Merkez Bankası Başkanı
Gazi Erçel'i, konuğumuz olarak dün uzun uzadıya dinledik. Bıkmadan usanmadan hükümetin yeni ekonomik reformlarını(!) savundu. Anlattıkları diğer arkadaşlara ne kadar inandırıcı geldi bilmiyorum ama, bir vatandaş olarak beni tatmin etti desem yalan olur. Olaya eğitim açısından baktığımızda ise sonuç tam bir felaket...
Başkan'a maaşlara yüzde 20 zam sınırlaması getirdiklerini, oysa özel okul, dershane, servis ve üniversite harçlarına bugüne kadar hep yüzde 100'e varan oranlarda zam yapıldığını, bunun 2000'de de böyle devam edip etmeyeceğini sordum. Kısacası onlara da yüzde 20 sınırlaması getirilecek mi onu öğrenmek istedim. Ama pek çok konuda olduğu gibi ne garanti verebildi, ne de umut. Bu bizim değil,
Rekabet Kurulu'nun vereceği bir karar deyip topu taça attı...
Ücretli kesimi düşünün: Önümüzdeki bir yıl içinde yüzde 20 zamla çalışacak. Buna karşın, okula ve dershaneye giden çocuklarının 2000 yılı için ödeyeceği ücretler, çok önceden belirlendiği için yüzde 100'e varan oranlarda zamlandı. Anlayacağınız vatandaş az kazanacak, çok ödeyecek...
Madem ki okul ve dershane ücretlerini belirleme yetkisi
Rekabet Kurulu'nun, kendilerini göreve çağırıyoruz. 2000 yılı için yüzde 100'e varan zamlarla belirlenen ücretler ne olacak?..
Daha önce gelen bakanlar gibi Merkez Bankası Başkanı'nın ağzından da eğitime kaynak ayrılacağına ya da iyişeleştirileceğine ilişkin tek kelime çıkmadı. Avrupa Birliği ile başlayan flört ve devamında gelecek evlilikten en fazla
tarım, enerji ve
altyapı yatırımlarının yararlanacağını söyledi. Peki ya aramızdaki en derin uçurumun bulunduğu eğitim konusu ne olacak? O kimsenin umurunda değil...
Daha önce de Enerji Bakanı Cumhur Ersümer gelmiş ve enerji alanına yapılacak yüz milyarlarca liralık yatırımları anlatmıştı. Bir yandan ülkemiz boru hatlarıyla petrol zengini, öte yandan da dört bir yandan alacağımız doğalgaz ve nükleer santrallarla enerji zengini olacağımızı söyledi. O zaman da ona peki benzin, elektrik, doğalgaz ucuzlayacak mı ya da en azından her ay zamlanmayacak değil mi diye sorduğumda yüzüme şaşkın şaşkın bakıp, ne münasebet der gibi hayır dedi. Peki vatandaş değilse bu işin kazananı kim olacak sorusu ise tıpkı dün olduğu gibi havada kaldı.
Kanal D'de her hafta gündemdeki bir isme Karne veriyoruz. Ayrıca serde hocalık da var. Madem ki böyle bir birikimimiz var onu pazartesi toplantıları için de değerlendireyim istedim. İşte
Erçel'in karnesi:
İnandırıcılık: 6,
Konuşma Yeteneği: 9,
Konusuna Hakimiyet: 9,
Açıklık: 7,
Vatandaşı Düşünme: 3,
Bankaları Düşünme: 9,
Cesaret: 7,
Kurnazlık: 8,
Şıklık: 8,
Güven Verme: 5,
Politikacılarla Uyum: 9.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr