The OthersDiziye sansür

Diziye sansür

08.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Diziye sansür

Diziye sansür


"Bir Tarikatın İç Yüzü" adlı yazı dizisi için Bağcılar Asliye Hukuk Mahkemesi, "durdurma" kararı verdi.


Gazetemizde Kadiri Tarikatı'nın anlatıldığı "Bir Tarikatın İç Yüzü" isimli yazı dizisinin dün birinci bölümünün yayınlanmasının ardından, tarikat lideri Haydar Baş'ın avukatının başvurusu üzerine, yazı dizimizin yayını durduruldu.
Kadiri Tarikatı liderlerinden Haydar Baş'ın dokuz yıl boyunca müritliğini yaptıktan sonra ayrılan ve kendi imkanlarıyla "Allah Rızası Anonim Şirketi" isimli bir kitap yazan Hasan Sorgür'le yapılan röportajın yer aldığı yazı dizisinin ilk bölümünün ardından, Baş'ın avukatı, Bağcılar Asliye Hukuk Mahkemesi'ne "ihtiyati tedbir" için başvurdu. Avukat Yücel Parlak, Baş'la ilgili iddiaları gündeme getiren Songül hakkında suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi. Songül'ün müvekkillerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde yalan ve iftiralarda bulunduğunu ve ileri sürülen hususların doğru olmadığını savunan Avukat Parlak, Medeni Kanun'un 24 ve 24/A maddeleri gereğince yayının durdurulmasını talep etti.
Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcı da, başvuru üzerine, Songül'ün önceden müridi olduğu davacının özel hayatına ilişkin şahsi değerlendirmeler yapılarak kişilik haklarına tecavüz edildiğini, Songül'ün üslubunun davacının özel hayatına saldırı niteliğinde olduğu kaydetti. Yargıç, mevcut delillere ve belirtilen gerekçelere göre ihtiyati tedbir konulmasına karar verdi.

Şeyhin tenine değen kadın cehennemde yanmazmış

Kadiri tarikatında dokuz yıl boyunca Haydar Baş'ın müridi olduğunu açıklayan Hasan Songür, "şeyhin tenine değen kadınların cehennemde yanmayacaklarına inandırıldıklarını" öne sürüyor. Songür'ün piyasadaki kitabından bazı bölümler şöyle:

* Bir kızcağızı gözünüze kestireceksiniz, onu hareminize kapatmak için dördüncü karınızı kapı dışarı edeceksiniz. Şeriat, dört karıya müsaade ediyor ya... Şeyh şeriata karşı çıkmıyor aklınca... Şeriat karşısında boynu kıldan ince keyfince... "

* Tarikatten ayrılırsa, dinden çıkıp cehennemde yanma korkusu... Şeyhe itaatten vazgeçerse, mahşer gününde onun şefatinden mahrum kalacağı, işlerinin bozulacağı korkusu... vesaire vesaire... İnsanlar saf olabilirler. Bu zaafları çıkarlarının maşası haline getirenlere neden sorulmaz: "Bu nasıl müslümanlıktır?

* "Dükkan dükkan dolaşıp tarikata ait öğrenci yurdunda çok sayıda öğrenci barındırıldığını, ilim tahsil edene yardım etmenin farz olduğunu anlatıyor, yardım topluyordum."

* "Hep almaya programlanmış tarikat mensupları için en önemli ilke şuydu: 'Her şey yalnızca Bahtiyar Baba'ya (Haydar Baş'a) verilir'di. Onlara böyle öğretilmişti. Öğrendikleri gibi yaşamaya koşullandırılmışlardı."

* "Bir akşam canlı yayın konuğum uluslararası ilişkiler uzmanı bir kadın akademisyendi. Bosna'yı konuşuyorduk. Kadın aniden bacak bacak üstüne atmış, o anda kısa bir süre etekleri sıyrılmış ve dizinden yukarısı görünmüş ekranda. Bu manzarayı tarikatın televizyonuna yakıştıramayan müritler telefona sarılmışlar, programı hemen kesilmesini istemişler."

* "Şeyhimiz, saray yavrusu fildişi kulesine kutsal yaşamını, kutsal ailesiyle birlikte, dertsiz, gamsız, zevk sefa içinde sürdürüyordu. Kendisinden ve ailesinden başka hiç kimseyi düşündüğü yoktu."

* "Tarikattaki kızlar, şeyh efendi ile evlenen bir kızı, kesinlikle cehennem ateşinin yakmayacağına inanıyorlardı. Çünkü; şeyhin kutsal tenine değen kadının cehenneminde yakmaya Allah razı olmazmış."

* "Kaç müridden, kendinden geçerek şeyhin ellerinin ne kadar yumuşak, bulunmaz, eşsiz bir kadifemsilikte olduğunu, kokusunun cennet kokusuna benzediğini anlattığını görmüşümdür. Hatta onun defi hacet yapmak için tuvalete gittiğine inanmayan, bu ihtiyacının melekler aracılığıyla giderildiğini iddia eden salaklara bile rastlamışımdır."

* "Bir kızcağıza diyeceksiniz ki, 'Şeyhimizin dördüncü karısı olacaksın, kabul etmeyince de yüreğine ölüm korkusu salacaksın.' Bu türden tehditvari davranış kalıpları sergilemek, tarikat düzenini sürdürmekle görevli müridler için vakayı adiyeden değil miydi zaten."

* "Bir kadın ellisine merdiven dayamış kocasına on yedi yaşlarında iki tane kuma alırsa ... Onun hakkında ne düşünürsünüz? Bu kadının evliya olduğuna dair yorumlar yaptılar, yoksa böyle bir şey yapabilir miydi? Üstelik üç kadın da aynı evde barış ve huzur içinde yaşıyordu."

* "Tarikat mensuplarının beyt - ül mal'da toplandığını sandıkları paraları şeyh, bu şehirdeki müteahhit ortağına gönderiyor, o da apartmanlar dikiyordu."