18.01.2018 - 13:20 | Son Güncellenme:
Melissa Erdinç/milliyet.com.tr
Soğuk Savaş döneminde 16 Ocak sabahının erken saatlerinde, B-52 Stratofortress bombacısı, Kuzey Carolina'daki Seymour Johnson Hava Kuvvetleri Üssünden ayrıldı ve herhangi bir saldırı karşısında Sovyetler Birliği’ne karşı atakta bulunabilmek için Avrupa’ya doğru yola çıktı.
B-52, 17 Ocak sabahı ABD'ye dönerken, İspanya üzerinden yakıt ikmali yapmak üzere bir KC-135 tankeri ile buluşacaktı. İkmal noktasına yaklaşırken bir anda doğu İspanya’ya doğru uçaklar yaklaşmaya başladı.
Messinger, "Eğer bombayı taşıyan kişi tehlikeli bir durum fark ederse ayrılmamızı emredeceği bir prosedür var. Fakat herhangi bir ayrılma mesajı verilmedi ve tehlikeli bir durum gözükmüyordu. Sonrasında ortalık cehenneme döndü.” dedi.
B-52 yakıt tankeriyle çarpıştı. Patlamalar, her iki uçağı da etkiledi ve yakıt tankeri parçalandı. Yakıt tankerindeki dört kişi hayatını kaybetti. Bomba operatörünün emrindeki üç kişi hayatını kaybetti ve diğer dört kişi de uçaktan atladı.
5 km uzakta bulunan bir İspanyol balıkçısı patlamayı ve enkaz yağmuru olduğunu bildirdi. Uçaktan atlayan beş paraşütlü gördüğünü söyledi. Üç tanesi hayatta kalanlardı. Diğer ikisi de yarım bir adam ve ceset taşıyordu. Ancak nükleer bombalar ortalıkta yoktu ve patlamamıştı. Ancak bomba operatöründe bulunan dört adet nükleer bombadan bir iz yoktu. Askeri destek yapıldı ve aramalar başladı.
Arama Günleri
Her biri 1.45 megaton patlayıcı gücüne sahip dört bomba, Hiroşima'ya düşen bombanın yaklaşık 100 katı kadar güçlüydü.
Bombalardan biri bulundu ve patlamadı ancak iki bomba bir anda patladı ve patlamalar köyün iki yanında ev boyutunda kraterler oluşturdu.
Tromponcu Frank B. Thompson 2016 yılında bir gazeteye verdiği demeçte, "Radyasyon ya da plütonyum ya da başka herhangi bir şey hakkında konuşma yapılmadı, tehlikenin farkında değildik" dedi.
İpuçları dördüncü bomba için bir deniz inişine işaret etti, ancak nerede olduğunu gösteren çok az veri vardı. Alvin ve ekibinin denizde yaptığı 81 günlük aramanın sonucunda bombanın paraşütünü ve bir kısmını bulabildiler. Eksik nükleer parça yüzeye çıkarıldı ve Alvin ileekibi uluslararası kahramanlar ilan edildi. Ancak eksik nükleer parçanın tehlikesi hala devam ediyordu. Sadece kimse farkında değildi.
1990’lı yıllarda yapılan testler köyde çürümekte olan plütonyumun bir ürünü olan Americium'un yüksek seviyede olduğunu ortaya koydu. Daha fazla test, toprağın 50.000 metreküpünün radyoaktif kaldığını gösterdi. ABD, 2015 yılında köyde kalan kontaminasyonu temizlemeyi kabul etti. Araştırmaya yardım eden ABD'li gazilerin birçoğu plütonyum zehirlenmesinin etkileri ile uğraştığını açıkladı.
2016'da tespit edilen 40 araştırmacıdan 21'inde kanser vardı, dokuz kişi öldü.