04.03.2021 - 17:18 | Son Güncellenme:
4 Çarşılı Köprü olarak bilinen Irgandı Köprüsü'nün dünyada sadece birkaç örneği bulunuyor. Sadece Venedik, Floransa ve Bulgaristan'da benzerleri olan yapının gelenekse el yapımı satan dükkanlarıyla ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Çay ve kahve içmek adına ayrı bir öneme sahip olan Irgandı Köprüsünü mutlaka gezip görülecek yerler listenizin başlarına eklemelisiniz.
Bursa'nın tarihine ve doğal olan güzelliklerine şahit olmak amacındaysanız, listenizin başına mutlaka cami ve müzeleri eklemeniz gerekiyor. Yapacağınız bu listenin başına da tarihi cami olan Orhangazi Camisini mutlaka ama mutlaka almanız gerekiyor. Siz siz olun Bursa'ya yapacağınız gezi için Orhangazi Camisini es geçmeyin.
1926 yılında inşa edilen bu yapı ilginçtir ki o zamandan sonra adliye binası olarak kullanılmıştır. Kent müzesi olma dönemini ise 2004 yılında halka açık şekilde yapmaya başlamıştır. Bursa Kent Müzesi sanat eserlerinin bolca bulunduğu ve her seyahat sever kişinin mutlaka gidip görmesi gereken yerlerin ilk başında bulunuyor.
Bursa'da en çok gezilen turistik alanlar neresi derseniz, şüphesiz Bursa Ulu Cami'ni listenin ilk sırasına koyarız. Dış yapısının ihtişamının yanı sıra iç görünümüyle de dikkat çeken bu yapı, mimari heybetiyle önemli bir gezi merkezi. Bursa'nın önemli simgelerinden birisi olan Ulu Cami'ni mutlaka gezip görmeli, seyahatin keyfini çıkarmalısınız.
Bursa'da meşhur buluşma noktası denildiğinde herkesin parmakla göstereceği yerlerden birisi tabi ki Zafer Plaza olacaktır. Üç binasının yer altında birbiriyle bağlantılı olması nedeniyle, yer altı AVM'si unvanına da sahiptir. Bir diğer unvanı ise 'Uzaylıların yapmadığı tek piramit' şeklinde anılıyor olmasıdır. Kısacası Zafer Plaza ister tek başınıza isterse de sevdiklerinizle gezip görebileceğini en güzel yerlerin başında bulunuyor.
Altıparmak, Kapalıçarşı ve Ulu Cami gibi merkezi bölgelerin hemen ortasında bulunan Bursa Cumhuriyet Caddesi, nostaljik olan tramvayı sayesinde günümüzde geçmişi yaşatıyor. Bursa'nın meşhur olan yemeği İskender'in hemen ardından gelen Pideli Köftenin en güzel mekanlarına da ev sahipliği yapıyor. Sizde mutlaka Bursa Cumhuriyet Caddesini listenizin başlarına eklemelisiniz.
Şehrin tarihine ışık tutmakta olan mekanlardan birisi olan Hünkar Köşkü, gezip görülmesi gereken yerler listesinin en üstlerinde bulunmalıdır. Öyle ki sıradan olmayan bu köşkün çok sayıda lideri ağırladığını göz ardı etmemek gerekir. Sultan Abdülmecit döneminde av köşkü olarak inşa edilen bu yapı, Cumhuriyet Köşkü ve Atatürk Köşkü olarak da bilinir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Bursa gezisi esnasında burada konaklamıştır.
Traklar'dan Bizanslılara, onlardan Osmanlılara kadar birçok medeniyetin yerleşkesi olan Tirilye, çok sayıda tarihi eserleri, farklı sokakları ve Zeytini ile önemli bir mekan konumunda. Yaz aylarında esen şifalı rüzgarı göz önüne alınırsa mutlaka gezilmesi gereken yerlerde kendisine yer bulmalıdır.
Bursa'dan sadece 21 kilometre uzağında bulunan bu doğa harikası şelaleyi mutlaka keşfetmelisiniz. O yüzden şimdi Bursa'da gezilecek yerler listenizde Saitabat Şelalesine yer vererek bu harika doğal güzelliğe şahit olmalısınız.
İhtişamlı görünümünde etkilenmek isteyenler her yıl mutlaka Uluabat Gölü'nü bir kez olsun ziyaret ederler. Eğer hayatınızda bir farklılık olmasını istiyorsanız ve bu farklılığı hayatınız boyunca hatırlamak amacındaysanız, sizlere Uluabat Gölü ziyareti yapmanızı tavsiye edebiliriz. Kesinlikle bu seyahatten çok memnun kalacaksınız.
Şehir merkezine çok yakın olan Uludağ Kayak Merkezi, sadece Bursa'nın değil, Türkiye'nin de en önemli kış turizmi mekanlarının başında geliyor. 11 bin 338 hektarlık alanı kaplayan Uludağ Kayak Merkezi hem iç hem dış turizm bakımından önemli sayılabilecek ziyaretçi sayılarına ulaşabiliyor.
Mustafakemalpaşa ilçesine 18 kilometre uzaklıkta olan Suuçtu Şelalesi, doğal güzelliğiyle göz kamaştıran yerlerin başında geliyor. Bursa'nın en önemli doğal mekanlarından birisi olan şelale, fotojenik olan görünümü sayesinde, ölümsüz fotoğraflar çekebileceğiniz mekanların en başında geliyor. Doğanın saf halini görmek isteyenlerdenseniz, burayı gezip görmeyi ihmal etmemenizi tavsiye edebiliriz.
İsmi Yeşil Türbe olsa bile, Turkuaz renginin en ihtişamlı örneklerinin ilk eserlerinden birisidir. İznik çini sanatının önemli denilebilecek eserleri içerisinde bulunan bu türbe, Bursa'nın geçmişini ziyaretçilerine yaşatmayı başarıyor. İsmini bulunduğu semtten alan bu türbeyi gezdiğiniz kendinizin hem Turkuaz renginin mükemmelliği içerisinde bulabilir, hem eski Bursa şehrini iliklerinize kadar yaşayabilirsiniz.
Ramazan topu atışlarının yapıldığı mekan olan Tophane, dimdik yapısıyla Bursa şehrinin her yerini görebilen bir yapıda inşa edilmiş. Giriş kısmında yer alan Osmangazi ve Orhangazi türbeleriyle de tarihi yaşatabilen bu anlamlı yer, görenleri hayrete düşürebilecek bir yapıya sahip. Sizde Bursa gezinizde Tophane'yi mutlaka görmeli ve keyfini sonuna kadar çıkarmalısınız.
Türkiye'nin en yeşil mekanı neresi derseniz size kuşku duymadan İnegöl Ormanları diyebiliriz. Öyle ki huzur verici doğanın sesini iliklerinize kadar hissedebileceğiniz İnegöl Ormanları, çok fazla olan ziyaretçi sayısıyla da dikkat çekiyor. Her tarafın ağaç olduğu bu mekanı, doğayı seven birisiyseniz mutlaka görmeli, huzurlu vakit geçirmelisiniz. Etrafında bulunan otellerde konaklayarak, buranın havasını içinize çekebilirsiniz.
Benzersiz havası ve yeşilliğin en mükemmel tonlamasıyla karşımızda Oylat Vadisi yer alıyor. Akarsu sesini dinlediğinize huzur bulurken, aynı zamanda nefesinizi içinize çekerek tertemiz havanın keyfini çıkarabilirsiniz. Misafirlerine keşif imkanı tanıyan Oylat Vadisi, Çam, Çınar, Gürgen ve Ihlamur ağaçlarıyla da önemini kanıtlıyor. Fantastik bir dünyayı keşfetmek istiyorsanız, içindeki mağarayı ve şelaleyi mutlaka görmelisiniz.
Tarihi semt olan Tophane'de bulunan Saltanat Kapısı, Osmanlı'nın Bursa'ya giriş yaptığı kapıdır aynı zamanda. Bursa'nın mistik havasının derinlere kadar hissedilebildiği Saltanat Kapısı, her cuma günü ışık gösterilerine ve mehter marşına ev sahipliği yapıyor.
Antik Çağlarda önemli bir ticaret merkezi olan bu eski şehir, ismini Lysimakho'nun eşinden almıştır. Btyhnia Krallığına bağlı olduğu 2000 yıllık süreçte altın çağını yaşamış olan bu mekanı, tarihe yolculuk yapmak isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerin başında bulunuyor.
Molla Fenari'nin torunu olarak bilinen Alaaddin Ali Bey tarafından 520 yıl öncesinde inşa edilen bu hamam, birçok kez yangına maruz kalıp kaderine terk edilse de şuan da halka açık şekilde hizmet veriyor. Yapılan restorasyon çalışmasından sonra, orijinal mimarisine döndürülen hamam, Bursa'nın ayrıcalıklı mekanlarından birisi haline getirilmeyi başardı diyebiliriz.
Bursa halkının dışarıya çıktığı zaman sürekli uğradıkları nadir mekanlardan birisi olan Koza Han, çay içmeyi bile huzurlu bir hale getiren yapıda. Farklı ve otantik tarihi mekanda keyifle çayınızı yudumlayarak, dinlenebilir, burada tüm planlarınızı detaylıca yapabilirsiniz.
Eğer Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir köy yaşamının nasıl olduğunu merak edenlerden birisi iseniz, Cumalıkızık Köyünü mutlaka görmelisiniz. Otantik yapısını korumayı başaran bu köyü, dolaşan her ziyaretçi keyifli vakit geçirebiliyor diyebiliriz. Keyifli vakit geçirmenin yanı sıra, Bursa'nın harikalarına şahit olmak istiyorsanız burayı es geçmeden mutlaka gezmelisiniz.
1425-1426 yıllarında 2. Murat tarafından inşa edilen Muradiye Külliyesi, kentin genişlemesi adına yapılmıştır. Medrese, cami ve hamam bölümlerinden oluşan Muradiye Külliyesi, 12 türbeye sahip olma özelliğine sahiptir. Saraylıların defnedildiği en büyük ikinci mekan olan külliye, 16 odalı medreseye sahip. Bunun yanında, kanser tanı merkezi olma özelliği bulunan külliyenin, hamamı ise engelli vatandaşlar için inşa edilmiş.
15. yüzyılda Yıldırım Beyazid'in kızı olan Hundi Fatma Hatun tarafından, kocası adına yaptırılan Emir Sultan Cami ve Külliyesi'nin etrafı ağaçlarla kaplıdır. Ahşap kaplamaları ve çinileriyle dikkatleri üzerine çeken bu mekan, Emir Sultan hazretlerinin ailesinin mezarlarını da içerisinde barındırıyor. 1868 yılında yapılan restorasyon çalışmalarıyla, günümüzdeki haline kavuşan yapının, bir bölümünde ise hamam bulunuyor.
Bursa Ovası'nı korumak maksadıyla yapılan Soğanlı Botanik Parkı, 1998 yılında açılmıştır. Her yıl düzenlenmekte olan Lale Festivaline de ev sahipliği yapan Soğanlı Botanik Parkı, tam olarak 400 dönümlük araziye sahiptir. Çift Bacalı Ev, Havuzlu Konak gibi tarihi mekanların yanı sıra, İngiliz, Japon ve Fransız bahçeleri gibi tematik alanlara da sahiptir.
Koç Vakfı'nın destekleriyle 2002 yılında ziyarete açılmış olan Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi, ülkemizde örneğinin ilk ve tek özelliğine sahip alanıdır. Eski ipek fabrikasında misafirlerini ağırlamakta olan müzede, kronolojik sırayla çift beygiri olan at arabalarından, günümüz modern araçlarına kadar farklılıklar anlatılıyor. Müzede ayrıca 2600 yıllık bir savaş arabasına da şahit olabilirsiniz.
Alanında ilk örneklerinden birisi olan Bursa Arkeoloji Müzesi, 1972 yılına kadar farklı şekillerde misafirlerini ağırlamış. 1972 yılından sonra 3500 metrekarelik alana taşınan bu müzenin içerisinde, 15 milyon öncesine dayanan fosil kalıntıları da bulunuyor. Bunun yanında, Mysia, Bithynia ve Bizans'ın eserlerinin de sergilendiğini söylemek gerekiyor. Kısacası, oldukça zengin bir müzede keyifli bir ziyaret yapabilirsiniz.
2. Murad Külliyesinin hemen karşı tarafından bulunan Osmanlı Evi Müzesi, 17. yüzyılda inşa edilmiştir. 17. yüzyılın yaşam biçimini içerisinde bulunan mankenlerin elbiseleriyle yansıtan bu müzenin, ayrıca sofa, harem odası ve baş oda gibi bölümleri de konuklarını ağırlıyor. Ahşap ev eşyalarından, porselenlere kadar birçok eşyayı burada görmek mümkündür.
Osmanlı'nın ilk üç katlı hanı olma özelliğini taşıyan Balibey Han, 18. yüzyıl içerisinde Hamza Bey'in oğlu tarafından inşa edilmiştir. 64 odası bulunan bu yapı, 2009 yılından bu yana Geleneksel El Sanatları Çarşısına da ev sahipliği yapıyor. Yeme içme alanlarının da han içerisinde ayrıca bulunduğunu hatırlatarak, mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
Belediyenin 2007 yılında yaptığı çalışmalarla hizmete açılan Karagöz Müzesi, yapısıyla gölge oyunlarının tarihi dokusuna ev sahipliği yapıyor. Çeşitli koleksiyonlarla halka gösterilen Karagöz Müzesi, kukla ve gölge oyunlarının da düzenlenmesiyle dikkat çekiyor. Bursa'da gezilecek yerler listenize Karagöz Müzesi'ni de yazmanızı tavsiye ediyoruz.
2004 yılından bu yana hizmete açılan Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi, kentin ilk etnografya müzesi olma özelliğine sahiptir. İçerisinde Osmanlı Çay Bahçesinin yanı sıra, toplamda 70 kıyafet ve 400 adet takıyla da göz dolduruyor. Bursa'da gezebileceğiniz mekanların başında gelen Uluumay Müzesi, farklılıklar görmek isteyenlerin sıklıkla ziyaret ettikleri ve bilgi aldıkları müze olma hüviyetine sahiptir.