Türk eğitim sistemini bitkisel hayattan kurtarmak için değişik reçeteler yazılabilir. Bunlardan biri de öteden beri sözü edilen ama bir türlü gerçekleşemeyen
üniversite / sanayi işbirliği. Özellikle mesleki eğitimde bu işbirliği pek çok ülke için olmazsa olmaz kurallardan biri.
İsrail, İngiltere, Kanada gibi ülkelerdeki sanayi sektörü, yetiştirilen meslek adamlarını eleştirme yerine, her türlü finansmanı sağlayıp istedikleri nitelikte teknik elemanlara sahip olabiliyorlar...
Benzeri uygulamaya çok yaygın olmasa da zaman zaman Türkiye'de de şahit oluyoruz. Elektrik alanında dünyanın önde gelen kurumlarından biri olan Fransız kökenli
Scheider Elektrik, cuma ve cumartesi günleri,
İzmir'de Türk eğitimine iki önemli katkıda bulundu.
Dokuz Eylül Üniversitesi ve
Mithat Paşa Endüstri Meslek Lisesi'ne kurduğu
Otomasyon ve Endüstriyel Kontrol Laboratuvarları, çok önemli bir boşluğu doldurdu. Öğrenciler düne kadar ismini duyup fotoğraflarını gördüğü günümüzün en son elektrik donanımlarını bundan böyle kendileri monte edip kullanabilecekler. Schneider Elektirik daha önce de pek çok okula benzeri destekte bulundu. Önümüzdeki günlerde İTÜ'de yeni bir laboratuvarın açılışını yapacak. Keşke diğer endüstri kuruluşları da kendi sektörlerine eleman yetiştiren öğretim kurumlarımızı böylesine canı gönülden desteklese...
Sınav stresi
Son birkaç yıl içinde liseden mezun olan gençler,
Kemal Gürüz ismini, sanıyorum ömürleri boyunca unutmayacaklar. Cumartesi İzmir'deki meslek lisesi öğrencileriyle, dün de İstanbul'daki çeşitli okullardan lise son sınıf öğrencileriyle birlikteydik. Sistemi sorguladık. Yaşadıkları felaketin boyutlarını tartışıp, bundan sonra ne yapabileceklerini konuştuk.
Meslek lisesi öğrencileri, en azından mezun oldukları alanla ilgili fakültelere girişteki engelin kaldırılacağı inancındalar. Eğer bu olanak sağlanmazsa, Türkiye'deki mesleki ve teknik eğitim çok büyük darbe yer diyen yönetici, öğretmen ve velilerin de gözü, kulağı Ankara'da. Hükümet ortakları bu konuyu mutlaka bir kez daha gözden geçirmeli. Yoksa olası bir seçimde gençlerin, anne babaların karşısına zor çıkarlar...
Üniversiteye giriş sistemi, süper olanaklar sağlandığı öne sürülen Anadolu liseleri, kolejler, fen liseleri öğrencilerini de derinden etkilemiş gözüküyor. Bu konuda fazla şikayetçi olmayan öğretim kurumları, kıyıdaki, köşedeki vasat liseler...
İstanbul'daki öğrencilerin girmek için yarıştığı okulların öğrencileriyle dün MEF okullarında düzenlenen bir panelde aynı konuyu masaya yatırdık. Onlar da kızgın, onlar da çaresizdi. Dahası güvenlerini kaybetmişler, kafaları karmakarışık olmuş...
Özetin özeti: Yazık oluyor bu gençlere, hem de çok yazık!..
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr