Genelkurmay eski Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı'nın hayatını ve konuşmalarını içeren kitapta 28 Şubat'tan söz edilmedi
Ankara AA
Türkiye tarihinde önemli bir döneme imza atan Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın hayatı kitap oldu. Kitapta, Karadayı'nın göreve gelişinden,
devlet şeref madalyasıyla uğurlanışına değin askeri ve özel yaşamının kesitleri yer alıyor.
"Ordu ve
siyaset", "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin asli görevleri", "İç ve dış politika" gibi konulardaki görüşlerinin yer aldığı kitapta Karadayı'nın, Genelkurmay Başkanı olarak başında bulunduğu 28 Şubat sürecine değinmediği öğrenildi.
Kitabı hazırlayan Ekonomik
Haber Ajansı'nın yetkilileri, Karadayı'nın, baskı işini ücretini ödeyerek kendilerine yaptırdığını, dağıtımını ise kendisinin üstlendiğini söylediler.
Kitapta, Karadayı'nın göreve gelişinden devlet şeref madalyasıyla uğurlanışına değin askeri ve özel yaşamının kesitleri yer alıyor.
Kitabın kapağında Karadayı'nın üniformalı bir fotoğrafıyla "Türk Silahlı Kuvvetleri, mevcut yapısı ve taşıdığı ideallerle Türk milletinin bölünmez bütünlüğünün hem sembolü, hem de teminatıdır" sözü bulunuyor.
Karadayı'nın, eşi Seren Karadayı'yla çekilen fotoğrafıyla başlayan 196 sayfalık kitap, 17 bölümden oluşuyor.
Karadayı'nın, 1932'de Çankırı'da başlayan yaşamındaki satır başlarının aktarıldığı biyografisini, Karadayı ailesinin evlerinin salonundaki iki fotoğraf süslüyor.
'Vazgeçilemez dört ilke'
Genelkurmay eski Başkanı'nın, görevi, selefi Doğan Güreş'ten alırken yaptığı konuşmayla başlayan kitapta, Anadolu Dergisi'ndeki yazıdan alınan bir bölümle, Karadayı'nın Cumhuriyet'e bakışı sergileniyor. Karadayı'nın 23 Aralık 1996'daki konuşması da, kitaba şu ifadelerle yansıyor:
"Devletimizin, yüce milletimizin ve Cumhuriyetimizin bekası ve gelişmesinde hayati rolü olduğuna inandığım kuvvet çarpanları vardır. Bunlardan birincisi Atatürk milliyetçiliği; milli birlik ve beraberliğimizin kaynağı, temeli ve altyapısı.
İkincisi Atatürk ilke ve inkılapları, çağdaşlaşmanın ve gelişmenin hareket noktası, dinamik karakteri.
Üçüncüsü laiklik; fikri gelişmenin, din, vicdan ve düşünce özgürlüğünün özü, aynı zamanda demokrasinin olmazsa olmaz koşulu.
Dördüncüsü de demokrasi, hürriyetçi demokrasi, hür insanların, medeni insanların çağdaş insanların bir yaşam tarzı ve gelişmenin doğal çizgisidir.
Bunlar, milletimizin asgari müşterekleri ve temel mülahazalarıdır. Bunlara sahip olmak zorundayız. Bunların hiçbirinden, hiç kimseye, hangi şartlar altında olursa olsun ödün vermeyiz."
'Çözüm yeri Meclis'
Karadayı, kitabın "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne Genel Bakış" başlıklı bölümünde de, "TSK'nın asli görevlerine ilişkin görüşlerini" özetliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, iç politikanın dışında olduğunu ifade eden Karadayı, bu satırlarda şöyle diyor:
"TSK, iç politikanın dışındadır ve dışında kalacaktır. Kimse, onu siyasetin içine çekmeye ve göstermeye çalışmasın. Bundan üzüntü duyuyoruz.
Münferit ve ferdi olaylar, TSK'nın siyaset içinde olduğunu göstermez. Bu olaylar değerlendirilir. Gerekirse kendi iç disiplinimiz içinde lüzumlu tedbirler alınır. Yasalara göre bu bizim işimizdir.
Bu arada, ülkemizde milletimizin ve Silahlı Kuvvetlerimizin fevkalade hassas olduğu, Cumhuriyetimizin Anayasa'da belirtilmiş olan temel nitelikleri aleyhine bazı gelişmeler varsa, ki vardır. Bundan kimse tepkisiz ve tarafsız olamaz. Ancak bunların çözüm yeri TBMM'dir. Bu çatı altında herşeyin çözülebileceğine ve çözülmesi gerektiğine inanıyorum. TSK; kendi asli vazifesinin başındadır."
Kitapta, Karadayı'nın yabancı ülkelerin Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları, devlet adamları ve bu ülkeleri ziyaretlerinde eşiyle çekilen fotoğrafları da yer alıyor.
Selçuk'un çizgileri de kitapta
Karadayı'nın "Din ahlaktır. Ahlaksız adamın dini olmaz" sözlerinden ilham alarak, gazetemiz çizerlerinden ünlü karikatürist Turhan Selçuk'un karikatürü de kitapta dikkat çekiyor.
Dini sömüren bir insanın, vatandaşı, yukarıyı göstererek yanıltmasını ve cebinden paralarını almasını betimleyen karikatürde, Selçuk'un "Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, özdeyişinizi çizmekten kıvanç duydum. Sevgi ve saygılar" satırları yer alıyor.
Albümde, Karadayı'nın yüzme havuzunda çektirdiği mayolu fotoğrafları da dikkat çekiyor.
Kitap, devlet şeref madalyasıyla uğurlanan Karadayı'nın devir - teslim töreninde yaptığı konuşmayla sona eriyor.