Siyaset 'Yazıklar olsun'

'Yazıklar olsun'

13.10.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Vize krizini Büyükelçi Bass’ın çıkardığını savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’nın, Türkiye gibi bir stratejik ortağını, bir kendini bilmez Büyükelçi’ye feda etmesi kabul edilemez. ABD’yi Ankara’daki Büyükelçi yönetiyorsa yazıklar olsun” dedi.

Yazıklar olsun

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ABD’nin vize işlemlerini karşılıklı askıya alması konusunda ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ı sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, “Çok açık, net konuşuyorum, bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir Büyükelçi’dir. Amerika’nın, Türkiye gibi bir stratejik ortağını, bir kendini bilmez Büyükelçi’ye feda etmesi kabul edilemez. Buna bizim ‘evet’ dememiz mümkün değil. Eğer bir koskoca Amerika Birleşik Devletleri’ni Ankara’daki Büyükelçi yönetiyorsa yazıklar olsun” dedi.

Haberin Devamı

‘Çok aktörlü plan’

Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki, “Valiler Toplantısı”nda valilere seslendi. Türkiye’nin yükselişini engellemek, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını durdurmak için çok yönlü, çok aktörlü kirli bir plan uygulandığını vurgulayan Erdoğan, “Bu planın içinde ekonomik tetikçilik var, bu planın içinde millet iradesini tank ve topla esir alma var, bu planın içinde mezhep ve etnik temelli kışkırtmalar var. Bu planın içinde terör örgütlerine sahip çıkma, teröristleri baş tacı etme var. Bu kanlı oyunun içinde figüran olarak, FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C eli kanlı çeteler de var. Bu senaryonun içinde medya manipülasyonları, şahsıma, hükümetimize ve devletimize karşı düzenlenen itibar suikastları da var. Elbette bu oyunun içinde uluslararası hukukun hiçe sayılması, diplomatik teamüllerin ayaklar altına alınması da var” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Kendini bilmez’

Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ı Türkiye ile ABD arasındaki diplomatik krizden sorumlu tutarak, şu sert ifadelerle eleştirdi:

“İşte son dönemdeki Amerika ile Türkiye arasındaki vize gerginliği bunun en güzel ifadesidir. Çok açık, net konuşuyorum, bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika’nın, Türkiye gibi bir stratejik ortağını, bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Buna bizim ‘evet’ dememiz mümkün değil. Dışişleri Bakanıma onu söyledim, ‘Onların aldığı karar metni neyse, gönderdikleri yazı metni neyse kelimesi kelimesine aynını onlara iade edeceksiniz ve aynı şekilde uygulamayı biz de başlatacağız’ ve iki saat içerisinde biz de onu başlattık. Biz bir kabile devleti değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz, bunu kabul edeceksiniz. Bunu kabul etmediğiniz takdirde kusura bakmayın, biz size muhtaç değiliz. Biz sizden paramızla silah istediğimiz zaman ‘kongre’ diyorsun ama terör örgütüne üç beş kuruş para dahi almadan gelip silahı ücretsiz olarak veriyorsun. Niye? ‘Türkiye’yi güneyden kuşatalım’ diye. Geri planını söylemiyorum, bunun arka planı da var tabii, ayrı bir konu.”

Haberin Devamı

‘Baltalama çabası’

Erdoğan, Obama döneminin büyükelçisi olan Bass’ı kastederek, gerek ABD Büyükelçiliği tarafından alınan karar gerekse akabinde yapılan açıklamaların hakikat ve hakkaniyetle bağdaşmadığını dile getirdi. Erdoğan, Amerikan bürokrasisi içinde kalan eski yönetimin, yeni yönetimle Türkiye arasındaki ilişkileri baltalamaya çalıştığını ifade etti. Erdoğan tepkisini şöyle sürdürdü: “Eğer koskoca Amerika Birleşik Devletleri’ni Ankara’da büyükelçi yönetiyorsa yazıklar olsun. Çünkü bu takınılan tavır, aslında budur. ‘Sen benim stratejik müttefikime böyle davranamazsın, böyle hareket edemezsin’ demeleri lazımdı. Ama bunu diyemediler. Şu anda da bu yanlış, bu büyükelçiden gelmiştir ve büyükelçi, ‘Hükümetim adına ben bu attım’ diyorsa, eğer bunu da dışişleri bakanı, Sayın Başkan da savunuyor, arkasında duruyorsa, kusura bakmasınlar. Biz de şu anda aldığımız kararın sonuna kadar arkasındayız.”

‘Bizans’ın çocukları’

Türkiye’nin asırlık bir hesaplaşmayla karşı karşıya olduğunu belirterek, Gezi olaylarında duvarlara yazılan “Zulüm 1453’te başladı” yazısını anımsatan Erdoğan, “’Zulüm 1453’te başladı’ diye yazılması, İstanbul’un Anadolu yakasında Kadıköy’de asla tesadüf değildir. 1453’ü zulüm olarak görenler, olsa olsa ancak Bizans’ın çocukları olur. Bu milletin evladı olmaz” diye konuştu.

Haberin Devamı

Erdoğan, “Kimi Avrupa ülkelerinin önceden gizli saklı şekilde himaye ettikleri teröristlere artık alenen sahip çıkmaları da aynı hedefe yöneliktir. Güney sınırımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun amacının DEAŞ’la mücadele olduğunu kim iddia edebilir? Var mı böyle bir şey? Yalan. Terör koridoru, sadece Türkiye’yi kuşatmaya yöneliktir. Kimse bizi aldatmasın” diye konuştu.

‘Polisimiz SIG Sauer’i kullanmaz’

“Paramızla satın alamadığımız silahların terör örgütlerine bedelsiz verilmesinin izahı olabilir mi?” diye soran Erdoğan, “Bundan sonra Sayın Bakan da burada söylüyorum, ‘SIG Sauer’ diye bir silahı, bizim polis teşkilatımız kullanmayacaktır, kullanmamalı. Artık biz kendi ülkemizin silahlarını kullanmak suretiyle bu adımları atacağız” diye konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarının ardından ilk adımı Cumhurbaşkanlığı korumaları attı. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bulunan polis memuru ve özel harekâtçılar Yavuz16 adı verilen yerli silahları ve MPT-76 tüfekleri kullanacak.

Haberin Devamı

Manipülatör ve zavallı

Erdoğan, “vize krizinden dolayı Türkiye’nin kaybının 50 milyar dolar olduğu” şeklindeki sözlerinden dolayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepkisini şöyle dile getirdi: “Altını çizerek ifade etmek isterim ki şayet biri, ülkemizin son bir kaç yıldır yaşadığı açık ve örtülü operasyonları önemsizleştirmeye çalışıyorsa o kişi bilinçli bir manipülatördür. Ülkemize diz çöktürmek için alınan kararlardan kendi hükümetini sorumlu tutan kişi aklını, hırslarının emrine vermiş bir zavallıdır. Şayet bu tarz hezeyanlar, bir ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanından çıkıyorsa artık bu zatı kusura bakmayın, yerli ve milli göremeyeceğim gibi bu ülkenin hassasiyetlerine kulak veren birisi olarak da görmem mümkün değildir. Bugünler, milletimizin hakiki dostlarıyla sahtelerini, vatanperverlerle uşakları ayırma zamanlarıdır. Ülkesinin yanında yer almak varken, birilerinin

Yazıklar olsun
emir eri gibi hazır ola geçenlere hak ettikleri ders, milletimiz tarafından sandıkta verilecektir. ‘50 milyar falan’ diyor. Neye göre bu hesabı yaptılar, anlamak da mümkün değil.

Ecevit fotoğraflı eleştiri

Ana muhalefetin başındaki adamın geçmişine baktığın zaman, zaten bunlar Amerika’daki liderlerin, afedersin lider poposunu tırabzana dayıyor, o da karşısında el pençe divan duruyor. Bu dönemler geride kaldı, böyle bir Türkiye yok artık. Her yerde karşımızdaki neyse, biz de oyuz. Öyle el pençe duran bir Türkiye yok. Bunu herkes görecek, bilecek, buna göre konuşacak. Eğer siz şahsiyetinizden taviz verir hale geldiğiniz zaman, sizin sırtınızda daha çok boza pişirirler. Dik duruş, bizim için önemli.”

Yazarlar