Zorunlu temel eğitimi 5 yıldan 8 yıla çıkartırken başarabilir miyiz endişesi vardı. Şimdi aynı endişe 13 yıllık zorunlu eğitim için de söz konusu. Ama ilk adım atıldı. Artık geriye dönüşü yok.
Milli Eğitim Bakanlığı, kasım ayında yapılan 18. Milli Eğitim Şûrası kararlarına onay vererek, yayımlanması için Tebliğler Dergisi’ne gönderdi.
Karara göre zorunlu eğitim, bir yıl okul öncesi eğitim, 4 yıl temel eğitim, 4 yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık, 4 yıl da ortaöğretim olmak üzere 13 olarak belirlendi.
Yabancı okullar ne olacak?
8 yıllık zorunlu eğitime geçildiğinde yabancı okulların ilk bölümleri kapanmak zorunda kaldı. Çünkü Anayasa’ya göre temel eğitimin Türk okullarında ve ana dilde yapılması gerekiyor. Şimdi aynı gerekçe ile bu okullar tümden mi kapanacak? Yoksa Lozan’a göre tümüyle kapanmaları mümkün olmayacağına göre ne olacak?
Bazı yabancı okullar gibi öğrencisiz göstermelik okullar haline mi getirilecekler? Ya da Anayasa’da değişiklik yapılarak başka bir çözüm mü bulunacak?
Böylesi bir çözüm mümkün olursa, yabancı okulların ilk kademeleri, yeniden açılabilecek mi?
Bu konuda kafalar karmakarışık. Ankara’da yabancı okulların tümden kapanmasını ve yabancı dille eğitime son verilmesini isteyen bir lobinin varlığı öteden beri var. Nitekim etkili de oldular ki yabancı kolejlerin ilk bölümleri kapandı, süper liselere son verildi, anadolu liselerinde de yabancı dille eğitimden vazgeçildi!..
İmam hatipler
18. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan karara göre ilköğretim 5. sınıftan mezun olan bir öğrenci, isterse ailesi tarafından imam hatip lisesine gönderilebilecek.
Bu durumda imam hatip liselerinin orta bölümleri yeniden açılıyor demek. O zaman aynı statüde bulunan diğer meslek liselerinin orta bölümleri de açılacak mı?
Açılacaksa temel eğitimde nasıl bir yapılanma içerisine girilecek?..
Köy okulları açılıyor mu?
Açılmaları için 80 yıl uğraş verdiğimiz köy okulları, 8 yıllık kesintisiz eğitim kararı ile bir gecede kapandı. Şimdi görünen o ki bu okullardan en azından önemli bir bölümü yeniden açılacak. Yoksa 1 artı 4’lük temel eğitimin ilk kademesini taşımalı eğitimle çözüme kavuşturmak mümkün değil.
MEB hiç zaman geçirmeden kendisine bir yol haritası çıkartmalı ve bir uygulama takvimi ortaya koymalıdır.
Örneğin 13 yıllık zorunlu eğitime göre okulların yapılanması nasıl olacak ve kaç yılda geçilecek?
5 yılda mı yoksa 15 yılda mı?
Yasaya uymayanlar ne olacak?
Dünyanın neresine giderseniz gidin tüm anayasalarda yaşam hakkından sonra en temel hak eğitimdir.
Ülkelerin rejimi ne olursa olsun zorunlu temel eğitime çok önem verirler. Çünkü istedikleri anayasal vatandaşlık kavramını ancak zorunlu temel eğitimle pekiştirirler. Ve bu yüzden özellikle çağdaş demokratik ülkelerde zorunlu eğitimden kaçmak en büyük suçların başında gelir.
Zorunlu eğitim çağındaki çocuğu okula göndermeme gibi bir lüks yoktur. Eğer anne-baba, bu konuda direnirse, ya çocuklarının velayeti elinden alınır ya da hapse atılır.
Türkiye’deki uygulama da hapis yönündeydi. Ama bu iktidar döneminde hapis cezası paraya dönüştürüldü.
Ancak bu konuda zorunlu eğitim çağında olup da okula gönderilmeyen yüz binlerce çocuk olmasına rağmen tek cezai müeyyideye rastlamak mümkün değil.
13 yıllık zorunlu eğitim süreci için de değişecek bir şeyin olacağını sanmıyoruz...
Samimiyet testine var mısınız?
Temel eğitim, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana zorunlu. Ama gel gör ki hâlâ 6.5 milyon vatandaşımız okuma yazma bilmiyor. Hem de bugüne kadar bu konuda yüzlerce kampanya düzenlenmesine rağmen.
Eğer iktidarı, muhalefeti, velisi ve kamuoyu ile bu konuda samimi isek gelin ortaya çok basit bir kural koyalım ve bunun takipçisi olalım. Eğer bunu gerçekleştiremezsek yuh olsun hepimize. İşte o basit kural: Doğan her çocuk, en geç 6 ay içerisinde nüfusa kaydedilsin ve okuma çağı geldiğinde okula gönderilsin. Ondan sonra da zorunlu eğitim sürecini tamamlasın.
Özetin özeti: Kimin hangi konuda ne kadar samimi olduğunu anlamak artık o kadar zor ki! Yasa çıkartmakla sorunların çözülmediğini görmek için de âlim olmaya gerek yok!..