Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

12 Haziran’da seçim sonucu sürpriz olmayacak kentlerden birisi de muhtemelen Antakya. Gazetecilerden sivil toplum örgütlerine, sokaktaki vatandaştan esnafa kadar kime sorsanız, sanki sözleşmişçesine hepsi aynı sonucu söylüyor: Dört, dört, artı bir, artı soru işareti. Yani 10 milletvekilliğinin 4’ü Ak Parti’ye, 4’ü CHP’ye 1’i de MHP’ye, 10’uncu milletvekili de her üç partiye gidebilir diyorlar. Ak Parti’ye yakın olanlar Ak Parti’ye, diğerlerine yakın olanlar da diğerlerine diyor. Peki bunun dışında bir sürpriz olabilir mi? Çok fazla ihtimal verilmiyor. Ama bu sandık ne olacağı belli olmaz diyenler de yok değil.

Bir önceki seçimde tablo 5, 3, 2 şeklindeymiş. Şimdi ne oldu da CHP, Ak Parti’yi zorluyor? Sorusunu yönelttiğimiz hemen herkes, önceki CHP yönetimi ile şimdiki CHP yönetiminin aday belirlemeden, Hatay’a verdiği öneme kadar, bir dizi argüman ortaya koyuyorlar. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun Antakya merkezden sonra, İskenderun ve diğer ilçeler için cuma günü ikinci kez Hatay’a gelmesi, 10’uncu milletvekilinin kaderini belirleyebilir diyenler çoğunlukta.

Hatay, seçimler nedeniyle koltuğuna veda eden Adalet Bakanı Sadullah Ergin’inin memleketi. Gece gündüz, köy kent demeden arı gibi çalışıyormuş. Partilisi, partisizi herkesin ortak görüşü bu yönde. Yeri ve sırası değişmeyen ender bakanlardan birisi. Hizmetleriyle de takdir uyandırmış.

Çok konuşulan bir diğer isim CHP 5. sıradaki eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihat Matkap. Uzun süredir siyasetten uzak kalmasına rağmen seçmenle diyaloğunu hiç kopartmamış. Beşinci sırada olmasına rağmen sandığa ve partisine küsmemiş. Ondan da, en çok çalışan adaylardan birisi diye sitayişle söz ediliyor. CHP 5’inci milletvekilliğini alırsa, bu CHP’nin değil Matkap’ın başarısı olur diyorlar...

Bir yerlere gidip, birkaç günde seçimin nabzını tutmak çok kolay değil. Üstelik hemen her gün yüzer gezer oylar renk değiştirirken. İşte bu yüzden seçim gezisine çıkacağım illeri belirlerken, son birkaç aydır ziyaret ettiğim illeri ve seçim yarışını en yakından izleyen kişi ve kurumlarla diyaloğu seçtim. Öncelikle gazeteci cemiyetlerini, ticaret ve esnaf odalarını ve ayrıca farklı sivil toplum örgütlerini ziyaret ediyorum.

Şehirdeki genel atmosferi de sokaktaki vatandaş ve esnaftan alıyorum. Her ne kadar en büyük partinin kendi partileri olduğunu iddia etseler de, farklı bakış açıları ortaya koyanlar da yok değil...

Antakya’da iki tane gazeteciler cemiyeti var. Bir süre önce onlar da iki bölünmüş. Biri Hatay Gazeteciler Cemiyeti, diğeri de Antakya Gazeteciler Cemiyeti. Her ikisini de ziyaret ettim. Antakya’daki medya kuruluşlarının hemen hepsinden temsilciler vardı. Hatay deyip geçmeyin 70’in üzerinde gazete varmış. 50’si düzenli çıkıyormuş. Bu gazetelerden 12’si günlük, diğerleri de haftalıkmış. Ayrıca 2 de televizyon kanalları bulunuyor.

Bir milyon seçmen var

Haberin Devamı

Seçimin kaderini Antakya merkez ve İskenderun belirliyor. 956 bin seçmenden 400 bini bu iki merkezde. Oy kullanma oranı ise hiçbir seçimde yüzde 80’in altına inmemiş. Bu kez daha da artacak deniliyor.

Antakya bilindiği gibi tüm dinlerin ve hoşgörünün merkezi. Ayrıca dünya kültür başkentlerinden birisi. İşte bu özellikleri seçime de yansımış. Vali başkanlığında tüm siyasi partiler bir araya gelerek ses ve görüntü kirliliği yaratmama konusunda anlaşmışlar. Bu yüzden de kentte sanki seçim havası yok gibi gözükse de hemen her ortamdaki ateşli sohbetin ana konusu yine seçim ve 12 Haziran sonrası Türkiye...

10 milletvekilinden 8’i listeye girememiş. Bu durum küskünler yaratır mı sorusuna evet diyen çıkmadı. CHP’nin önceki seçimlerde aday tercihi yüzünden çok oy kaybettiği, içine kapanıklıktan kurtulduğu ve bu seçimde doğru adaylarla yola çıkarak ivme kazandığı her fırsatta dile getirildi.

Bahçeli henüz Hatay’a miting için gelmemiş. İkinci milletvekilliğini istiyorsa gelir yoksa MHP’nin işi zor diyorlar...

Hatay farkı

Haberin Devamı

Hatay’ı Hatay yapan özelliklerinin başında hoşgörüsü geliyor. Her seçmen kendi oyu kadar karşısındakinin oyuna da saygı duyuyor. Her renk ayrı ayrı güzel ama hepsi bir arada çok daha güzel diyerek adeta demokrasinin tarifini yapıyorlar ve onu en iyi şekilde yaşamaya ve yansıtmaya çalışıyorlar... Seçimin en büyük kozu ise büyükşehir olma vaadi. Hoşlarına gitmiş. Şimdiden havaya girmişler...