya açıklama gönderdi. Öz, “Ağar, ‘insan simsarı’ olarak nitelendirdiği kişileri makamının kapısında hatta merdivenlerin başında karşılayıp aynı şekilde mi uğurlar? Onlara ‘kahraman’ diye mi hitap eder? Misafir ettiği anlarda, ‘efendim’ demesinden anlaşılacağı üzere, örneğin dönemin Başbakanı gibi daha üst düzey ma- kamlara telefonda, ‘Kahraman yanımda, konuyu görüşüyoruz’ bilgisini verip insan simsarını olduğundan farklı mı yansıtır?” dedi.
‘Adli makamlara teslim etmedi’
Öz’ün, çete suçundan tutuklu bulunduğu Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nden avukatı aracılığıyla yaptığı açıklama şöyle:
“Görevleri arasında, insan simsarlarının faaliyetlerine son verip, onları adli makamlara teslim etmek olan Sayın Ağar, bunu yapmayıp, tam tersi, hayatlarını kolaylaştırmak için kendisine ve yakınlarına yeşil ve hususi pasaportlar, yurdun her yerinde, her çapta ve markada silahlar taşıyabilmesini sağlayan izin belgesi kullanması için emniyete ait sayısız araç plakası ve bu durumu açıklayan belgeler mi verir?”
‘Silahlar makamına getirildi’
“İnsan simsarları herhangi bir nedenle emniyete alındığında telefon talimatıyla şahsı anında bıraktırıp, el konulan ruhsatsız silah vs. gibi suç unsuru delilleri yine verdiği bir talimatla İstanbul’dan bir komiser eşliğinde Ankara’daki makamına getirtirip, teslim aldıktan sonra ‘Al kardeşim silahlarını’ diyerek insan simsarına iade mi eder?”
“Susurluk hadisesi patladıktan birkaç ay sonra, (...) kolluk kuvvetlerince sözüm ona her yerde aranan ama her zaman olduğundan daha rahat ortalıkta dolaşmasına, iş yeri ve ikametgâhı aşikâr olmasına rağmen nedense bir türlü yakalanamayan insan simsarıyla randevulaşıp, kadim dostu Tekstilciler Birliği Başkanı Cahit Karakaş’ın Ankara’daki fabrikasında buluşarak ortak strateji belirlemelerini, nasıl açıklamak ister acaba?”
‘16 yıl sonra açıklarım’
Ağar’a muhbirlik yapmadığını öne süren Öz, açıklamasına söyle devam etti: “Benden aldıkları tek bir bilgiyi açıklasın. Açıklayamazsa, o takdirde ben 16 yıl süren suskunluğumu bozup, adını ‘terörle mücadele’ koyup, benden çıkara dayalı hangi kirli taleplerde bulunduklarını, benden devlet destekli nasıl bir eli kanlı taşeron yaratmak istediklerini, başıma gelebilecek olumsuzlukları da göze alarak reddettiğim için zaten zor durumdaki ya da planlı zor duruma düşürdükleri kimlere yöneldiklerini, amaçlarını birer ikişer hayata geçirdikten sonra bu kez de taşeronlarını nasıl bir bir ortadan kaldırdıklarını açıklayacağım.”