Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Pandemi sonrası eğitim, pandemi öncesi eğitimden çok daha farklı olacak!

Okulu, öğretmenlerini ve arkadaşlarını ne kadar özleseler de öğrencileri dört duvar arasında tutmak artık çok da kolay olmayacak.

İşsizliğin geldiği boyut nedeniyle de sınav ve diploma odaklı eğitim çok daha sorgulanır hale gelecek ve fazla değil 10 yıl içerisinde kendini yenileyemeyen pek çok dershane ve üniversite kapısına kilit vurmak zorunda kalacak!

Siyasilerin, anne babaların, eğitime yön veren kurumların, medyanın ve diğer paydaşların eğitime olan duyarsızlıkları ise kendilerine pahalıya mal olacak!

Haberin Devamı

Her şey değişecek!

Peki, eğitimde hangi düzenlemeleri yapmak gerekir? Gelin hep birlikte sesli olarak düşünelim:

4+4+4 sisteminden kesinlikle vazgeçilmeli. Okul öncesi zorunlu hale gelmeli, temel eğitim 6-7 yıla çıkmalı, sonrasında da yönlendirme devreye girmeli. Akademik donanımı yüksek olan öğrenciler tek çatı altına getirilecek olan fen ve Anadolu liselerine, yetkinlik kazanmak isteyenler ise meslek liselerine yönlendirilmelidir.

Akademik eğitim ve mesleki eğitim oranı, gelişmiş ülkelerde olduğu ve bizde de çok uzun yıllar dile getirildiği gibi yüzde 65/70 mesleki eğitim, 30/35 akademik eğitim şeklinde olmalıdır.

Meslek liseleri hayata, akademik liseler de üniversiteye öğrenci hazırlamalı ve bu konudaki umut tacirliğinden artık vazgeçilmelidir.

Üniversite önündeki yığılma, 2.5 milyondan bir milyonun altına inmeli, bilim üreten üniversiteler ile meslek adamı yetiştirenler birbirinden kesinlikle ayrılmalıdır!

Meslek yüksekokulları üniversitelerden ayrılmalı, modüler hale gelmeli ve bir kentteki tüm meslek yüksekokulları tek çatı altında toplanmalıdır.

Birleştirilmiş fen ve Anadolu liseleri ile Türk ve yabancı kolejlerin ortaokulları yeniden açılmalı ya da temel eğitimden sonra tümüne hazırlık sınıfı getirilmeli ve eskiden olduğu gibi bazı dersler yabancı dille yapılmalıdır.

Meslek liseleri, tümüyle, üretim odaklı hale gelmeli, eğitim, öğretim, staj ve üretim iç içe ve istihdam odaklı olmalıdır.

Üniversiteler bulundukları kente ekonomik canlılık getirmenin ötesinde ne kazandırıyor?

Haberin Devamı

Bilimi, sanatı, sporu, entelektüel birikimi, araştırmayı, teknolojiyi, katma değeri yüksek üretimi kazandırır hale gelmeli ve üniversite bütçelerinin üçte biri yerel kaynaklarca sağlanmalı ki heba olmasına göz yumulmamalı!..

Okulların ve bölümlerin açılmasında yerel dinamikler esas alınmalı, ülkenin her yerinde aynı okul türü, aynı müfredat ve öğretmen uygulamasından vazgeçilmelidir!

Öğretmen yetiştirme sil baştan ele alınmalı, yatılı öğretmen liseleri ve yükseköğretim okulları yeniden açılmalı, yılan hikâyesine dönen Öğretmen Akademisi artık hayata geçirilmelidir.

İlk atama kesinlikle kırsaldan başlamamalı, atamalar dayatmayla değil, teşvikler ve istek doğrultusunda gerçekleşmelidir.

Müfredat programları sınavlara göre değil, hayata göre kurgulanmalı, her öğrencinin hayata doğru bir başlangıç yapması sağlanmalı ve kariyerini o yönde sürdürmesi düşünülmelidir.

İlkokula başlayan her öğrenciyi üniversite önüne yığmaktan vazgeçilmeli, okul içi başarısı belirli bir düzeyin üzerinde olmayanlar dershane ve üniversite kapısında yıllarını tüketmemelidir.

Haberin Devamı

Dershanelerin tümü mesleki ya da kişisel yetkinlik kazandıracak bir dönüşüm içerisine girmeli, bunu başaramayanların öğretim izinleri iptal edilmelidir.

En iyi okul en yakın okul felsefesi sözde kalmamalı ve her mahalledeki okulların fiziki şartları ve öğretim kadrosu, diğer tüm okullarla boy ölçüşecek noktaya gelmelidir.

Okulların yapım, bakım, onarım ve diğer ihtiyaçları, yerel idareler ve yerel yönetimler tarafından karşılanmalı ve eğitim artık yerel siyasetçilerin de ilk sırasında yer almalıdır.

Eğitim sınav ve dershane odaklı olmaktan çıkıp, okul odaklı hale gelmeli ve atamalarda liyakat olmazsa olmazların başında gelmelidir.

Talim Terbiye Kurulu üyelerinin müfredat programları ve ders kitaplarının içeriği, baskısı ve seçimi, sıradanlıktan çıkarılmalı, konunun uzmanlarına verilmelidir.

Özetin özeti: Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki fabrika ayarlarına dönmek bu konudaki samimiyetin ilk işareti olabilir!..