Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eğitimin, bilimin, inovasyonun, üretimin önemini bir kez daha hatırlatmak abesle iştigal olur.

Önemli olan, bu kavramları nasıl içselleştirebilir ve sürdürülebilir hale getirebiliriz.

Peki, bu konuda bir model oluşturabildik mi?

Evet demek mümkün değil.

Pek çok konuda ortak değerlerimizi kaybettik ama hemen herkesin aynı konuda birleştiği ender konulardan biri de eğitimdeki zafiyetlerimiz.

İktidardan muhalefete, öğretmenden veliye, öğrenciden mezuna, işverenden iş arayana eğitimden şikâyetçi olmayan yok gibi.

Haberin Devamı

Oysa hemen herkesin ortak temennisi, eğitimin çok daha iyi noktalarda olması.

Bu konuda samimi miyiz?

Kesinlikle evet.

Devlet ve millet olarak harcamalarımızın en tepesinde eğitim geliyor. Genel bütçeden en büyük pay eğitime ayırıyor. Aile bütçesinde de zorunlu temel harcamalardan sonra en büyük pay yine eğitime gidiyor.

Peki, o zaman neden mutlu değil de böylesine karamsarız?

Memnuniyetsizlik oranı neden bu kadar yüksek?

Daha da önemlisi, dünyanın gidişatına göre neden yeni bir misyon, vizyon oluşturulmuyor, neden yeni açılımlar söz konusu olmuyor?..

Hedef?

Bu konuda ortak akıl yürütmenin zamanı geldi de geçiyor.

Partiler arası bir komisyon kurularak, eğitim konusunda da yeni hedefler belirlenmeli.

Anayasa Mahkemesi bile bu konuda sivil toplum örgütlerini dinleme gereği duyuyorsa, siyaset de başta eğitim sendikaları olmak üzere eğitimin tüm paydaşlarına kulak vermelidir.

Elbette her yiğidin yoğurt yiyişi farklı olur ama temel politikalar hep birlikte belirlenmelidir.

- Örneğin eğitim süresi, yatay ve dikey geçişler yeniden belirlenmelidir.

- Örneğin sınav ve diploma odaklı bir eğitim mi yoksa yetkinlik kazandırma ve üretim odaklı bir eğitim mi istiyoruz?

- Örneğin günü kurtarmaya yönelik tek tip bir eğitim modeli mi yoksa ilgi, yetenek ve hayaller doğrultusunda ileriye dönük modüler bir eğitim sistemi mi?

- Örneğin mutluluğu, gelişmeyi ve her öğrenciyi kazanmayı esas alan bir anlayış mı yoksa elemeye ve değersizleştirmeye yönelik mevcut sisteme devam mı?..

Benzeri soruların sayısını daha da artırabiliriz.

Haberin Devamı

Ne kadar ekleme yapılırsa yapılsın, yine de eksikler kalacaktır. İşte bu yüzden tüm görüşler dikkate alınmalı ve ortak noktalar öne çıkmalıdır.

Bu o kadar zor mu?

Eğitimde mini minnacık bir değişiklik bile milyonlarca kişiyi ilgilendirdiği için bu yönde adım atmak karar vericilerin gözünü korkutuyor.

20 milyon öğrencimiz, 30 milyon velimiz, bir milyondan fazla öğretmenimiz var.

Bu yüzden alınacak kararlarda onlar öncelikle dinlenmeli ve beklentileri mutlaka dikkate alınmalıdır.

Peki, bu o kadar zor mu?

Kolay olmadığı kesin ama imkânsız da değil.

Eğer çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini önemsiyorsak, en azından diğer farkındalıklarımızı bir kenara bırakıp, bu noktada kenetlenmek zorundayız.

Herkesin altına imza atacağı ve iktidara kim gelirse gelsin genel hatlarını keyfiyete göre değiştirmeyeceği bir eğitim anayasası eminiz çok yararlı olacaktır.

Böylesi hayati bir konuda şimdi değil de ne zaman “ben” değil de “biz” diyeceğiz?..

Özetin özeti: Eğitim adına kaybettiğimiz her gün, geleceğimize yönelik risk katsayısını daha da artıracaktır.