Köstebek’ten bomba!

“Orduya karşı 7 bin özel timcimiz var. Ordu darbe yapamaz" sözlerini kimin söylediğini biliyorum. İspat edemem, ama siyasette çok önemli bir yerde olduğunu biliyorum"


Genelkurmay’a bağlı Batı Çalışma Grubu’nun belgelerini çalmak ve ordu hakkında istihbarat toplamakla suçlanan, “Köstebek" davasından beraat eden eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanvekili Bülent Orakoğlu, “Benim orduyla aram iyi. Beni yargılayanlar belli. Çevik Bir istemiştir, Güven Erkaya da emir vermiştir" dedi.
“Orduya karşı 7 bin özel timcimiz var. Ordu darbe yapamaz" açıklamasının kendisine ait olmadığını savunan Orakoğlu şunları söyledi:
“Bu sözleri kimin söylediğini biliyorum. İspat edemem, ama siyasette çok önemli bir yerde olduğunu biliyorum. Ben söylersem afaki olur. Bunu başkasının açıklaması lazım. Zaten açıklansa bomba patlar."

Kitap yazıyor
Köstebek davasını ve siyasi gelişmeleri kamuoyuna anlatmak için kitap yazdığını, “Komiser Colombo" olmak için Dedektiflik Yasası’nın çıkmasını beklediğini, konuşmak için de devlet sırrı kapsamının çizilmesini bekleyen Orakoğlu, Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:

Sizi harcadılar mı?
Orakoğlu: Ben öyle kolay kolay mağlup olacak bir adam değilim. Hiçkimseye de hesabımı bırakmam. Bugün burdayız, kızakta gibiyiz, sizin deyiminizle belki harcanmışız, ama bu Türkiye’dir. Hiç belli olmaz, yarın biz geçer otururuz oraya.

Parti kuracağınız söyleniyor.
Orakoğlu: Parti çalışması yok, ama ben niye siyasete girmek istedim. Güç kazanmak için. Milletvekili olmak, aktif bir bakan olmanızı da sağlayabilir. Bazı şeylerin hesabı da o zaman sorulabilir.

Yani demokrasi herkese lazım olur.
Orakoğlu: Bir gün gelir herkese lazım olur. Mesut Yılmaz bizim için `devlete savaş açmışlar’ dedi. Kendi konuşmalarına bakarsanız kendisi 100 bin defa savaş açmıştır. Devletin kendisini bir koruma içgüdüsü vardır, ama hiçbir zaman kanunsuzluk çerçevesinde olamaz. O dönemin yetkililerinden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın ahirette iki elim yakasındadır. Ben bunları asla affetmem açık konuşuyorum. Benim üzerime nasıl geldilerse o şekilde hesabını sorarım. Hukuken hesabını sorarım. Onlar bana hukuksuz sordular.

Herkes hesap verecek
Hem `hukuken’ hesap sorarım diyorsunuz hem de `o şekilde’ hesap sorarım diyorsunuz. Hangisi?
Orakoğlu: Hayır ben hukuken hesap soracağım. Bunlar ergeç gündeme gelir, 20 yıl sonra değil. Biz o kadar beklemeyiz. Bizim şu andaki hedefimiz devlet sırrı kapsamının açığa çıkartılmasıdır. Şimdi bizim yargılanma emrimizi veren Güven Erkaya öldü, üzüldüm. Keşke yaşasaydı da hukuk önünde hesaplaşabilseydik. Nasıl ki Kenan Evren çıkıp 20 yıl sonra bazı şeylere cevap veriyor. Türkiye bu süreci de geçirecek. Herkes yaptığının hesabını verecek.

Eymür can korkusundan ABD’ye gitti
Sizin ilişkilerinizi anlamakta zorlanıyorum. Bir yanda Eymür, Avcı diğer yanda Ağar.
Orakoğlu: Eymür’ü severim. Neden Eymür’ün niçin gittiğini kimse sormuyor? Bence can korkusundan gitti. Kesinlik can korkusundan... Benim şu an korumam yok. Silahım yok. Vururlarsa ben de çeker vururum. Benim Ağar’la yıldızım çok eskiden beri barışmadı. Mehmet Ağar’ın çalışma sistemini beğenmem.

Nasıl yani?
Orakoğlu: Ben Hatay Emniyet Müdürü’yken Ağar beni Hatay’dan almaya kalktı. Benim zamanımda bir tek PKK’lı ölmemiştir, çünkü biz bir ay önceden istihbarat yapar yakalardık. Ben gittikten sonra 63 kişi öldü. Emniyetçiysen halkın önce canını ve malını korumak zorundasın. 63 kişi öldü, Ağar’ın bunu sorması lazım. Başbakan şimdi çıkıp geçmişi kurcalıyor, geçmişte şu var, bu var diye. Bunları söylediğiniz zaman bir siyasi gelir sizin ayağınıza dolanır. Dolanıyordur da.