Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


OKULLARI terörden korumak amacıyla, öğretmenlere gece nöbeti konulması akıllara durgunluk verdi. İstanbul Valisi Erol Çakır'ın emriyle gerçekleşen bu akıl almaz olay nedeniyle eğitim camiasında büyük bir tedirginlik yaşanıyor.
Son bir hafta içinde 20'ye yakın okulun gece geç saatlerde PKK militanlarınca bombalanması üzerine alınan bu karar, hangi amaca hizmet ediyor anlamak mümkün değil. Valiliğin yaklaşımı, eğer öğretmenlerin okulları teröre karşı savunması ise bu biraz zor. Öğretmenin elindeki tek silahı kalemi. Ondan da teröristler korkmaz. Yok eğer valilik teröristlere karşı öğretmenleri canlı kalkan olarak kullanmak istiyorsa bu da çok acımasız olur. Çünkü öğretmenler yeterince şehit verdi. Allah korusun yine bombalı bir saldırıda binayla birlikte öğretmene de bir şey olsa bunun sorumluluğunu kim üstlenecek?..
Teröre karşı elbette hep birlikte mücadele etmeliyiz. Ama ne olur akıl ve mantık ölçüleri içinde olsun!..

Şura kamuoyunun sesi olmalı

Milli Eğitim Şurası bugünden itibaren nihai kararlarını alıyor. Komisyonlarda oluşan görüşler genel kurulda oylanarak kesinlik kazanacak. Edindiğimiz izlenim, yüz binlerce meslek lisesi öğrencisi ve mezununu mağdur eden kararların, komuyonun gözü, kulağı, sesi olması gereken Milli Eğitim Şurası'nda gözardı edileceği şeklinde. YÖK, özünde mükemmel olan yeni sınav sistemini, hemen değil de iki yıl sonra uygulamaya koysaydı çok yerinde bir karar almış olurdu. Milli Eğitim Bakanlığı da YÖK'ün dayatmasına seyirci kalmayıp, öğrencilerin haklarını korusaydı bir yanlışı düzeltirdi. O da olmadı. Son umut Milli Eğitim Şurası'ydı onda da tren kaçmak üzere...
Gerekçesi ne olursa olsun bir hukuk devletinde öğrenci hakları gasbedilmemelidir. Bu kararı alanlar, gençlerin devlete olan güvenlerini sarstıklarının farkında değiller mi? Eğer onlar bu sorumlulukta değilse, devletin onurunu koruması gerekenler bu dayatmaya dur diyemez mi?..
Şuranın açılışında, mesleki eğitimde devletin bugüne kadar hep yanlış yaptığını bakanın bizzat kendisi açıkladı. Durum böyleyken fatura neden başkalarına değil de hep öğrencilere çıkıyor?..
Genel kurul üyeleri, ileride duyarsız bürokratlar gibi büyük bir töhmet altına girmek istemiyorlarsa, meslek lisesi öğrencilerinin hiç olmazsa kendi alanlarıyla ilgili fakültelere girişine yeşil ışık yakmalıdır. İletişim Lisesini bitiren bir öğrenci, İletişim Fakültesi'ne girişte, klasik lise Matamatik bölümü öğrencisi ya da motor bölümünden mezun olanla aynı kefeye konmamalıdır. Ufacık bir rötuş, eğitim sistemini ileride çok büyük yanlışlardan koruyacaktır...
Açılışta göremediğimiz Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Ecevit'i, eğer kapanıştan önce görecek olursak, belki sizlerin görüşünü şuraya yansıtabilirler. İşte faks numaraları: Cumhurbaşkanı: 0312.468 50 12, Başbakan: 0312.231 52 01




Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr