Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ligin son beş haftasında aldığı sonuçlarla şampiyonluk ilanını erteleyen Trabzonspor’da hedef tek değil ki. Ziraat Türkiye kupasında da iddiasını sürdürmek isteyen bordo-mavili ekip, yoğun bir maç trafiği içinde. Zihinsel ve fiziksel olarak zorlu bir süreç yaşıyor. Yıpranması çok doğal. Taraftar bunu görmeli ve anlamalı. Sabır, hoşgörü ve destek şart.
Kayserispor sınavı da bunlardan biri idi. Final için avantajlı bir skor isteyen Karadeniz temsilcisinde teknik direktör Abdullah Avcı, rotasyonlu bir kadro tercih etmişti. Hocanın ligi de düşünerek hamle oyuncularını dinlendirme düşüncesi sorgulanamaz. Tıpkı Kayserispor’un işi rövanşa taşımak için neredeyse tam takım savunma yapıp, hızlı hücumlarla fırsat kollaması gibi.
Bu anlayış, futbolun güzelliğine gölge düşürebilir. Ama asla eleştirilemez.
Peki, Trabzonspor bu kilidi açmak için ne yaptı? İlk yarıda kanatları hiç kullanamadı. Dolayısıyla gol krallığına oynayan Cornelius topla buluşturmayı başaramadı. O da sıkça orta alana kadar gelerek baskıdan kurtulmaya çalıştı. Kalabalık savunmayı aşmak için ya duran top deneyecek, ya rakip kaleyi uzaktan yoklayacak veya kısa paslarla göbeği zorlayıp Kayserispor’un hatasını kollayacaktı. 45 dakikada bunların hiç birini yapamadı. Yapamazken kalesinde de beklenmedik tehlikeler yaşadı. Hele Mert’in altı pas içinden kaçırdığı bir gol vardı ki, maçın hikayesi değişebilirdi!
Şu bir gerçek; Trabzonspor’un “fırtına” gibi estiği dönemlerde bazı oyuncuların katkısı büyüktü. Örneğin Visca, örneğin Bakasetas ve Abdülkadir Ömür. Bir süredir onların performansındaki düşüş takımın hücum gücünü de olumsuz etkiliyor. Kimseyi suçlamıyorum ama Abdullah hocanın bu konuya ekstra kafa yorması gerekecek.
Ben daha erken bekliyordum ama, Avcı’nın ilk müdahalesi 66. dakikada geldi. Önce Nwakaeme ve Dorukhan hamleleri, sonra Hamsik’i sahaya sürmesi kazanmak adına yapılan değişikliklerdi. Kurt hoca Hikmet Karaman durur mu? Mustafa ve Cardosa gibi iki hücumcuyu alması sinsi planının en önemli parçası idi. “Bekledim, bekledim son vuruşu yapmak istedim” dedi.
Tıpkı satranç oyunu gibi Avcı durur mu? Son dokunuşları Koita ve Berat ile oldu. Kazanmak isteğini öyle hissettirdi ki, hani golü zorlaya zorlaya aldı. Girdikten sonra “ne yapıyor” denen Nwakaeme’nin asistinde, Cornelius nasıl bir yetenek olduğunu bir kez daha gösterdi. Gol ve galibiyet adeta zincirlerin kırılma anı idi.
Golden sonraki bölümde Kayserispor’un her riski alarak yüklenmesi, Trabzonspor’un ise takım savunmasına geçmesi beklenen senaryo idi. Çok ciddi fırsatlar yakaladı ama bu defa sahneye gemisini kurtaran kaptan, Uğurcan çıktı. İş düştü, o da gereğini yaptı.
Tek gollü galibiyet tur için avantaj elbette. Lakin daha önemlisi, Trabzonspor’un kazanma alışkanlığına geri dönmesi. Bu; lige de yansır, kupaya da.