Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı hiç böylesine sönük geçmemişti. Eğer amaç buysa bu hale getirenleri kutlarız!..
Rahatsız oldukları Atatürk mü yoksa gençler mi?
Ya da eğer kasıt yoksa, niye böylesine sıradanlaştırıldı ve adeta unutturulmaya çalışılıyor?..
Ulus olarak, bir uçtan ötekine gitmeye bayılıyoruz. Ama bazı değerler var ki bunlar sorgulanmamalı.
Örneğin milli ve manevi değerler.
Örneğin dini değerler.
Örneğin Atatürk, örneğin demokrasi, hukuk, basın özgürlüğü, eğitim hakkı, çocuk ve gençler...
Hepimizi bir şemsiye altında toplayan ortak değerlerimizi de kaybedersek, geriye ne kalır ki!
Milli bayramların başına gelen sıradanlık, giderek artan bir şekilde dini bayramlar için de söz konusu.
Bayram demek, tatil anlamına geldi...
Giderek yozlaşan ya da yozlaştırılan milli ve manevi değerlerimize sonraki bayramlarda umarız çok daha yoğun bir şekilde sahip çıkarız...
Yok olan değerlerimiz
Atatürk’ü hâlâ içine sindiremeyenlere önerimiz, bir de Mustafa Kemal’siz bir senaryoyu göz önüne getirmeleri.
Eğer böylesi bir senaryo içlerine siniyorsa, yollarına aynen devam etsinler. Yok eğer zerre kadar değer veriyorlarsa, o zaman hak ettiği önemi göstermek zorundalar...
Bugün ona değer vermeyenler, yarın kendileri de değer göremez. Çok daha önemlisi, ulusumuz için önemli olan değerler, bir sorgulanmaya başlarsa, ardı arkası kesilmez ki bunun da kimseye bir yararı olmaz...
Gençler de unutuldu
Gençlere yönelik dün çok sayıda mesaj yayımlandı.
İçlerinde neler yoktu ki... İşleri, güçleri ve ceplerinde para var mı yok mu demeden indirilmiş uçak biletiyle dünya turu yapın diyenler de vardı, olur olmaz demeden herkese iş vaat eden de.
En çarpıcısı ise onları hiç hatırlamayanlardı...
Gençler için ne vaat edilse az. Çünkü onlar için vaat edilen en ufak bir ayrıntı bile, ülkenin geleceği için atılmış bir adımdır. Ama bunu bile göremiyoruz.
Onlar mutsuzsa, bizim mutlu olmamız mümkün değil, bunu bile kavrayamıyoruz...
Onları görmezden gelmek, aslında kendimizi yok saymak ama bunun dahi farkında değiliz.
Peki, bu nereye kadar böyle gidecek?..
Niye mutsuzlar?
Gençlere yönelik olarak yapılan tüm anketlerde en önemli sorun, gelecek kaygısı ve işsizlik çıkıyor.
Eskiden ille de üniversite diyen gençler, şimdi giderek artan bir şekilde, eğitimden uzaklaşmaya başladı. Çünkü işsizlik sıralamasında ilk sırada üniversite mezunları geliyor!..
İyi eğitimli bir gençlik ülkenin lokomotifi olacağı gibi eğitimsiz bir gençliğin sorunlar yumağı olacağını da hatırlatmaya gerek yok.
İşte bu yüzden sporun gölgesinde kalmış bir Gençlik Bakanlığı değil, eğitimden istihdama, sosyal gelişiminden motivasyona hemen her alanda gençleri kucaklayacak olan şemsiye bir bakanlığın ülkemizin geleceği açısından çok daha yararlı olacağını düşünenlerdeniz.
7 Haziran sonrasında kurulacak ilk hükümette, umarız, Gençlik Bayramı’nda unutulan gençlik hatırlanır ve gereği yerine getirilir.
Özetin özeti: Gençler kendilerine değer verenleri asla unutmaz, unutanlara da dersini verir!..