Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Eğitimin temel amaçlarından biri de saygı duyan, saygı duyulan nesiller yetiştirmektir. Ebeveynlerin, devletlerin, öğretmenlerin, müdürlerin aradığı özelliklerin en başında da saygı gelir. Bir kişinin çok başarılı olması saygısızlığını örtbas etmez. Yine aynı şekilde devletin, anne babanın, öğretmenin, müdürün saygısızlığı da savunulacak bir durum değildir. Kişi ya da kurumlar, eğer karşısındakinden saygı bekliyorsa, önce bu saygıyı kendileri göstermelidir. Hele hele devletin, saygı konusunda örnek kurumların en başında gelmesi gerekir. Ama ne zaman ki bir devlet kapısına işimiz düşse en büyük saygısızlığı onlardan görürüz. Ne zamana saygıları vardır, ne de kişilik haklarına. İtiraz edip insan haklarından, vatandaş hukukundan, hele hele saygıdan söz edecek olsanız ya bir araba dolusu laf yersiniz ya da birkaç dakikada çözülecek işiniz kördüğüm haline gelir...
İşte size devletinden ve artık ondan bıktığı bürokrasiden bir örnek:
Türkiye Kayak Federasyonu kayak sporunu sevdirmek ve yaygınlaştırmak için gençler arasında bölgelerarası seçme yarışmaları düzenler. İstanbul okuları 14 / 16 Ocak tarihleri arasında Uludağ'daki seçmelere katılır. Kayakta iddialı okullar, örneğin Avusturya, Yüzyıl Işıl, Koç, Erol Altaca ve Şişli Terakki Lisesi öğrenci ve öğretmenleri günler öncesi orada olurlar. Ancak yarışa 12 saat kala 1989 ve 1990 doğumlu spocuların yarışmalara katılamayacakları açıklanır. Gerekçe: Küçük sporcuların başarısız olup ezilmelerini önlemek istiyoruz. Zaten Uluslararası Kayak Federasyonu FIS de bunu zorunlu kılıyor...
Öğretmenler, her ne kadar öğrencilerin moral çöküntüsü içine girebilecekleri konusunda uzun uzun dil dökseler de, anlı şanlı bürokratlara dertlerini anlatamazlar. Sonuçta 1989, 90 doğumlu sporcular, gözleri yaşlı İstanbul'a geri dönerler. Şimdi öğretmenlerimiz haklı olarak şu soruların cevabını arıyorlar:
* Federasyonun aylar öncesi aldığı bu karar, öğrencilere neden son dakikada bildirildi?
* 89, 90 doğumlular madem yarıştırılmayacaktı neden lisansları onaylandı?
* FIS kuralları içerisinde çok önemli kararlar varken neden onların hiçbiri değil de sadece yaşa bakıldı? Örneğin yarış pistinde en az 40 kapı dikilir. Ama biz bu kadarını hiç görmedik. Pistte sağlık önlemleri zorunludur. Doktor, hemşire, sedye, ambulans ve sağlık kabinin bulunması gerekir. Ancak bunları pek göremedik. Yarışma alanının güvenlik çitleri ile sınırlandırılması gerekir. Bizde ise sporcu yarışırken isteyen kişi pist içinden geçebilir.
* Moral çöküntüsüne uğrayan çocuklar için ne yapıldı? Maddi ve manevi kayıplarını kim karşıladı?..
Özetin özeti: Çocuklara saygıyı öğretmenin en iyi yolu, onlara saygı göstermektir...



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr