Siyaset Zor görevlerin adamıydı

Zor görevlerin adamıydı

09.12.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

1952 yılında siyasete atılan ve önceki gün 88 yaşında hayatını kaybeden İsmet Sezgin, bugün son yolculuğuna uğurlanacak. Sezgin için ilk tören TBMM’de düzenlenecek ve devlet töreniyle Devlet Mezarlığı’na defnedilecek

Zor görevlerin  adamıydı

Tedavi gördüğü GATA’da önceki gün kaybettiğimiz Türk siyasetinin duayen isimlerinden eski Meclis Başkanı İsmet Sezgin, bugün devlet töreni ile son yolculuğuna uğurlanacak. Sezgin, 1949’da genç yaşta kaybettiği kardeşi Refet Sezgin için yazdığı şiirde, ölüm sonrasını “Mutluluklar ülkesi” olarak nitelendirmişti. Sezgin, devletteki görevlerini anlatırken, “1970’lerde para yoktu Maliye’nin başına geç dediler. Sonra askerlerle ilişkiler sıkıntılı diye Milli Savunma Bakanlığı, terör var diye İçişleri Bakanı olduk” demişti.
Çoklu organ yetmezliği nedeniyle önceki akşam 88 yaşında hayatını kaybeden Sezgin, bugün son yolculuğuna uğurlanacak. Sezgin’in aile üyeleri, dün taziyeleri Oran’da bulunan evinde kabul etti. Sezgin için bugün ilk tören TBMM’de 11.00’de düzenlenecek.
Devlet töreni yapılacak
Meclis Başkanlığı yaptığı için Cumhurbaşkanlığı Tören Birliği’nden bir bölüğün katılacağı devlet töreni yapılacak. Cenaze namazı, cuma namazını müteakip Kocatepe Camii’nde kılınacak. Sezgin’in naaşı, Devlet Mezarlığı’na defnedilecek. Akşam namazını müteakip ise Çankaya Oran Fatih Camii’nde Mevlid okutulacak.
Sezgin’in politik hayatı, 1952’de başladı. Denizli’de Demokrat Parti (DP) İl İdare Kurulu’nda yer aldı. 1955’te Aydın Belediye Başkanı seçildi. 27 Mayıs 1960’taki askeri darbenin ardından tutaklandı. Cezaevinden çıkınca 1961’de Adalet Partisi’nin Aydın’daki teşkilatını kurdu. 1961 genel seçiminde Aydın’dan milletvekili seçildi. 1961 ile 1980 yılları arasında kesintisiz Aydın milletvekili olarak Meclis’te yer aldı. 1968’de AP Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.
Sezgin, dönemin AP lideri ve Başbakanı Süleyman Demirel’in yakınında yer alan ve güvendiği bir siyasetçiydi. 1969 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kurulmasıyla bu göreve getirilen ilk bakan unvanına sahip oldu. Demirel, kendisini 1979’da Maliye Bakanlığı görevine getirdi. Zor görevlerin adamıydı, çünkü bütçede sıkıntı vardı. 12 Eylül 1980 darbesi ile siyasetin dışında kaldı. Aydınlıların kesintisiz 19 yıl Meclis’e gönderdiği Sezgin, ancak dipçiğin gücüyle parlamento dışında bırakılabilirdi.
Siyasi yasakların kalkmasından sonra 1987’de AP’nin devamı olan Doğru Yol Partisi’ndeydi. Yani yine Demirel’in yanındaydı.
Çiller’e karşı kaybetti
1991 seçimlerinde Aydın milletvekili olarak yeniden Meclis’teydi ve ardından terörün en sıkıntılı döneminde İçişleri Bakanı olarak atandı. İki askeri darbe ve bir muhtıra gören Sezgin, yeniden aktif siyasetteydi. Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından 1993’te DYP kongresinde genel başkanlığa aday oldu, kongrenin ikinci turunda Tansu Çiller’e karşı kaybedeceğini anlayınca adaylıktan çekildiğini açıkladı. 1995’te TBMM Başkanlığı’na seçildi.
DYP’den 1996’da istifa eden Sezgin, 7 Ocak 1997’de Demokrat Türkiye Partisi’nin (DTP) kurucuları arasında yer aldı. 30 Haziran 1997’de Mesut Yılmaz’ın başbakanlığında kurulan 55. Hükümet’te DTP koalisyon ortağı olarak yer alınca bu hükümette Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı olarak görev aldı. Sezgin, 1999 seçimlerinde DTP’nin Genel Başkanlığı’na seçildi. 18 Mayıs 2002’de DTP genel başkanlığından ayrılarak aktif politikayı bıraktı.
Şiir kitabı da çıkardı
Sezgin, aktif siyaseti bıraktıktan 3 yıl sonra ciddi bir tereddütün ardından his dünyasını açığa vuran, gizli aşklarından esintiler taşıyan “Bir Uzun Soluktu Yaşam” adlı şiir kitabını çıkardı.
Sezgin, 1950’de başlayan şiir yazma tutkusunu, uzun yıllar sadece yakın çevresiyle paylaştı. 1970’li yılların puslu siyasi havası içinde, sağ hükümetlerde bakanlık yaparken bile Marksist gelenekten beslenen Nazım Hikmet ve Attila İlhan’ın hayranıydı.

‘Para yoktu Maliye Bakanı yaptılar’

İsmet Sezgin, 2005’te Göreme sokaktaki ofisinde yaptığımız ve Milliyet’te yayınlanan söyleşide, şunları anlatmıştı:
“50 yıldan fazladır şiir yazıyorum ve okuyorum. Ama bizde kamuoyu şiirle, devlet adamlığını pek bağdaştırmaz. 1970’lerde, para yoktu ‘Maliye’nin başına geç’ dediler. Sonra askerlerle ilişkiler sıkıntılı diye Milli Savunma Bakanlığı, terör var diye İçişleri Bakanı olduk. Doğal olarak kamuoyunda ciddi devlet adamı olarak algılandım. Bu görevler ciddiyeti gerektiriyordu. Oysa ben 1950’den beri şiir yazıyordum. Şiir kitabı çıkarırsam, insanlar garipser diye çok tereddüt ettim. Çünkü, eskiden bakanken bile bazı bakan arkadaşlar şiir yazmama istihza ile bakıyorlardı. Arkadaşlarım çok teşvik ettiler. Ancak bu teşvik sonucunda şiirlerimi yayınlamaya karar verdim. Politikada ‘İsmet abi’ olmuş isem bu şiir aşkımdan kaynaklanır.”

‘Kardeşime mektup’

İsmet Sezgin, 1949’da kaybettiği kardeşi Refet Sezgin için şu şiiri yazmıştı:
“Sizin dünyanız nasıl kardeşim? / Yarı aç, yarı tok mudur insanlar? / Kazarlar mı birbirlerinin kuyularını? / Dökerler mi kanlarını? / Dolar taşar mı ırgat pazarları? / Sokaklar işsiz gençlerle mi dolu? / Açlık kol gezer mi günler boyu? / Sıtmadan ölür mü her yıl binlercesi? / Topraklar çatlar mı susuzluktan? / Barış, dostluk, kardeşlik düşleri / Hapislerde mi çürür? / Sevgiden böylesine yoksun mu insanlar? / Böyle değildir değil mi kardeşim? / Rahat uyu! / Sen mutluluklar ülkesindesin / Sonsuza değin.”

Meclis’ten ‘İsmet abi’ye veda

Türk siyasetinin “İsmet abi”si eski TBMM Başkanı İsmet Sezgin’in vefatı, Meclis’te de üzüntüyle karşılandı.
TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, dün Genel Kurul’u açarken yaptığı konuşmada, “Türk siyasetinin İsmet Ağabeyi İsmet Sezgin’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve TBMM’ye sabır ve başsağlığı diliyorum” dedi. Ardından Ak Parti ve CHP grup başkanvekilleri söz alarak Sezgin’in vefatından dolayı üzüntülerini dile getirdi.
l ANKARA Milliyet

Çiller’den taziye mesajı: Üzgünüm

Eski Başbakan Tansu Çiller, eski TBMM Başkanı İsmet Sezgin’in vefatı nedeniyle bir taziye mesajı yayımladı. Tansu Çiller, mesajında şunları kaydetti:
“Türkiyemizin siyasi yaşamının önemli şahsiyetlerinden İsmet Sezgin’in aramızdan ayrılışının üzüntüsü içerisindeyiz. Beyefendiliği ve uzlaşmacı kişiliği ile kendisinin görüşlerini paylaşan, paylaşmayan herkesin gönüllerinde ‘İsmet Abi’ olarak yerini almıştır. Allah’tan kendisine rahmet, değerli ailesine, yakınlarına ve kendisini tanıyan herkese başsağlığı diliyorum.” l İSTANBUL Milliyet