The Others Sanık komiser: Polis suçlu

Sanık komiser: Polis suçlu

26.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sanık komiser: Polis suçlu

Sanık komiser: Polis suçlu

Üç yıldır süren Gazeteci Göktepe'nin öldürülmesi davasında tutuklu Başkomiser Köse, isim vererek üç polisi suçladı

GAZETECİ Metin Göktepe'yi gözaltında döverek öldürmek suçundan tutuklu yargılanan Emniyet Amiri Seydi Battal Köse, isim vererek üç polis memurunu suçladı.
Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 12. duruşmasına, tutuksuz sanık Metin Küşat dışında, beşi tutuklu 10 sanık polis memuru, Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe'yle kardeşleri, avukatlar ve gazeteciler katıldı. Duruşmayı izlemek üzere 10 otobüsle Afyon'a gelen yaklaşık 400 kişi, Adliye Sarayı'na yaklaştırılmayıp, Atatürk Lisesi önündeki alanda geniş güvenlik önlemi altında bekletildi. Gazeteciler ve Göktepe ailesi, kamera ve fotoğraf makinelerinin sokulmadığı salona, üzerleri aranarak alındı.
Mustafa Birişik başkanlığındaki mahkeme heyeti, duruşmaya Adli Tıp raporunu okuyarak başladı. Müdahil avukat Ali Saydı, raporun, Göktepe'nin sanık polislerce "canavarca bir hisle" öldürüldüğünü ortaya koyduğunu, bu nedenle "kastın aşılması" değerlendirmesinin doğru olmadığını belirterek, linç ederek adam öldüren sanıklardan Fikret Kayacan, Burhan Koç ve Metin Küşat'ın da tutuklanmasını istedi.
Sanık Köse, savunma dilekçesi ardından söz alarak şunları anlattı:
"Olay günü, görevli başkomisere, salonda yaralı bir şahıs olduğunu söyledim ve dışarı çıkarmamalarını istedim. Daha sonra, dört memurun bu şahsı dışarı çıkardığını, ikisinin başında kaldığını, daha sonra bu şahsın öldüğünü gördüm. Kimliğini bilmediğim bu kişinin öldüğünü Eyüp İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Ali Aydın Akdemir'le Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Bayrak'a önce telefonla, daha sonra da bizzat giderek bildirdim. Olayın diğer birimlere nasıl intikal ettiğini bilmiyorum."
Köse dilekçesinde, "Kanaatimce Göktepe'ye vuranlar, o kısımda daha çok görev yapan polis memurları Metin Küşat, Yalçın Aydeniz ve Burhan Koç'tur. Fedai Korkmaz'ın da olup olmadığı kanaatine varamıyorum" dedi.
Müdahil avukat Kamil Tekinsürek, Köse'nin daha önceki ifadesiyle çeliştiğini, bu ifadeyle dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Bayrak ve Eyüp İlçe Emniyet Müdürü M. Ali Aydın Akdemir'in ölüm olayını bildiğinin ortaya çıktığını söyledi. Tekinsürek, men - i muhakeme kararına karşın, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Tahliye talebinde bulunan ve soruşturmanın usule aykırı olduğunu iddia eden sanık avukatı Ahmet Ülger'i, "Her celsede savunma yapar gibi aynı şeyleri tekrar etmenizin bir anlamı yok" sözleriyle uyaran yargıç, tutuklu sanıklar Şuayip Mutluer, Saffet Hızarcı, İlhan Sarıoğlu, Selçuk Bayraktaroğlu ve Köse'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, 5 Ocak'ta olay yeri İstanbul Eyüp Spor Salonu'nda yapılacak keşif sonucunun beklenmesi için 22 Ocak'a ertelendi.

GAZETECİ Metin Göktepe davası 12. duruşmayla "1997 sezonunu" kapattı. 5 Ocak 1998 tarihinde Eyüp Spor Salonu'nda yapılacak keşif nedeniyle dünkü duruşmada önemli bir gelişme beklenmiyordu.
Ancak Afyon her zaman sürprizlere gebeydi. Adalet tarihine "Yargılamada Afyon Modeli" olarak geçecek olan Göktepe davasının dünkü "yıldızı" sanık Başkomiser Seydi Battal Köse'ydi. Geçen duruşmada kendisine diğer sanıklardan ayrı bir avukat tutan Köse, dün mahkemeye verdiği dilekçede duruşmanın seyrini değiştirecek gerçekleri açıkladı.
Şimdiye kadar Metin Göktepe'nin cesedini spor salonu bekçisinin bulduğu, durumu Cumhuriyet Savcılığı'na ilettiği sanılıyordu. Dosya bu gelişmeyle başlıyordu. Polisler Metin'in nasıl Eyüp Spor Salonu'nun bahçesine getirildiğinin bilinmediğini söylüyorlardı. Seydi Battal Köse, dün "hakiki" gerçeği bütün çıplaklığıyla anlatıverdi:
"Bana yaralı bir şahıs olduğunu söylediler. Dışarı çıkartmaları için talimat verdim. Sonra ben de gidip baktım. Nabzını tuttum ölmüş olduğunu gördüm. Amirime haber verdim."
Hakimin sorusu üzerine de saatin 19.00 olduğunu sözlerine ekledi.
Oysa Metin Göktepe'nin ertesi gün "bulunduğu" açıklanmıştı.
Köse, on sayfalık dilekçesinde Metin Göktepe'nin nasıl ve kimler tarafından öldürüldüğünü de açıklıyordu:
"Metin Göktepe'ye salonun girişinde copla vuranlar Metin Küşat, Yalçın Aydeniz, Burhan Koç ve Fedai Korkmaz olduğu... Daha sonra Metin Küşat, dışarı çıkarttıkları şahsın Metin Göktepe olduğunu, bu şahsa Şuayip Mutluer'in bir tekme vurduğunu, Burhan Koç'un da bir tekme bir cop vurduğunu beyan etti."
Önceki gün açıklanan Adli Tıp raporu Göktepe'nin öldürmek kastıyla dövüldüğünü, vücudundaki yara izleninden bunun anlaşıldığını belirtiyordu. Bu yaraların da nasıl açıldığını "gerçek tanık" Başkomiser Seydi Battal Köse tane tane anlatıyordu.
Göktepe'nin avukatlarından Ali Saydı, polislerin "canavarca" saldırdıklarının Adli Tıp raporuyla kesinleştiğini, bu neden de tutuksuz sanıkların da tutuklanmasını istiyordu.
Köse'nin yeni avukatı Burhan Kaya ise savunmasında "canavarlığa" itiraz etmiyordu:
"Müvekkillerin iddia edildiğinden daha da canavarca cinayet işlemiş olabilirler. Ama yargılamada usül hataları mevcuttur. Bunu dikkate alın."
Metin'in nasıl öldürüldüğü dün polisler tarafından da ortaya konuldu. Ancak adalet bürokrasisi, kaplumbağa hızında yol aldığından "keşifler", "talimatlı ifadeler", "tebligatlar" arasında Göktepe davası üçüncü yılına doğru kör topal ilerliyor.