Sibel KAHRAMAN -Gönül HANBAY
Yüreklerinde, karanlığı aydınlığa dönüştürme azmiyle yola çıkan gencecik öğretmenlerdi çoğu. Bir yandan olanaksızlıkların, diğer yandan terörün kol gezdiği uzak ve bilinmezlerle dolu bir yola hiç tereddüt etmeden çıktılar. Henüz hayatlarının baharındayken, aydınlıktan korkan, vahşetle beslenen eli kanlı PKK terörünün kurşunlarına hedef oldular.
Terörist Abdullah Öcalan'ın yakalanması ve adalet karşısına çıkarılmasıyla acılarını biraz olsun hafifletmek isteyen şehit öğretmenlerin yakınları, teröre kurban verdikleri çocuklarının hiç gündeme gelmemesine adeta isyan ettiler.
Öğrencileri, aileleri ve arkadaşlarının gönlünde anıları hala taptaze saklı bu güzel insanların adlarının anılmaması, acılı ailelerinin yüreklerini bir kez daha burktu.
1992 1997 yılları arasında teröre 158 öğretmeni şehit veren
eğitim camiasında birçoğunun anısı hala belleklerde. İşte bu acı veren anılardan birkaçı:
*Yıl 1996. Diyarbakır'a bağlı Hantepe köyünü basan teröristler 4 öğretmeni kurşuna dizdi. Cuma İdiş, Nesrin İdiş, Mustafa Sadettin Küçük ve Uğur Gören'i lojmanlarından alarak köy dışına çıkaran teröristler öğretmenleri acımasızca kurşuna dizdiler.
*Yıl 1988. Mardin'in Midyat ilçesi Bağözü köyüne tayin olan Muhammet Yıldız, öğrencilerinin gözü önünde sınıfından çıkarıldı. Boynundaki kravat ile ellerini bağlandıktan sonra okulun bahçesindeki ağacın dallarına astılar.
*Yıl 1994. 26 yaşındaki Hayati Kapukaya Van'dan İstanbul'a giderken otobüsü teröristler tarafından durduruldu. Yolcuların içinden bir tek o öldürüldü. Babası öldürüldüğünde 2 aylık olan Betül, şimdi onu fotoğraflardan tanıyor.
*Yıl 1993. Tunceli'nin tekeli köyünde görev yapan Nevzat Akdemir'in karşısına çıkan teröristler "Hangi devlete mensupsun?" diye sordular. Nevzat Akdemir'den "Türkiye'den başka
devlet yok. Türkiyeliyim" cevabını alınca acımasızca katlettiler.