Önümde iki farklı araştırma var. Biri Amerikan, diğeri de Türk gençlerinin ilgi ve eğilimlerini ortaya koyuyor. Aradaki fark gece ile gündüz kadar birbirene zıt. Ama aynı kefeye koyanlar var. Herhalde bir bildikleri, daha doğrusu bir çıkarları vardır...
ABD'deki 9 ile 17 yaş arası kuşağın yüzde 79'u, günde en az bir saat internete giriyor, yüzde 63'ü de televizyon seyretmek yerine interneti tercih ediyormuş. Gençlerin yüzde 55'i artık telefonla değil, internetten birbirine ulaşıyormuş. Dahası internet, öğrencilerin yüzde 33'ünün yazı yazmalarını geliştirmiş, yüzde 39'unun da karşı cinsle diyalog kurma sorununu ortadan kaldırmış...
Araştırmayı belli ki internetçiler yapmış. Zaten onlara göre yakında nefes alış verişlerimizi bile internet üzerinden yapacağız. Bazı konularda abartı ve yönlendirme olsa da, ABD gençliğinin bu yönde bir eğiliminin olduğunu görmemek için ya kör ya da art niyetli olmak gerekiyor. Araştırmaya bir de internetten artık rahatsızlık duyanların bulunduğu da eklenseydi daha inandırıcı olurdu. Örneğin, başta ABD olmak üzere pek çok ülkede veli ve eğitimciler, çocuklarını içe kapanık hale getirdiği için internetten şikayetçi olmaya başladı. Kendini sanal dünyanın cazibesine kaptıran gençlerin ekran başından kalkmadığını, dünya ile ilişkisinin koptuğunu, çocuklarının ağzından günlerce tek söz işitmediklerini, gençlerin bilgilenmekten çok seks sitelerine girdiklerini ifade edenlerin sayısı o kadar çok artıyor ki!..
Çukurova Üniversitesi'nce yapılan bir başka araştırma ise Türk gençliğinin profilini ortaya koyuyor. Sonuçlar çarpıcı. Adana'daki lise, dershane ve üniversite öğrencilerinin eğilimlerini belirleyen araştırmaya göre gençelerimiz arasında yükselen değerler sırasıyla milliyetçilik, otoriteye bağımlılık ve din. Zaten son seçimde ortaya çıkan tespitler de bu yöndeydi. MHP ve FP'ye oy verenlerin büyük çoğunluğunun gençler olduğu bu araştırmayla bir kez daha pekişmiş oldu. Eğitim - Sen'in tespitlerine göre ise gençlerimiz ayrıca şu özelliklere de sahiplermiş: Otoriteye eleştirisiz uyum sağlıyorlar. Kendilerinden olmayanı aşağılayıcı ve dışlayıcılar. Saldırgan ve baskıcılar. Katı kurallar ve lider arayışı içindeler. Cinsiyet ayrımı yapıyorlar. Başta komşular olmak üzere başka milletleri küçümsüyorlar...
Gençlerimiz neden internete değil de, farklı alanlara yöneliyor? O da ayrı bir araştırma konusu. Enteresan olan, tek yanlı yapılan araştırmaların tek gerçek gibi sunulması. Daha da önemlisi birbirine zıt kutup halindeki Türk ve ABD'li gençlere aynı elbisenin giydirilmeye çalışılması.
Özetin özeti: İnternet içinde bulunduğumuz yüzyıla kesinlikle damgası vuracak. Ama abartıldığı kadar değil! Yararlanmasını bilen kazanacak. Bilmeyenlerin, aptal kutusu diye aşağılanan bir zamanların harika çocuğu televizyon karşısındaki boş gözlerle bakan seyirciden farkı olmayacaktır...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr