"Çakıcı doğum günü hediyesi!"

       ALAATTİN Çakıcı'nın yakalandığı haberini Fransa'daki bir dostunun telefonuyla öğrenen Hülya Ağansoy, önce inanamadığını, hükümet açıklama yapınca sevindiğini, ama Türkiye'ye getirildiği zaman tam huzura kavuşacağını söyledi.
Ülkücü mafya lideri Çakıcı'nın, iki yıl önce Bebek'te bir çay bahçesinde kocası Tevfik Ağansoy'u öldürtmesinden sonra iki çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi veren Ağansoy duygularını şöyle dile getirdi:
"Kızım aslında 7 yaşında ama çektiği acılar onu 18 yaş olgunluğuna getirdi. Melike'ye babasının katilinin yakalandığını müjdelediğim zaman, `Anne inanma yalandır, kandırıyorlar seni' dedi.
Kızım haber bültenlerinde alt yazılar da geçtiği zaman yine benim inanmamamı, geçen sefer de haberlerde böyle açıklandığını, ama yalan çıktığını söyledi. Ben de, `Bu kez hükümet resmen açıklıyor' deyince, Melike'nin gözleri sevinçle parladı, `Hükümet yalan söylemez. Pazar günü doğum günüm. Bu haber tanrının bana verdiği en güzel doğum günü hediyesidir' diye sevinçle boynuma sarıldı."
Çakıcı'nın yakalanmasıyla birlikte tüm olayların bir film şeridi gibi gözünün önünden geçtiğini söyleyen Ağansoy, "Hemen Tevfik'in duvardaki fotoğrafına baktım, `Koçum gözün aydın, kulakların da Manisa olsun. Geçen sefer aldandık ama bu kez doğru. Artık kabrinde rahat uyuyabilirsin' diye haykırdım" dedi.
Çakıcı'ya karşı kin duymadığını, ama öfkesi olduğunu söyleyen Ağansoy, şöyle devam etti:
"Gelsin cezaevinde cezasını çeksin. Bizim cezaevleri zaten çiftlik. Orada rahat eder. Telefonu yanında, adamı emrinde olur.
Ancak başta Susurluk olmak üzere bazı şeyler aydınlanacaksa Çakıcı'nın pişmanlık yasasından yararlanmasını isterim. Gerçekleri açıklarsa yer yerinden oynar herhalde. Özellikle Civangate olayında bir açıklama yaparsa, Zeynep Özal yanacaktır. Bunun dışında bir sürü önemli insan da yanar."
Çakıcı'ya güvendiğini, ama kocasını öldürtmesiyle bu güveninin yok olduğunu söyleyen Ağansoy, şunları söyledi:
"Kocama ille de ceza verecekse öldürmesi gerekmezdi. Ayaklarından vurabilir, iki çocuğumu da öksüz bırakmayabilirdi. Ama o tam tersi bir yol seçti. Önce karısını, ardından canı kadar sevdiğini söylediği kocamı öldürttü. Kanı kanla yıkamak istemem. Acım büyük ama herşeyden çocuklarım için vazgeçtim."