Başbakan Ecevit önceki gün insan haklarına saygı genelgesi yayımladı. Genelgede "Güvenlik güçlerinin yetki ve sorumlulukları gözden geçirilecek, insan haklarına hizmeti güvence altına alacak yasal düzenlemeler yapılacak" sözü verildi. Başbakan, karakolların şefaflaşmasını ve kötü muameleye de son verilmesini istiyor. Kendisini kutlarız. Umarız takipçisi de olur...
Güvenlik güçleriyle bugüne kadar pek işimiz olmadı. Belli ki olanlara çok iyi muamele yapılmıyor. Aksi olsa böyle bir genelge yayımlanır mıydı?..
Güvenlik gücü deyince akla ilk olarak polis geliyor. İmamjlarının da çok parlak olduğu söylenemez. Hafızanızı bir yoklayın: Polisle olan bir diyaloğunuzdan geriye ne kaldı?..
Bugüne kadar meslekten kişiler İçişileri Bakanlığı koltuğuna pek oturmadığı için polisin imajını pek düşünen olmadı. Ama bu kez farklı. Şu anda polisliğiyle gurur duyan Sadettin Tantan bu koltuğun sahibi. İstanbul'daki polislik ve belediye başkanlığı yaptığı günlerden tanıdığımız Tantan, eminim polisin imajını eskisinden çok daha parlak bir konuma getirecektir. Yine eminim ki Başbakan'ın yayımladığı genelge doğrultusunda polisin dayatmacı tavrını yumuşatıp vatandaşla arasındaki diyaloğu pekiştirecektir...
Önceden yaşadığım kabalıkları, resmen rüşvet istemeleri saymazsak, dün bir kez daha vatandaş olarak, polisten ağzımın payını ve cezamı aldım. Belli ki Başbakan'ın genelgesinden henüz haberleri yok!..
Eşim ve çocuklarımı dün yurtdışına gönderdim. Arabayı yolcu uğurlamaya gelenlerin park ettiği yere bırakıp yarım saatten fazla süren üç ayrı kuyruk eziyetinden (girişte, uçuş kartı alınırken, pasaport kontrolde) sonra, geri döndüğümde arabam yoktu. Daha önce de 10 dakika içinde aynı olay başıma gelmişti. Tam bir tezgah...
Trafik Vakfı diye vakıf kurulmuş. Polisle iç içe çalışıyor. Hem savcı, hem de hakim. Havaalanındaki tek işi; arabaları çekip götürmek. Bugüne kadar, bol bol çekici alıp ceza kesemenin ötesinde ne iş yapıyorlar? Tahsisli yerlerin ötesinde kaç tane otopark yaptılar? Trafik konusunda vatandaşı uyarıcı ne çalışmaları oldu?..
Maliye Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü, devlet adını ve olanaklarını kullanan vakfılara yönelik savaş açmıştı. Üniversite vakıflarını bu yüzden bir bir kapattı. Yoksa aynı kural polis vakıfları için geçerli değil mi? Vakıf memurları, ne zamandır devlet adına da ceza kesiyor? (10 milyon çekici, 5 milyon 600 bin trafik cezası, bir milyon otopark).
Tantan, Maliye Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Trafik Vakfı kurucuları, havaalanında neler oluyor diye bir göz atsalar, eminim ileride yaşanacak pek çok can sıkıcı olayın önünü kesmiş olurlar.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr