Başbakanlık genelgesiyle kurulan
Ulusal Deprem Konseyi için Ankara'da müthiş bir kulis başladı. Deprem sonrasında, kamuoyunu yönlendirme konusunda kıyasıya yarışan üniversite ve mühendis odaları, şimdi de konseyden üyelik kapmak için mücadele veriyorlar.
Ulusal Deprem Konseyi, 8'i yer bilimci, 8'i inşaat mühendisi, 4'ü de kent planlamacısı mimar, sosyal bilimler uzmanı, tıpçı ve çevre mühendisi olmak üzere 20 uzmandan oluşacak. TÜBİTAK gibi bağımsız bir kurum olması beklenen
Ulusal Deprem Konseyi'nin ilk üyelerinin hükümet tarafından atanması bekleniyor...
YÖK, kendine yakın isimlerin konseye üye olarak atanması için çaba harcarken, üniversiteler de kendi mensuplarına öncelik verilmesini istiyor.
Depreme yönelik bundan sonraki trilyonlarca liralık yatırımın da bu konseyce yönlendirilecek olması, atamaları daha da önemli hale getiriyor.
İşin garibi, hemen herkesin bu konuda en uzman kurumun kendileri olduğunda iddialı olması. Daha önceki benzeri toplantılarda uzlaşma noktası bulamayan uzmanlar, bakalım konseyde nasıl bir tavır sergileyecekler...
Ulusal Deprem Konseyi, bir anlamda Türkiye'nin depreme bakış açısını da belirleyecek. Atanacak isimler, olayın ne kadar ciddiye alındığını gösterecek. Bakalım, gerçek bilim adamları mı, yoksa şovmenler mi atanacak? YÖK gibi başkanın sultasında mı olacak, yoksa kararlar konseyin hür iradesiyle mi alınacak? Umarız YÖK'ün ve şovmenlerin etkisi altında kalınmaz!..
Bir puanda 24 bin kişi
Üniversite sınavı yaklaştıkça adayların heyecanı giderek artıyor. Haksız da sayılmazlar. Bir puan bile hayatlarının akışını değiştirebilir. 1999 ÖSS verilerine göre Sözel puanda 105 / 120 puan arasında bir puanda 24 bin kişi yer değiştiriyor. Bu oran 120 /130'da 21 bine, 130 / 140'ta da 18 bine iniyor.
Anlayacağınız, ortalama 5 puanlık bir fark, 100 bin kişinin önüne ya da arkasına düşmenize neden olabilir...
İşte böyle bir ortamda YÖK'ün Orta Öğretim Başarı Puanları'yla oynaması müthiş bir adaletsizlik. Dahası: okul ortalaması nedeniyle, adayın kendi başarısının yanında, aynı okuldan mezun olan diğer öğrencilerin puanlarının da dikkate alınması, büyük bir haksızlıktır.
Eğer bir okuldaki öğrenciler, çeşitli nedenlerle sınava boş vermişlerse o okuldaki öğrencinin kesinlikle 4, 5 puan kaybı söz konusu. Meslek lisesi mezunlarının durumu daha da vahim. Yeni sistem nedeniyle onların kaybı ortalama 15 puan. Okul ortalaması yüksek başarılı okullarda da ortalama 3, 5 puanlık kayıplar söz konusu...
Özetin özeti: Ankara'dakilere göre birkaç puanın ne önemi var?! Ama istatistikler onların tam aksini söylüyor!!!
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr