The Others Korsika tartışması Fransa'yı böldü

Korsika tartışması Fransa'yı böldü

16.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Korsika tartışması Fransa'yı böldü

Korsika tartışması Fransayı böldü


İçişleri eski bakanı Chevenement'ın Başbakan Jospin'in planına itirazları yankı uyandırdı


       Fransa Başbakanı Lionel Jospin'in, adada barış korunduğu takdirde 2004 yılından itibaren Korsika Bölge Meclisi'ne sınırlı konularda kanun çıkarma yetkisi tanınmasını öngören planı, Fransa'da büyük tartışma yarattı. İçişleri Bakanı Jean - Pierre Chevenement, Jospin planını protesto için istifa etti. Başbakan ile İçişleri Bakanı'nı karşı karşıya getiren tartışmayı, CNN - Türk'ün Paris muhabiri Sabetay Varol yorumluyor.

       Başbakan Lionel Jospin'in, henüz kesinlik kazanmış olmamakma beraber, Korsika Bölge Meclisi'ne sınırlı konularda yasama yetkisi tanımayı öngören planı, Fransa'da tartışmalara yol açtığı gibi, bütün dünyada da ilgi uyandırdı. İçişleri bakanı Jean - Pierre Chevenement'ın istifası ise ilgiyi büsbütün arttıran bir faktör oldu. 250 bin nüfuslu Korsika'nın gelecekteki statüsünün bu kadar dikkate değer bir konu olmaması gerekirdi. Duyulan ilgi, şimdiye kadar "model" veya "karşı model" rolü oynayan modern devlet biçimlerinden birinin, yani Fransız devlet sisteminin köklü bir değişime uğruyor olmasından kaynaklanıyor.
       Herşeyden önce şunu belirtmek gerekir ki, Fransız İhtilali'nin mirası sayılan "bölünmez cumhuriyet" fikri, birçok cumhuriyete örnek oluşturduğu gibi, Fransa'da da halkın çoğunluğunun sıkı sıkıya bağlı olduğu, Fransız ulusunu komşularından ayırt eden belli başlı özelliklerinden biri. Yakın zamana kadar fazla ilgi uyandırmayan bir siyasetçi olan Chevenement'ın herkesi şaşırtan ölçülerde sempati toplaması buradan kaynaklanıyor.
       Özellikle Anglosakson siyaset bilimcilerin "Jakoben devlet" nitelemesiyle kolayca mahkum ettiği bu yönetim biçiminin, Fransa'da güçlü bir duyarlığa tekabül ettiği, Chevenement'in istifasıyla bir kez daha ortaya çıktı.
       Yapılan kamuoyu yoklamaları Fransızların büyük çoğunluğunun, Korsika Bölge Meclisi'ne öteki bölge meclislerinden ve bugün sahip olduğundan daha geniş, özel yetkiler tanınmasına bir itirazları olmadığı halde, "yasa yapma" yetkisi verilmesine muhalif olduğunu gösterdi. Çünkü çoğu Fransızın gözünde, belli bir yurttaş grubu için çıkarılacak özel yasalar, Fransız İhtilali'nin getirdiği "kanun önünde herkes eşittir" ilkesinin inkarı anlamına geliyor. (Bu arada Fransız İhtilali'ne maledilen birçok ilkenin, gerçekte İmparator Napoleon Bonaparte ya da Üçüncü Cumhuriyet döneminden kaynaklandığını hatırlatmakta yarar var.)
       İstifa eden İçişleri Bakanı Chevenement, sanıldığının tersine, geçen yılın aralığında Korsika'da başlatılan müzakere sürecine karşı çıkmadı. Hatta görüşmeleri "içerden" etkileme umuduyla sürece dahil oldu ve kendi deyişiyle "sarı hat"tın aşıldığı haziran ayına kadar da çalışmalara katıldı.
       Sınırlı konularda da olsa Korsika Bölge Meclisi'ne yasama yetkileri verilmesi ve adada "tek" bir yerel yönetim kurulması noktalarında Başbakan Lionel Jospin ile adanın seçilmiş politikacıları arasında müzakerelere geçilince Chevenement "sarı hat"tın aşılmak üzere olduğu yargısına vardı ve kendi çözüm planıyla ortaya çıktı.
       İçişleri Bakanlığı görevlilerinin yoğun katkısıyla hazırlandığı bilinen Chevenement planının tam metni geçtiğimiz günlerde Le Monde gazetesi tarafından yayımlandı. Korsika'da idari ve ekonomik reformlara ağırlık veren Chevenement planı, amacı süratle adaya barış ve huzur getirmek ve şiddet olaylarını ortadan kaldırmak olan Başbakan Jospin'i Korsika milliyetçilerinin bazı taleplerine "evet" demekten caydırmadı.
       Sonuçta Chevenement istifa etti; Jospin planı da büyük olasılıkla yıl sonundan önce yasalaşacak ve Anayasa Mahkemesi önüne gidecek. Buna karşılık klasik Fransız "üniter devlet" ilkesinden milim sapmadan, Korsikalı milliyetçilerle pazarlık yerine "yukarıdan aşağıya" çözüm getirmeyi hedefleyen, ayrıntılı Chevenement planı ise kağıt üstünde kaldı.
       Ancak Fransız devlet modelinin temel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalan, federalist çözümlerden hiç bir şekilde esinlenmeyen, bu yönde kuşkulara konu olamayacak Chevenement planı, belki benzer sorunlarla karşı karşıya olan ülkelere esin kaynağı olabilecek noktalar ihtiva ediyor.

Korsika dilinde eğitim yapılıyor

       Jospin Planı, Korsika dilinin tüm ana ve ilk okullarda zorunlu ders olarak öğretilmesini getiriyor. Şimdiye kadar, Korsika dili Fransa'daki diğer bölge dilleri gibi, devlet okullarında ders saatleri dışında, yeterli talep olması ve öğretmen bulunması koşullarıyla seçmelik ders olarak okutuluyordu. Bundan sonra, çocuklarının Korsika dili eğitimi görmesini istemeyen veliler dilekçe vererek çocuklarının bu dersten "muaf" tutulmalarını isteyebilecekler.
       Chevenement'in alternatif planında Korsika dilinin devlet okullarında okutulmasına karşı çıkılmıyor. Yapılacak idari düzenlemelerden sonra yerel yönetimin bu konudaki kararı kendisinin verebileceği üzerinde duruluyor. Chevenement'ın yaklaşımı, Korsika'da yaşayanların çoğunun yerel dilin çocuklarına öğretilmesini istemeyecekleri varsayımına dayanıyor.
       Ancak, önemli yazılı ürünleri olmayan, Latin kökenli, İtalyanca'ya yakın ancak kısa bir süre öncesine kadar dil değil "lehçe ya da ağız" olarak nitelenen Korsika dilinin Chevenement tarafından okullarda öğretilecek düzeyde bir dil sayılması, hatta bu dilin "geliştirilmesi" çabalarının desteklenmesi dikkate değer bir başka nokta.