Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


HAFTA sonu Ankara'da Gazi Üniversitesi mezunu gazetecilerin konuk olduğu bir tanıtım toplantısına katıldım. Bugüne kadar içine kapanık bir tavır izleyen üniversitemiz, ilk kez görücüye çıktı. Rektör Prof. Dr. Enver Hasanoğlu'nu dinleyip, hazırlanan mültivizyonu izleyince diğer Gazili meslektaşlar gibi ben de grur duydum. Meğer üniversitemiz ne kadar da gelişmiş...
Adını Atatürk'ün kurduğu Gazi Terbiye Enstitüsü'nden alan Gazi Üniversitesi, YÖK'ün kuruluşuyla birlikte 1982'de üniversiteye dönüştü ve Ankara'daki İktisadi Ticari Bilimler Fakültesi ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okulları bünyesinde toplandı.
Bizim öğrencisi olduğumuz 1980'li yıllarda, dağınık yapısı nedeniyle üniversite hüviyetine kavuşması kolay olmadı. Ama 90'lı yıllar çok iyi değerlendirilmiş olmalı ki, eldeki verilere göre, bugün Türkiye'nin en önemli üniversitelerinden biri haline gelmiş. "Gazili olmak bir ayrıcalıktır" sloganıyla 2000'li yıllara hazırlanan Gazi Üniversitesi, öğrenci sayısı açısından İstanbul Üniversitesi'nden sonra Türkiye'nin en büyük ikinci üniversitesi. Bilimsel üretkenlik sıralamasında da zirveyi zorlayan Gazi, 70'e yakın üniversite içerisinde 6. sırada bulunuyor. 24 fakültesi, üç bini aşkın öğretim elamanı 19 yüksek okulu, 5 enstitüsü ve 19 araştırma merkezi ile Ankara'nın dışında Kırşehir, Çorum ve Çankırı'da da öğretim faaliyetini sürdürüyor.
Bin 400 yabancı öğrencisi ile uluslararası bir niteliğe sahip. Tıp Fakültesi, ISO 9001 kalite belgesi alan ilk ve tek üniversite hastanesi ayrıcalığını taşıyor.
2000 yılında açılacak Türkiye'nin en gelişmiş AR - GE merkezinde ise ileri teknoloji ve bilimsel araştırmalar gerçekleştirilecek. Yabancı dil ve internet ağı konusunda da iddilı bir konuma gelen Gazi, ihtiyacı olan tüm öğrencilere burs veriyor. Geç de olsa üniversitemizle gururlandık. Umarız, atılan bu olumlu adımlar, sürekli olur ve diğer üniversiteleri de kapsar...

Üniversite sınavı

Milyonlarca gencin korkulu rüyası haline gelen üniversite giriş sınavıyla ilgili geri sayım sürürken ÖSYM Başkanı Fethi Toker, en kritik konulara açıklık getirdi. Toker, 2 Mayıs'taki ÖSS'nin içerik açısından önceki ÖSS'lerden hiçbir farkının olmayacağını ısrarla vurguladı. Sözel ve Sayısal'dan toplam 175 civarında soru sorulacak. Lise son sınıf 2. yarı kapsam dışı olacak. Soru sayısı, 16 Mayıs'taki yabancı dil sınavında 75'ten 100'e çıkacak. Alan puanı çok önem kazanacak. Bu yüzden adayların mezun oldukları alanla ilgili tercih yapmalarını özellikle öneriyor. Meslek liseleri konusunda topu YÖK'e atıyor. Onlar karar alsın biz uygularız diyor. Toker'e göre, lisede başarılı okuduğunu anlayan, yorumlayan, muhakeme yeteneği gelişmiş bir öğrencinin ÖSS'de başarılı olması işten bile değil.



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr