Eskiden gündemi Ak parti belirlerdi. Statükocu olan CHP, yenilikçi olan Ak Parti’ydi. Ama son bir aydır sanki roller değişti.
CHP sürekli proje üretiyor, Ak Parti de sürekli bunlara karşı çıkıyor.
Ak Parti’nin geldiği son nokta, eğer bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz yönünde.
Ne yapılacaksa onu da biz yaparız, bu yapılmayacak dediysek zaten yapılamayacağı içindir.
Yani biz yapamıyorsak, kimse yapamaz mesajı veriliyor...
Sonuna eklenmeyen tek bir şey kaldı o da “va mı başka diyeceğiniz!..”
Ak Parti statükocu mu?
Ak Parti’yi iktidara getiren ve sürekli seçim kazanmasına olanak sağlayan en büyük gücü reformist olmasıydı. Doğru ya da yanlış sürekli proje üretiyor ve yol kat ediyordu. Yaptıkları kimilerine göre yanlış olsa da halkın hoşuna gidiyordu. Tabuları yıktı, olmaz denilen pek çok şeye imza attı.
Artıları, eksileri bir başka yazı konusu. Bugün vurgulamaya çalıştığımız, Ak Parti’nin de, en çok eleştirdiği noktaya gelmesi.
Yani statükocu duruma düşmesi.
CHP’nin Aile Sigortası fikri onlardan da gelebilirdi. Yeni haliyle gündeme gelen paralı askerlik yasasını çıkartsaydı kimse de tepki göstermezdi. 240 liralık öğrenci harcını asgari ücret düzeyine çıkartıp, yurt sorununu iki yıl içerisinde çözeceğiz diyen de yine onlar olmalıydı. Ama tam tersi oluyor. Bu da siyasete renk getiriyor...
Kaynak sorununa gelince, eğer Türkiye bu kadarcık ufak projelere kaynak bulamıyorsa, vay haline!..
Görünen o ki CHP de artık akıllanmış. Laf yerine somut projeler üretiyor. Ve bugüne kadar ortaya koydukları projelerin hiçbiri de uçuk kaçık değil.
Eğitimle ilgili çok daha kapsamlı projeleri varmış, yakında onları da açıklayacaklarmış. Kılıçdaroğlu, daha önce Genç Bakış’ta söylemişti. Daha sonra yardımcıları da gündeme getirdi. Muhtemelen eğitime yönelik projelerinden biri de Ak Parti’nin defalarca söz verip de yerine getirmediği sözleşmeli öğretmenlere kadro vaadi olacak. Bir diğeri ise işsiz öğretmenlere kadro sözü ve KPSS’nin onlara yönelik olmaktan çıkartılması.
Bu mümkün mü? Kesinlikle mümkün. Ak Parti bugüne kadar niye gerçekleştirmedi anlamak mümkün değil.
Dokunulmazlık kalkacak mı?
Ak Parti, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması konusunda bugüne kadar çok net açıklamalar yaptı. Ama bir türlü arkası gelmedi. Gerekçe olarak da hep yargının “yanlı tutumu” gösterildi. Eğer dokunulmazlıklar kalkarsa, milletvekilleri rahat çalışamaz, yarısı içeri alınır dendi. Ama köprülerin altından çok sular geçti ve artık böyle bir durum söz konusu değil gibi. Yani dokunulmazlıkların kalkmaması için makul bir gerekçe kalmadı. Ama CHP yakında bu konuda da iktidar partisini ters köşe yaparsa hiç şaşırmamak gerekir...
YÖK kalkacak mı?
Ak Parti’nin YÖK yasasının değiştirilmesi konusunda bin tane söylemi var. Ama bir devamı gelmedi. Türban ve kılık kıyafet yasası konusunda da atakta olan hep onlardı. Ancak şimdi her iki konuda da CHP sürekli politika üretiyor. Çok net olarak YÖK‘ü kaldıracağını, üniversitelerde de türbanın serbest bırakılacağını söylüyor.
Peki iktidar ne diyor? Neredeyse hiçbir şey. Cek, cak dese, muhtemeldir ki, bugüne kadar neden yapmadınız sorusuyla karşılaşacağı için sessizliği tercih ediyor.
Dikkat ettiyseniz son günlerde Ak Parti’nin neredeyse tüm açıklamaları CHP’nin söylediklerini çürütmeye yönelik. Yani onların oltasına ya da kuyruğuna takılmış durumdalar ki, bu, bugüne kadar onların en nefret ettiği bir durumdu.
Nükleer santrallar
Ak Parti statükoculuğunu nükleer santrallar konusunda da gösteriyor. Japonya felaketine kadarki tavrı, reformist yönünün bir parçasıydı. Karşı çıkanlar olsa da gelecek için bu olmazsa olmaz diyerek yola devam diyordu. Ama nükleer santralların ağa babası ülkeler bile hele biraz durup düşünelim derken, bu konuda bu kadar ısrarcı olması, kafaları karıştırıyor. CHP yarın çıkıp bu konuda da rol çalarsa ne diyecekler?..
Yine CHP ne anlar bu işlerden diye mi haykıracaklar?
8, 10 yıl önce, kendilerini en çok kızdıran ve halkın tercihinin kendilerine yönelmesini sağlayan itici cümle bu değil miydi?..
Özetin özeti: Statükoculuk Ak Parti’ye hiç yakışmıyor!..