Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İktidarın eti kokutmadan yemeyi başaramadığına dikkati çeken Demirel, hükümetin siyaseten sınıfta kaldığını ve Türkiye'yi iyi yönetemediğini söyledi.TÜSİAD'ın "Erken seçim istikrarı bozar" şeklindeki değerlendirmesinin yanlış olduğunu, bu konudaki telkinlerin gerçeği yansıtmadığını da sözlerine ekleyen Demirel, "Diktatörlüklerde de istikrar var. Önemli olan demokratik istikrardır. Geciktirilen seçim toplumun karnını ağrıtır" şeklinde konuştu.Muğla Üniversitesi'nde önceki gece gerçekleşen Genç Bakış programında öğrencilerin yoğun ilgisi ve sert sorularıyla karşılaşan Demirel, zaman zaman alkışlandı. Zaman zaman da protesto edildi. Deniz Gezmiş'in idamıyla ilgili bir soruyu, "İdam kararını ben değil yargı verdi" diye cevapladı. 12 Eylül'de askerlere karşı neden direnmediniz yönündeki eleştirileri de, "Darbe benim şahsıma yapılmadı; tankım, tüfeğim, ordum mu vardı ki önleyeydim? Sizler o zaman neredeydiniz?" diyerek halkın tepkisizliğinden yakındı.Demirel'in alkışlanan, tepki gören bazen de protesto edilen sözlerinden bazı satırbaşları şöyle; Cumhurbaşkanlığı makamı çok önemli. Oturacak kişi, sadece devleti değil halkı da temsil etmeli. Üç önemli vasfı gerektirir. Kurumlar arası koordinasyonu sağlayabilmeli. Ahenkli işbirliği kurabilmeli ve en önemlisi de temsil gücü olmalı. Oysa, bugünkü Meclis halktın sadece dörtte birini temsil ediyor. Türkiye'nin en önemli sorunları, bölücülük, işsizlik ve cari açıktır. 32 milyar dolar açık var ve sıcak para ve yüksek faizle kapatılıyor. Bu para kaçtı mı çökersiniz. Bana darbe yapanlar, daha sonra selam durdu. Devlet yönetiminde husumet ve küslük olmaz Dün, cumhurbaşkanını halk seçsin diyenler, bugün neden söylediklerinin arkasında durmuyor? 2000 yılında DYP ve Fazilet Partisi ortak yasa teklifi verdi. O teklifi verenlerin çoğu şimdi hükümette. Özelleştirme demek, peşkeş çekmek demek değildir. Türk halkına âşığım, o ne yaptığını çok iyi biliyor. Yüzde 50 oy oranını bir Demokrat Parti bir de Adalet Partisi aştı. 1966'da yüzde 53 oy aldım. İsteseydim cumhurbaşkanı olabilirdim. Ama aklıma bile getirmedim. Çünkü Türkiye'nin birliğe, bütünlüğe ve icraata ihtiyacı vardı. Sunay Paşa'ya gittim. Şimdiye kadar Genelkurmay Başkanı olarak sen benim emrinde çalışıyordun, bundan sonra ben senin emrinde çalışmak istiyorum diyerek cumhurbaşkanlığını bizzat ben teklif ettim. Osmanlı hiçbir zaman süper güç olmadı. Dünyayı yönetmedi. Büyük sorunları vardı. Siyaset, devlet ile halk arasında köprüdür. Ama bu köprü kopmuştur. Bütün makamlara oturan ikinci bir Demirel yok. Türban yasağını ben mi koydum? Ben mi kaldıracağım dedim? O sözü verenlere gidip hesap sorun. Şimdiki Diyanet İşleri Başkanı'na da öncekine de kızları gidip sormuş. Baba başımızı mı açalım, okulu mu bırakalım demişler. Her ikisinin cevabı da başınızı açın olmuş. Benim cevabım da bu. Dört saate yakın süren programda Demirel'i en çok sinirlendiren sorular, "Mademki cumhurbaşkanını halk seçsin istiyorsunuz, iktidardayken bu yasal düzenlemeyi neden siz yapmadınız ve 12 Eylül'de Evren'e neden direnmediniz?" soruları oldu. Ailesine ve "Verdimse ben verdim"e yönelik sorular da sinir katsayısını yükseltti. Türkiye'nin birlik ve beraberliğine yönelik mesajları ile hükümeti eleştiren sözleri ise en fazla alkış alan konular oldu.Demirel, artık onu kim izler diyenlere inat dün bir kez daha kendi rekorunu kırdı ve bugüne kadar gerçekleşen Genç Bakış'lar içerisinde en iyi reytinge sahip oldu.Kendisine Türkiye'yi bilgilendirme misyonu yüklenen Demirel bunu yılmadan sürdürmeye devam ediyor. "Bu benim boynumun borcu" diyor. "Türkiye'de yeterince yanlışlar yapıldı. Daha fazlasını kaldıramaz" uyarısında bulunuyor. "Peki, sizin yanlışlarınız ne olacak?" sorusunu ise, "Hata yapmadım diyen palavranın en büyüğünü atmış olur" şeklinde yanıtlıyor. Özetin özeti: Hiçbir beklentisi yok. Kendisini fazlasıyla aşmış. Sanki eski hatalarını sevaba dönüştürmeye çalışıyor. Memleket sevdası konusunda samimi. Sağlığı da yerinde. aguclu@milliyet.com.tr 9. Cumhurbaşkanı Demirel, arkasında parlamento desteği de olsa herkesin cumhurbaşkanı olamayacağını söyledi. "Doğru olan, cumhurbaşkanını halkın seçmesi" dedi.