YÖK Başkanı
Gürüz kamuoyunu kandırmaya devam ediyor. 100 bini aşkın gencin itiraz ettiği yeni sınav sistemini, kendi dayatmacı mantığıyla değerlendirerek, haklı çıkartmaya çalışıyor. Bazı gazeteler bu tek yanlı değerlendirmeye hiç sorgulamadan sayfalarını açarken, bazı yazarlar da yine bu tek yanlı değerlendirmeye yönelik yorumlar yapıyor. Onları kınamıyoruz. Çünkü; konunun çok uzağındalar...
Diyorlar ki, yeni sınav sistemini eleştirenler; dershaneler ve onların gazına gelenler. Yeni sınav sistemini ve dershaneleri bugüne kadar en çok eleştirenlerden biri olarak bu sözleri, yazanların cahilliklerine veriyorum. Haydi
Gürüz koltuğunu kurtarmak için böyle boyunu aşan sözler ediyor, anlı şanlı yazarlara ne oluyor?
Gürüz, yeni sistemi getirirken, dershaneye olan bağımlılığın azalacağını, hatta dershanelerin ortadan kalkacağını iddia etti. Hala da öyle konuşuyor. Oysa yarattıkları kaos ortamı nedeniyle bırakın azalmayı, dershanelere devam eden "ğrenci sayısı geçen yıla göre yüzde 20 arttı. Dahası,
YÖK Başkanı ve yardımcıları, çocuklarını dershaneye gönderdiler mi, göndermediler mi?..
Dershanelere akan paraların eğitim sisteminin içine çekilmesini, yüzlerce kez yazdım, katıldığım panel ve konferanslarda da yüzlerce kez dile getirdim. Eğer son 20 yılda dershanelere akan para, yeni üniversitelerin açılması ve mevcutların iyileştirilmesi için harcansaydı, üniversite önündeki yığılma çoktan erimiş olurdu. Ama
Gürüz kafasındaki dayatmacılar yüzünden, dershaneye olan bağımlılık azalacağına hep çoğaldı.
Aslında, sınav sistemindeki tartışmalarda dershane faktörü birinci derecede önemli bir detay değil.
Gürüz'ün tartışmayı dershane ve imam hatiplerin önünün kesilmesi noktasına getirmesi, yarattığı kaosu perdelemeye yöneliktir. Kamuoyunu olmasa bile, devleti yönetenleri ve duyduğunu, okuduğunu doğru sanıp onun üzerine yorum yapanları böyle kandırmaktadır.
Gürüz, hazırladığı raporlarda, gazetelere yazdığı yazılarda hep sistemin artılarından söz ediyor. Ama yüz binlerce adayı ve ailesini perişan eden yanlışlardan hiç söz etmiyor. İşin garibi; halka yakın olduğunu iddia eden ağabeylerimiz, merak edip nedir bu "ğrencilerin sorunları diye hiç araştırma gereği duymuyor.
Yeni sınav sistemine ilişkin ilk haberleri yapan ve başlangıçtan itibaren tüm tartışmaları yakından izleyen biri olarak, üzerinde rötuş yapılması ve iki yıl sonra uygulanması koşuluyla sistemin eskisinden daha iyi sonuçlar doğuracağını devamlı yazdım. Bu konuda da TV tartışmalarında dershanelerle en büyük kavgayı da ben verdim. Onun için daha rahat konuşabiliyorum. Öğrencilerin şikayeti sistemin özünden çok, dayatma şeklinde uygulanarak müktesep hakların gasp edilmesine yöneliktir ki;
Gürüz bunu hiç ağzına almıyor. Bu konuda ahkam kesenlerin hiçbirinin hesap sormaması da ilginç. Haydi Gürüz, yüz binleri dikkate almıyor, halk için var olduklarını söyleyenlere ne oluyor? Yüz binler, milyonlar mı? Yoksa dostluk ve arkadaşlıklar mı? Bunun bir kez daha sorgulanmasında yarar var...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr