Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) nedeniyle tıp fakültelerinin cazibelerini nasıl yitirdiklerini, genç hekimlerin defalarca girip kazanamadıkları bu sınav yüzünden hayattan nasıl bezdiklerini defalarca yazdık.
Bu konudaki son yazımızda camianın içinden geldiği için sorunu çok iyi bilen Sağlık Bakanı
Osman Durmuş'a önemli görevler düştüğünü yazmıştık. Bakan dün aradı ve uzun uzun bu konuda neler yapacaklarını anlattı. Özetin özeti: Sağlık alanında yapacakları bir yana, sağlık eğitiminde devrim yapmak istediğini söyledi. TUS konusunda yapmayı planladıkları ise gerçekten ilginç. YÖK ve üniversiteler bu işe ne der bilmiyorum ama, TUS için ömür tüketen tıp öğrencileri ve tıp mezunlarını fazlasıyla memnun edecektir.
Bakanın hedefi hemen her alandaki sağlık elemanlarının kalitesinin yükseltilmesi. İşe önce doktorlardan başlamak istiyor. Bir yandan tıp fakültelerindeki eğitimin daha iyileştirilmesi için çaba harcarken, öte yandan uzmanlık eğitimi alan doktorların sayısını artırılması yönünde çalışma yapıyor. Bu çerçeveden bakıldığında tıpta uzmanlık kontenjanları yüzde yüz artırılırsa hiç şaşırmamak gerekir.
Bakan
Durmuş'un kafasında değişik formüller var. Bunlardan ilki pratisyen hekimliği uzmanlık düzeyine çıkartmak. Bu konuda devlet hastanelerinin elinde büyük olanaklar olduğunu, ayrıca üniversite hastanelerinin de kapasite artırımına gidebileceğini söylüyor. İkinci formül ise diğer alanlarda olduğu gibi kadroya bağlı olmayan uzmanlık eğitimi. Bu formüle göre, TUS'u kazanan adaylara devlet ya da üniversite hastenelerinde kadro vermeksizin eğitimlerine dışardan devamları sağlanacak...
Bakan
Durmuş, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın karşı çıkmasına rağmen tek imza ile açtığı öne sürülen
Sağlık Akademileri ile ilgili olarak da,
"Ben kanunlarda ne yazıyorsa onu yapıyorum" diyor. Sağlık meslek liselerinin son yıllarda çok sayıda artırıldığını buna karşın, bu okullara meslek dersleri öğretmeni yetiştirilmediğini belirten Bakan
"İşte bu akademiyi bunun için açtık. Sadece kendi ihtiyacımız olan öğretmeni yetiştirecekler. Askerler, polisler akademi kurup kendi uzman kadrolarını yetiştiriyorlar da biz niye yetiştirmiyelim" şeklinde konuşuyor.
Bakan'ın yaptıkları, yapacakları kamuoyunda ne kadar ilgi görür, nasıl yorumlanır o başka bir konu. Ama TUS gibi kangren haline dönüşen bir konuya parmak basması sevindirici. En azından diğer bazı kabine arkadaşları gibi nemelazımcı değil...
Sağlık Bakanı'nın sağlık eğitimi konusundaki çalışmalarını yakından izleyeceğiz. Umarız, sevindirici gelişmeler olur. Yoksa bu konuda YÖK'ün bir adım atacağı yoktu. Türkiye'nin dört bir yanına tıp fakültesi açılmış, öğrenci kalitesi düşmüş, mezunları intihar noktasına gelmiş hiç umrunda değildi...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr