The OthersSen yine türkülerini söyle

Sen yine türkülerini söyle

03.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sen yine türkülerini söyle

Sen yine türkülerini söyle
3 Ocak 1999
Ç. Begüm SOYDEMİR

Sen yine türkülerini söyle
Seher Dilovan'ı yedi yıldan beri tanıyoruz. Özellikle geçtiğimiz 1998 yılı içinde büyük tırmanışa geçen genç, eğitimli ve modern görünümlü türkücü kuşağının ilk temsilcilerinden biri o. Yedi yılda "Ayvacı", "Vur Eller Oynasın", "Seher Yeli", "Sabret Gönül", "Türkülerle Yeniden" ve "Bahar Türküleri" adlı altı albüm yaptı.
Kendi halinde bir sanatçı Seher Dilovan. Gece hayatı yok. Adı herhangi bir sansasyonel olaya da karışmış değil. Ama geçtiğimiz 25 aralık gecesinden beri onu daha çok kişi tanıyor. Bunun da nedeni o gece atv'de yayınlanan ve türkülerin ele alındığı "Siyaset Meydanı" programına katılıp düşüncelerini açıklaması. Yavuz Top, Şükriye Tutkun, Musa Eroğlu, Yavuz Bingöl, Aşık Mahzuni Şerif, Arif Sağ gibi eski ve yeni halk müziği sanatçılarıyla politikacıların katıldığı programda, "Ben Kürt kökenli bir sanatçıyım, anadilimi konuşmak, Kürtçe şarkılar söylemek istiyorum. Bu bizim en doğal hakkımız," dedi ve tüm dikkatleri üzerine çekti.
Dilovan'a çıkışından bugüne yaptıklarını ve bundan sonra yapmayı düşündüklerini sorduk. Başladı anlatmaya...* 1971 Ankara doğumluyum. Aslen Tunceli Mazgirtliyiz. İki kızkardeşiz. Annemle babam ben 9 yaşındayken ayrıldılar. Annem bağlama çalardı. Dolayısıyla müziğe yabancı değildim. 15 yaşında Ankara Radyosu'nun sınavlarını kazandım. 6 yıl kadar halk müziği eğitimi aldım. Başarılı bir öğrenciydim. İlk yıl üniversiteyi kazanamadım. İkinci sene Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü'ne girdim. Mezun olduğum yıl Yaşar Kekeva ile tanıştım. İlk kasetim "Ayvacı"yı onunla yaptım.
* Bir yıl bale eğitimi aldım. Benim sınıfımda şimdi başbalerin olan Sanem Sezer vardı. Maddi manevi imkansızlıklar yüzünden bıraktım. Babamdan maddi manevi destek görmedim. Görüşüyoruz ama bize annem baktı. Kemal Burkay'ın yeğeniyim. Öyle bir ailenin kızı ve sanatçı olunca türkülere sıradan bir halk müziği sanatçısından farklı bakıyorum.
* Kürt kökenliyim. Aslında Dilovan soyadım değil, adım benim. Bana evdekilerden ya da yakın arkadaşlarımdan kimse Seher demez. Nüfus kağıdımda babam yazdırmayı unutmuş. Asıl soyadım Açıkgöz. Dilovan'ın birkaç anlamı var. "Dıl", Kürtçe gönül demek. Türkülerde çok duyarsınız diley diley diye. "Van" da onların demek. Onların gönlü yani. Gönül şehri, cana yakın anlamlarında da kullanılıyormuş. Altındağ Belediyesi'nden emekli olan annem bunu rahmetli Musa Anter'in Kürtçe sözlüğünden bulmuş. Babam da Kürt kökenli ve işçi emeklisi.
* Tunceli'ye ilk olarak iki - üç yaşında falan gittim, hayal meyal hatırlıyorum. Ama evde öyle bir ortam vardı ki biz oralardan hiç kopmadık. Siyasi ve kültürel anlamda. Annem bize o kadar çok anlattı ki...
* Biz çocuklukta Kürtçe öğrenemedik. Evde konuşacak kimse yoktu. Arkadaşlarım Türk'tü. Ama annemin bu konuda büyük faydası vardır. Bize zaman kültürümüzü, törelerimizi unutmamamız gerektiğini telkin etti. Geçmişte yaşananları hep anlattı. Türkülerimizi asla unutmadık.
* Alevi Kürdüyüm ben. Bir dönem Alevi olmanın ezikliğini yaşadım. Çünkü arkadaşlarım Aleviler hakkında iyi şeyler söylemiyorlardı. 12 - 13 yaşlarımda falan ben Aleviyim demeye utanıyordum.
* Eğer Karadeniz şivesiyle bir şeyler söyleniyorsa, Yunanistan'la o kadar problemimiz var ama Rumca şarkılar söyleniyorsa, Kürtçe niye söylenmesin? Sevgi, aşk, arkadaşlık, kardeşlik türküleri var. Yıllarca yüzlerce türkü Kürtçe söylenemediği için o ezgilerin üzerine Türkçe sözler yazılarak okundu. Hem yaşatılıyor hem yaşatılmıyor yani. Ezgi yaşıyor, sözler yok. Peki niye? "Caney Caney", Kürt türküsüdür mesela. Sadece bir örnek veriyorum. Bunlar şimdi Türkçe türkü mü oldu? Hayır, binlerce türkü böyle deforme oldu. Ezgi yaşıyor ama Kürt ezgisi de denmiyor, Türk halk müziği deniyor.
* Ama bunları söylediğin zaman bölücü oluyorsun, bilmemne oluyorsun. Ben vatanının bölünmesini isteyen bir insan değilim. Yalnızca hepimizin gerçekten aynı çatı altında yaşayabileceğimizi belirtmek istiyorum.
* Kürtçe kasetler var evet, ama bunlar yaygın ortamlarda çalınıyor mu bakalım? Hayır, yok. Ben de Kürtçe söyleyebilirim ama mesele kitlesel iletişim araçlarından niye yayınlanmadığı. Madem izin veriliyor, madem kötü niyet yok, devlet kanallarından biri sadece buna ayrılsın, Kürtçe'nin lehçeleri var, bir saat Zazaca, bir saat Gurmançi, bir saat Sorani yapsın. Ya da Lazca, Rumca, Arapça çalsın. Özel kanallar yapmıyorsa devlet kanalıyla yapılsın. Kime ne zararı var? Vatanın bütünlüğüne aykırı sözleri olanları ayıklasın, insanlıktan, barıştan, aşktan, sevgiden söz edenleri koysun. "Mem u Zin" bir Kürt destanıdır. Filmi de çekildi, oynadı da her yerde. Orda da aşk yok mu?
* İnsanlar dile getirmeye korkuyorlar. Bugün Arif Sağ, bir dönem CHP milletvekilliği yapmış, canlı yayında ben bunu dile getirirken dut yemiş bülbül gibi sustu kaldı. Kimse bana, evet haklıdır demedi. Herkes sustu. Niye, niçin? Arif Sağ neden devlet sanatçılığını kabul etmediği sorulunca düzenini ve sistemini kabul etmediğim devletin niye ödülünü alayım, dedi. Bu bir ikilem değil midir?
* Kürtçe bir şarkı söyleyebilirim, klibini de çekebilirim. Bu biraz da benim şirketimle bağlantılı. Bu şirketle olmaz, başkasıyla olur. Sonunda bağlı olduğum şirketin sahibi Mahsun Kırmızıgül de Kürt kökenli bir sanatçı. Beni ilk tebrik edenlerden biridir.
* Gençlerin çıkmasına çok seviniyorum ama bir şeyleri yaparken bozmasınlar. Türkü tadını, o havayı, o tavrı bozmasınlar. Şükriye Tutkun mesela, o gece de konuşuldu, iyi okuyor, güzel sesi var ama şan tekniğiyle okuyor. Uzun süre Aldo'nun vokalistliğini yaptı zaten. Herhalde oradan getirdiği bir Batıcılık var. Yenilerden Özlem Özdil'i beğeniyorum bir tek.
* Yıldız Tilbe, Kürt kökenli diye ondan belki bir şeyler yakalarım diye gittim ama hiç umut yok. Çıkışları öyle ama bir süre sonra daha çok nasıl kaset yaparım, para kazanırım, gündeme gelirim diye düşünüyorlar sanıyorum.
* 7 yıl zarfında maddi durumumuzu bayağı iyileştirdim. Bundan sonrası da hiç önemli değil. Ama şu konuları konuşuyorsam bu benim kazandığım için sapıtmadığımı gösterir.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler