Gürüz depremi (7)

YÖK Başkanı Kemal Gürüz, bir bilim adamına yakışmayacak manipülasyonlarla kendini haklı çıkarmaya çalışıyor. Ama konuştukça batıyor.
Diyor ki, sistemden rahatsız olan hiç kimse yok. Bir insanın böyle konuşabilmesi için, her türlü değerden yoksun olması gerekir. Ancak, henüz o noktaya geldiğini sanmıyorum. Koltuk hırsı demek ki neler yaptırıyor!
Her yıl dershanelere 1 milyar dolar yani 450 trilyon lira gittiğini, bunun da boşuna olduğunu söylüyor. Sistemi sürekli eleştirenlerin de o 'rantçılar'la birlikte hareket ettiğini vurguluyor. Utanmasa onların adamı olduğunu dile getirecek. Ama en büyük rantçının kendisi olduğunu unutuyor. 'Yeni sistem dershaneye olan bağımlılığı azaltacak' dedi. Oysa gelecek yıl için dershaneler daha şimdiden tıka basa doldu. Devam eden öğrenci sayısının 400 binlerden 600 binlere yükselmesi bekleniyor. Kendisi ve yardımcısının da, çocuklarını dershaneye göndererek sektörün büyümesine katkıda bulunduklarını bu vesileyle hatırlatalım. Gürüz ve yardımcısının bu davranışıyla, illa da imam hatip deyip, çocuklarını koleje gönderen din bezirganlarından ne farkı var?..
Sistemde yapılan yeni düzenlemeler YÖK kanununun bir gereği, diyor. Kanun 1981'de çıktı. O zamandan beri hep üst düzey yöneticiydi. Peki bugüne kadar aklı neredeydi? Dün doğru dediğine bugün yanlış diyor. Üstadı Doğramacı, YÖk kanununun dünyanın en iyi yüksek öğretim kanunu olduğunu söylüyordu. En büyük savunucusu da kendisiydi. Oysa şimdi sil baştan değiştirmek için fırsat kolluyor. Bu nedenle bugün 'dünyanın en iyi üniversite giriş sistemi' dediği yeni düzenlemeleri, yarın yine kendisi yerin dibine batırırsa hiç şaşırmayın!..
Kendini haklı çıkarmak için süslü grafiklerle dolu bir rapor hazırlamış. Üst makamlara gönderiyormuş. Öylesine tek yanlı bilgilerle dolu ki kendisine yakıştıramadım. Bu grafiklerden bazılarını önceki gün TV'de gösterdi. O an bir kez daha anladım ki, bu Gürüz, benim tanıdığım Gürüz olmaktan çıkıyor!..
Milli Eğitim Bakanlığı, son yaptığı düzenlemeyle sistemin hatalı olduğunu, bu yıl sınava girenlerin hak kaybına uğradığını resmen belgeledi. Genelgeye göre, alan farklılığı nedeniyle mağdur duruma düşen öğrencilere, fark dersleri vermek koşuluyla alan değiştirme olanağı sağlandı. Gecikmiş de olsa, yerinde bir karar. Ama yetersiz!..
Gürüz, başarı puanını haklı çıkarmak için öğretmenlerin arkasına sığınıyor. 'Yüce Türk öğretmenine laf söyletmem' diyor. Eskidi bu numaralar sevgili hocam. Bir tek akademik kadrosu olmayan, ziraatçi hocaların dekanlık yaptığı eğitim fakültelerini sen açtın. Ve mezunların ne kadar yetersiz olduğunu yine en iyi sen biliyorsun. Öyle olmasaydı onların notlarıyla şampiyon olan 1364 lise birincisi açıkta kalır mıydı? Yazık, çok yazık hocam. Hem kendine, hem ülkeye, hem de millete eziyet çektiriyorsun. İnadı bırak, sistemin doğrularını da yazık etme!..



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr