The Others Savaş'ın mahallesi

Savaş'ın mahallesi

04.10.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Savaş'ın mahallesi

Savaşın mahallesi


Bu hafta Savaş Ay, tam bir şov yaptı. Mahalleyi stüdyoya dönüştürmekte onun üstüne yok. "A Takımı"nda satan işiyle siyaset iç içeydi. Akmar Pasajı'ndan bir meydan sohbeti de vardı. Zaten Akmar Pasajı bundan böyle AKM'nin önünden saat başı kalkacak otobüslerle ziyaretlere açık bir mekan olacak gibi geliyor bana! Simit tablası kafasında genç simitçiyle küpeli gencin "Birbirimizi anlama" üzerine sohbeti herhalde bir tek Savaş'ta yakalanacak estantaneydi. Stüdyodaki durum ise tam bir salata. Füsun Önal, Kamer Genç, Kemancı'nın sahibi, Mehmet Ali Birand, metal gençlik ve de normal(!) gençlik. Önemli olan salatanın malzemesi ve sosu. Gerçekten kıvamındaydı. Kamer Genç, "ilginç" sohbetlerin adamı. Cumhurbaşkanlığı'na oynayacağı gündeme geldi. Olacaksan, her yerde bulunacaksın. İcabında rockçının yanına oturacaksın.
  ***

Show'da "Şans Kapıyı Çalınca" adlı yarışma programında yarışmacılar, sanki Rus ruleti oynuyor. Bu hafta katılan yarışmacı öyle bir havaya sokuldu ki... Sinir bozucu bir süre bekletiliyor adam. O sırada bizim de sinirimiz bozuluyor, bir de hızlı atan kalp sesi fonda. Yarışmada heyecan tabii ki olacak. Ama önemli olan dozu. Hem yarışmacı aileleri, hem de izleyiciyi stress yükleyip yollamak anlamsız.
  ******

Kayahan evlendi. Devir, TV devri. Şahitliğini biz televizyonda izleyici olarak yaptık. Topluma mal olmak buna denir.
  *****

Yeri gelmişken Sibel Can için de aynı yorumu yapabiliriz. Türkiye bir evin oturma odası, Sibel'in eski kayınvalidesi de onu bize çekiştiriyor. Geçen gün durum aynen böyleydi. Dedim ya, topluma mal olmak öyle kolay değil.
  ****

"Zaga"nın konukları bir yana, parodileri bir yana. Bence parodiler başlı başına bir program olabilecek bir kapasiteye geldi.
  *****

RTÜK Başkanı, yeni hazırlanan yasa tasarısına kızmış. Baskıcı, yasakçı filan bulmuş. Biz RTÜK'e seçilenlerin seçilme şekillerinin demokratik olmadığını yazarken, onlar kendilerine verilen makama oturuverdiler. Demediler ki, "Yahu bir gün beni de götürürler" diye... Şimdi demokrat oldular. Zaten, benim "Canım Türkiyem"de başına taş düşmeden hiçbir şeyin farkına varmayız. Şekil 1'de, yani RTÜK'te görüldüğü gibi.