Fatih Camii’nin bir sütunu çukurda

17 Ağustos depreminde kubbeleri, taşıyıcı sütunları, duvarları büyük hasar gören Fatih Camii’nin tamiri için 6 aydır tek yapılan, ‘iskele kurmak’ oldu


Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği İstanbul’a hediyesi, Türkiye’nin en büyük camilerinden 500 yıllık Fatih Camii, çökme tehlikesiyle karşı karşıya.
17 Ağustos depreminde kubbelerinde çatlaklar, sütunlarında yarıklar, minaresinde kayma oluşan cami, ödenek verilmediği için altı aydır kaderine terkedildi. Hâlâ ibadete açık olan camide cemaat, kubbeden parça düşme tehlikesine rağmen iskelelerin altında namaz kılıyor.

Dokunsan yıkılacak

Yeni bir sarsıntıya dayanacak gücü olmayan caminin özellikle ana kubbesi ve şadırvan kubbelerinde büyük çatlaklar var. Beş asırlık caminin iki minaresinden birinde açılma, büyük sütunlarda da çatlama ve dökülmeler bulunuyor.
Caminin ilk onarım ihalesini alarak iskeleleri kuran müteahhit Yusuf Yılmaz da, caminin içler acısı halini itiraf etti.

‘Para verilse tamamlarız’

Yeni bir sarsıntıyla minarenin üst kısmının yıkılabileceğini söyleyen Yılmaz, Fatih Camii’nde 500 milyar liralık bir onarıma ihtiyaç olduğunu belirleyen Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, ilk emanet ihalesi sonrası 20 milyar harcadığını belirtti. Bu parayla iskelelerin kurulduğunu, ana kubbede bazı çalışmalar yaptıklarını söyleyen Yılmaz, “Esas ihale ise Vakıflar’ın parası olmadığı için yapılmadı. Para verilse biz tamamlarız" dedi.

Müftü: Ciddi rehavet var

İstanbul Müftüsü Necati Tayyar Taş da, caminin onarılması için altı aydır tek çivi çakılmamasını eleştirdi. Caminin Vakıflar idaresinde olması nedeniyle müdahele edemediklerini söyleyen Taş, “Ciddi bir rehavet, plansızlık var" dedi.
Taş, “Vatandaş özellikle cuma namazlarında sıkışıklık nedeniyle iskelelerin altında namaz kılıyor. Zincirle çevirecek halimiz yok" diye konuşurken, görüş almak istediğimiz Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise, görüşme taleplerimize yanıt vermedi.

Fatih’in emaneti 1766’da da yıkıldı

FATİH Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettikten 10 yıl sonra yaptırdığı külliyenin içinde yer alan kendi adındaki cami, ‘Türkleşen İstanbul’un yeni bir medeniyet anlayışına göre imarının merkezi’ sayıldı. Fatih Sultan Mehmet, bölgeyi, şehrin ortasında ve yüksek bir noktada bulunduğu için seçmişti. Atik Sinan’ın mimarlığını yaptığı Cami, 1557 ve 1754 depremlerinde hasar gördü, 1766 depreminde ise büyük ölçüde yıkıldı. Bu depremde, büyük kubbe tamamen çöktü, duvarları onarılmayacak şekilde hasar gördü. Fatih Sultan Mehmet’in türbesinin de avlusunda yer aldığı cami, türbe ve külliye binaları, yeniden yapılarak 1771 yılında açıldı.

Bakan Yalova: İşimiz Allah’lık

Vakıflardan Sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, Vakıfbank’ın özelleştirilmesinden elde edilecek gelirle Fatih Camii ve diğer tarihi eserlerin onarılacağını söyledi.
Yalova, “Buradan 300 trilyon lira gelir elde edeceğiz. Ekimde bu gerçekleşir, sonra bir yılda onarımlar biter. Başka türlü de tarihi eserler açısından Türkiye biter" dedi.

Bürokrasi de yıkıyor
Yalova, “Bu tarihe kadar binanın yıkılmaması için dua mı edeceğiz?" sorusuna, “İşimizin Allah’lık olduğunu zaten açık yüreklilikle söyledim" yanıtını verdi. Yalova, caminin ibadete açık olması konusunda da, “İbadete kapatılmamasını cemaat istedi, ben de parasız zamanımızda İstanbul’a 360 milyar ayırdım. Bölge müdürüyle görüşeceğim, cemaat için sakınca varsa gereğini yaparız" diye konuştu.
Bakan Yalova, sadece İstanbul’da tarihi eserlerdeki deprem zararının beş trilyon 853 milyar olduğunu, deprem bölgesinin tamamında ise zararın 10 trilyon lirayı aştığını belirtti. Vakıflar’ın Maliye’nin kontrolünde olduğunu kaydeden Yalova, bürokratik işlemlerin engel yarattığını da sözlerine ekledi.