Trabzon ile Ordu arasında sıkışıp kalan Giresunda geleceğe yönelik umutlar hepten yitirilmiş. Güneydoğu illerinde bile böylesine karamsar bir tablo ile karşılaşmadım desem abartılı olmaz. Fındık taban fiyatının 10 yıl öncesine göre üçte bire inmesi, siyasilerin ilgisizliği, fabrikaların kapanması, Karadeniz otoyolunun şehrin dışından değil de tam sahilden geçmesi, yıllardır onarım bekleyen limanın bir türlü işler hale getirilmemesi, afet bölgesi olmasına karşın bir türlü bu kapsama alınmaması sadece siyasilere değil, devlete olan güvenlerini de hepten yok etmiş. Üvey evlat muamelesi Oysa çok farklı özellikleri olan enteresan bir kent. Biraz ilgi ve biraz destekle sorunlarından kurtulup Karadeniz Kaplanı olması işten bile değil. Üniversite giriş sınavında Yabancı Dilde Türkiye birincisi onlardan çıktı. Kırkpınarın yeni hanım ağası da Giresunlu. Okuma yazma oranı ve başarı durumu diğer Karadeniz kentleriyle kıyaslanmayacak derecede yüksek. Ama mutsuzlar. Hem de inanılmayacak derecede... En ağırlarına giden de Samsuna, Trabzona, Rizeye, Orduya sürekli yatırım yapılırken Giresundaki mevcut fabrikaların da kapanma noktasına gelmesi. Kendilerine üvey evlat muamelesi yapıldığına öylesine inanmışlar ki; siyasete hepten küsmüşler. Erken seçimde sandığa gitmeyenler sayısında bir patlama olursa hiç şaşırmamak gerekir... Giresun fındığı farklı Daha önce başkalarından da duymuştum, dün de sıkça duydum. Giresun fındığı sadece Türkiyenin değil dünyanın en kaliteli fındığıymış. Ama farklı bir fiyat yerine diğer kalitesiz fındıklarla aynı fiyat veriliyor. Bu da onları deli ediyor... Hayat fındık üzerine kurulmuş. SEKA fabrikası ve limanla birlikte Fiskobirlik entegre tesisleri de kapanma noktasına gelince işsizlik had noktaya çıkmış. Kahvehanelerin tıklım tıklım olması ve kentten kaçış bu yüzden. Bu seçim yasasıyla olmaz 7den 70e Giresunluların ısrarla yazmamızı istedikleri sorunlar listesi şöyle: Çözüm bekleyen sorunlarTek zevkimiz akşamları sahilde gezmekti. Ama kapatıldı. Sahil yolu yeniden düzenlensin.Giresun fındığına özel fiyat verilsin.Her ne kadar karşı çıkanlar varsa da genel arzu üniversite açılması yönünde.Turist düşmanlığı son bulsun, kent içindeki içki yasağı kaldırılsın.Liman bir an önce yeniden açılsın.Teşvik edilecek iller kapsamına alınsın.Özel ders almayan öğrenci sınıf geçemiyor, özel muayenehanede muayene olmayan hastanelere yatamıyor.Anadoluya açılan en kısa yol olan Tirebolu / Torul yolu artık bitirilsin.Çöp kokusundan geçilmiyor. Önlem alınsın.Çay üreticileri de perişan. Devlet hem düşük ücret veriyor hem de ücreti zamanında ödemiyor.Taşımalı eğitim ücretleri de, benzin zammı farkları da hâlâ ödenmiyor... 80 bin nüfuslu mutsuz kent Giresunda kırk yıllık siyasi yorumculara taş çıkartacak değerlendirmelerle karşılaştık. "AB yasalarını üç günde çıkartan TBMM isteseydi seçim yasasını da değiştirebilirdi ama değiştirmedi. Bu seçim yasasıyla gerçekleşecek bir seçim kesinlikle Türkiyenin sıkıntılarını çözmez. Yine aynı beceriksiz politikacılara oy vermek zorunda bırakılıyoruz" diyorlar. aguclu@milliyet.com.tr Sorunlar bitecek gibi değil. Siyasilere tavsiyem Giresuna gitmeden önce üç defa düşünsünler. Eleştiri bombardımanına hazır olsunlar. İyi mazeretler ve inandırıcı projelerle karşılarına çıkmazlarsa vay hallerine...